Özkan’dan iktidara mesaj

Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Tuncay Özkan, 17-25 Aralık Yolsuzluk Haftası sebebiyle CHP İzmir İl Başkanlığı’nda bir basın toplantısı gerçekleştirdi


  • Oluşturulma Tarihi : 26.12.2014 08:00
  • Güncelleme Tarihi : 26.12.2014 08:00
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Özkan’dan iktidara mesaj

DAVUT İPEK - Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Tuncay Özkan, 17-25 Aralık Yolsuzluk Haftası sebebiyle CHP İzmir İl Başkanlığı’nda bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Milletvekilleri, parti örgütleri ve belediye başkanlarının da katıldığı toplantıda konuşan Özkan, “CHP olarak yolsuzluklar ve hırsızlıklarla mücadelede, ülke genelindeki hassasiyetin kararlılığını vurgulamak ve Türkiye ile paylaşmak üzere yirmi beş ilimizde ortak bir basın açıklaması yapma kararı almış bulunmaktayız” dedi.

“YOLSUZLUK HAFTASINI UZATIYORUZ”

17-25 Aralık sürecinin iktidarın gerçekleştirdiği politikaların bir sonucu olduğunu söyleyen Özkan, “Ne yazık ki yolsuzluklar, yakın siyasi tarihimizin ayrılmaz parçası haline gelmiştir. Bakanlar Kurulu’nun bir iki üyesi Yüce Divan’a gönderilmiştir. Ancak bu durum, bir hükümetin neredeyse tüm organlarının yolsuzluğa bulaştığının göstergesidir 17-25 Aralık. CHP’nin yolsuzlukla mücadele haftası ilan ettiği bu haftada gerçekleştirilen çalışmalar, AKP’nin meclise hesap vermesini sağlayacaktır. Yolsuzluk komisyonu dokuz AKP, dört CHP, bir MHP, bir HDP üyesinden oluşmaktadır. Sayısal üstünlüğe sahip AKP, siyasal üstünlüğünü yitirmiş dört eski bakanla ilgili Yüce Divan oylamasını ertelemek zorunda kalmıştır. AKP bu olayı değil topluma anlatmak, kendi içine dahi kabul ettirmekten, izah etmekten aciz bir duruma gelmiştir. CHP’nin öncü girişimiyle, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yolsuzluk konularını ısrarla gündemde tutmasıyla, yolsuzluklar iddia olmaktan öte AKP’nin gerçek yüzünü bize gösteren en önemli deliller olmuştur. Gerçek Türkiye’yi yaşatacak olan ve bunu Türkiye’nin bütün yurttaşlarıyla birlikte gerçekleştirecek olan Cumhuriyet Halk Partisi, AKP’nin de gerçek yüzünü toplumumuza anlatmak noktasında görevini yerine getirmektedir.Bakanlar Kurulu’nun yüzde 20’si Yüce Divan yolundadır. CHP tüm hukuk zemininden sapmadan tüm yolsuzlukların hesabını halk adına soracaktır. Önümüzdeki ilk tarih TBMM Yolsuzluk Komisyonu’nun Yüce Divan oylamasının yapılacağı 5 Ocak 2015’tir.  CHP, 17 ve 25 Aralık arasındaki yolsuzluk ve mücadele haftasını 5 Ocak gününe dek uzatmıştır. O gün AKP oylarının belirleyici olduğu komisyonun kararıyla birlikte, CHP de mücadele yöntemini yeniden kamuoyuyla paylaşacaktır. AKP’nin TBMM’yi kirletmesine asla izin vermeyeceğiz” dedi.

“HIRSIZLARA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Gazetecilerin, söz konusu kişilerin Yüce Divan’a sevk edilmemeleri halinde CHP ne yapacak, sorusuna da cevap veren Özkan şunları şöyle konuştu: “Cumhuriyet Halk Partisi, TBMM’yi hırsızlar ile katillerin ele geçirmesine asla izin vermeyecektir. CHP, hırsızların ve katillerin düzenini yıkma konusunda kesin kararlıdır. Bizim yolculuğumuz, hırsızlığın ve yolsuzluğun bittiği bir Türkiye için iktidar yolculuğudur. Biz halkımızla gönül gönüle, el ele umutlarımızı birleştirerek ülkemizi çürüme ve yolsuzluğun batağına düşmekten kurtaracağız.”

