Palyaço polisiyesi seyirciyle buluştu

BURCU YANAR

Palyaço Bar (Clown Bar) tek perde müzikli palyaço polisiyesi Tiyatrohane prodüksiyonu ile Alsancak Bios Bar’da seyirci ile buluştu. “Palyaço Bar – Clown Bar” oyunları ile İzmir’de tiyatroya yeni bir soluk kazandırarak dikkatleri üzerine çeken Tiyatrohane oyuncuları, oyunculukları ile adeta göz doldurdu.

PALYAÇOLAR VE DİĞER YÜZLERİ

18 yaş ve üzeri için tasarlanan ve bir barda sahnelenen oyunda 12 oyuncu, birbirinden renkli ama bir yandan da pek de tekin olmayan işlere bulaşmış palyaçoları canlandırıyor. Girişte katil palyaçoların sizleri karşıladığı ve her an öldürülecekmişsiniz hissi uyandıran oyun geçtiğimiz zamanda da New York prömiyeri ile büyük beğeni toplayarak, New York Times eleştirmenleri tarafından öneriler arasında yer almıştı.

Palyaçoların komik fakat bir o kadar da hayatta kalabilmek için nasıl karanlık yollara saptığını eğlenceli bir görsel şölenle anlatılan oyunda eski palyaço bir kahraman polis, palyaçoları suça sürükleyen patron, kavuşamayan aşıklar, bolca silah ve çatışma gibi klasik suç filmi şablonlarını alıp kendi tarzıyla harmanlayan yazar oldukça eğlenceli bir komediye imza atmış.

OYUNUN KONUSU

Adam Szymkowicz tarafından yazılan ve Nazlı Gözde Yolcu tarafından Türkçe’ye çevilen oyunun yönetmeni Murat Çidamlı, “Buraya eğlenmeye geldiniz… Bu bara! Biraz içip, bir oyun izleyip, günlük hayatın saçmalıklarını unutmaya, bir grup palyaço sizi eğlendirmeye geliyor ama bu palyaçolar pek de tekin değil. Sivri dişlerini gösteriyorlar gülerken, kan kokuyor buz kovaları ve içtiğiniz her kadehte bir cinayetin izi saklı. Aman sahip çıkın canınıza! Palyaçolar geliyor. İmdaaattt!” diyerek seyirciyi eşsiz bir kara komediye davet ediyor.

Absürd-avantgarde tiyatro geleneğinin bir devamı olarak ‘Palyaço Bar’ Topor Arrabal gibi Avrupa Kökenli yazarların eserleriyle ilişkili bir bağlantıyı sürdürürken, bir yandan da Amerikan polisiye film endüstrisi ve onun ürettiği klişelerle de bağlantılı bir metin. Son dönemin ‘in yer face’ (yüzevurumcu tiyatro) tiyatro akımından da izler taşıyan oyun, kara komedi ekseninde, iletişim toplumunun ürettiği, ‘herkes tarafından beğenilmek, komik ve ünlü olmak, başarı’ gibi değerlere kurban edilen masumiyetimizi de sorgulamaya yardımcı oluyor.

Haber Merkezi