“HAZİNEYE UZANAN ELİ KIRARIZ”

 

Sulh Ceza Mahkemeleri aracılığıyla afişler bazında CHP ve MHP’ye arama kararlarının çıkarılması konusuna da değinen Özkan, “Polis zoruyla siyasi faaliyetlerimizin engellenmesi, halkımızın gerçeklerle buluşmasının engellenmesi yönündeki çalışmamalarımızın durdurulması mümkün değildir. Biz polis devletini tanımayız. Biz laik demokratik hukuk devletinin yaşaması ve var olması büyümesi, gelişmesi ve bu amaçla hukukun üstünlüğünün geçerli olması için üstümüze düşeni yerine getireceğiz.

Konya’da 16 yaşında bir çocuğumuz devrim şehidimiz Kubilay’ı anma toplantıları sırasında gerçekleştirdiği konuşma nedeniyle, bir gün sonra okulu basılarak, öğrenci arkadaşlarının gözü önünde, polis tarafından derdest edilip jet hızıyla tutuklanmıştır. O çocuğun annesiyle telefonda görüştüm, oğlumu bana geri getirin diyordu. Ben size soruyorum; 16 yaşındaki bir çocuk ne söylemiş olursa olsun, bu çocuğun annesinden alınarak, hem de okuldaki öğrenci arkadaşlarının gözleri önünden alınarak cezaevine konulmasını, adalet, hukuk ve vicdanla açıklamak mümkün müdür? Bu, Türkiye’nin diktatörleştiğinin, 16 yaşındaki çocuklardan dahi korkulan bir görüşün yönetimde olduğunun göstergesidir. Korkunun ülkeyi esir almasına asla izin vermeyeceğiz.

Bizim partimizin kökleri, Cumhuriyetin kökleriyle birliktedir. Biz CHP olarak bir büyük yolculuğun adıyız. Kurucularımızdan İsmet İnönü’yü ölüm yıldönümünde saygıyla anıyoruz. Biz hep birlikte onun bir sözünü asla unutmadan yolculuğumuza devam edeceğiz. ‘Kim devlet hazinesine el uzatırsa, biz o eli kırmakla görevliyiz.’ Durum o gün de böyleydi, bugün de böyledir” dedi.

 

GENÇLİK KOLLARI YÜRÜDÜ

 

Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Tuncay Özkan’ın konuşmasının ardından yolsuzluk ve rüşvetle ilgili basın toplantısı son buldu. Daha sonra Konak’a bir yürüyüş gerçekleştirmek isteyen CHP Gençlik Kolları üyeleri Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı önünde toplandı. Yürüyüş yapılacağı bilgisini alan emniyet mensupları, yürüyüş yapılması planlanan yolda barikat kurdu. Çevik kuvvet polislerinin yürüyüşe izin vermemesi dolayısıyla alanda gergin bir bekleyiş başladı. CHP Milletvekilleri Mustafa Moroğlu ve Hülya Güven, yürüyüşü gerçekleştirmek isteyen CHP Gençlik Kolları üyelerine destek olmak için alandaydı. Emniyet yetkilileriyle görüşüp yürüyüşün yapılması konusunda uzlaşmaya varabilmek için çabalayan milletvekillerinin bu çabaları amacına ulaştı. Emniyet yetkilileri yürüyüş güzergahının değiştirilmesi şartıyla yürüyüşe izin verdi. Daha sonra polis eşliğinde yürüyüşe başlayan gençler, Konak yerine Cumhuriyet Meydanı’na yürüdüler.

“KARANLIKTAN KORKMUYORUZ”

Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyen CHP Gençlik Kolları burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını yapan CHP İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Sinan Sarıküse şöyle konuştu: “Tüm milletvekillerimize, yürüyüşümüzü gerçekleştirebilmemiz için sarf ettikleri çabalar için teşekkür ederim. 17-25 Aralık haftasını Yolsuzluk ve Rüşvetle Mücadele Haftası olarak ilan etmiş bulunmaktayız. Gözaltına alınsak da, sorgulamalara da maruz kalsak, hiçbir can güvenliğimiz olmamasına rağmen sokaklarda haykırmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları olarak bu konuda elimizden gelen her şeyi yapacağız. Hırsıza hırsız demek suç mudur? Bugün birçok arkadaşımız doğruları söyledikleri için bugün yargılanmaktadırlar. Baskı ve zulüm altında tutulmaktadırlar. Bu dava uğruna göğsümüzü her türlü tehlikeye siper etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Ben CHP ailesine sorumluluğumun farkındayım. Bizler karanlıktan korkmuyoruz. Karanlıktan korkmayan bir başka çocuk, Konya’da gözaltına alındı. O yoldaşımıza buradan selam gönderiyoruz. Tüm CHP gençliğinin selamını gönderiyoruz. Bizler yüreğimizde güneşi taşıyoruz. Yüreğinde güneşi taşıyanlar karanlıklardan korkmazlar.”

“AMAÇ DİRENCİMİZİ KIRMAKTIR”

Sarıküse’den sonra söz alan Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Nazlı Kiran ise şunları kaydetti: “Bugün halkın gerçek gündemi olan Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonunu, her birimizin cebinden çalınan paraları yeniden ifşa etmek için toplanmayı beklerken, geçtiğimiz akşam aldığımız haber hepimizi derinden yaraladı. 16 yaşında bir fidan okulunda, üç bin arkadaşının arasından gözaltına alındı. İleri demokrasi vurgusu yapanların hukuk sistemini nasıl ayaklar altına aldığının pratiğiyle bir kez daha karşı karşıyayız. Mehmet Emin'in hikayesi, Türkiye gençliğin hikayesidir. Bu hikaye öyle bir hikayedir ki bu hikayenin okul sıralarında oturan diğer kahramanları, Berkin ve Mehmet'in sıra arkadaşları olacaktır. Türkiye'de Mehmet gibi kocaman yüreği olan milyonlarca genç bu kararı verenleri bu makamlara getirenlerden yarınlarda hesap soracaklardır. Tahammülsüzlükleri ve korkuları bundandır. Bu kararı almalarının tek bir sebebi vardır; o da Gezi'den sonra yükselen bilincimizi engellemek ve direncimizi kırmaktır.”

“MEHMET HIRSIZLIK YAPMADI”

Kiran, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Bu ülkenin en büyük dinamiği gençlik ve onun içinde olacağı bir toplumsal muhalefettir. İşte henüz çocuk yaşta bir arkadaşımızı da demir parmaklıklar ardına yollayan nefretin sebebi bu korkudan doğmaktadır. Şu çok iyi bilinmelidir ki; Mehmet hırsızlık yapmamıştır, Mehmet yolsuzluğa bulaşmamıştır. Mehmet bunları yapanlardan hesap sormuştur. Ona arkadaşlarının yanında bu muameleyi reva görenler, çocukları düşük not aldı diye öğretmenleri başka sınıfa gönderenlerdir. Ona bu muameleyi reva görenler eğer on beşine kadar öldüremediyse on altısında tutuklayanlardır. Unutulmasın ki Türkiye derviş Mehmetlerin değil, devrimci Mehmetlerin yaşadığı ve yaşatıldığı bir ülke olacaktır. Bu kararı vicdanlarını dinlemeyerek verenler, yarın yenilmez hayatların ülkesinde bu muhasebeyi yapmak zorunda kalacaklardır. Dün verdiğiniz karar yas dolu, ölüm dolu kalbi olan gülmeyi unutturduğunuz analar için verilmiş kararlarınızdan sadece bir tanesidir. Yarın doğmadan görülecek hesap ise bizlerin boyun borcudur. Gecelerini çocuklarından ayrı geçirmeye mahkum ettiğiniz anaların gözyaşlarında boğulacağınız gün vicdanınızı sorgulayacağınız gün olacaktır. Yapılan gericilik karşıtı eylem bu ülkenin değerlerini korumak amaçlıdır. Birilerinin kurmaya çalıştığı yeni rejim için ise tehlikeli görülmüştür. Bu ülkenin onurlu gençliği bundan önce olduğu gibi bundan sonrada gericiliğe karşı meydan okumaya devam edecektir.”

Haber Merkezi