Pandemi süreci psikolojimizi bozdu!

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL HABER
Koronavirüs Pandemisi dünyayı etkisi altına aldı. Hem Fiziksel hem de psikolojik sağlımıza olumsuz etkileri oldu. Korona virüsü sağlık açısından kişilerin hastalığı atlamasından sonra bile vücutlarında kalıcı hasarlar bıraktı. Pandeminin insan psikolojisi üzerinde de ciddi sorunlar yarattığını söyleyen Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr.Onur Oral, “Pandemi sürecinde bireyler üzerinde sosyal izolasyonun ortaya çıkardığı bir yalnızlaşma söz konusu oldu. Bununla birlikte kişiler kendi dünyalarına kapanmak zorunda kaldılar. Ancak bu virüsünde yayılmasını engellemek için de sosyal izolasyon bir şarttır. Toplum sağlığı için gerekli bir uygulamadır. Yaşanan bu izolasyon durumu her bireyde olmasa da bazı bireylerde psikolojik gerginliklere ve mutsuzluğa neden olmaktadır. Bununla beraber pandeminin dünyada ortaya çıkardığı en büyük sorun: Bireysel ve ailelerin ekonomik olarak belirsizliğe düşmeleridir. Özellikle bu durum iş dünyasını etkilemekte, çalışan kişilerin çalışma konusundaki şartların olumsuzluğu kişilerin ekonomik kaygılarını tetiklemektedir. Son bir yıl içerisinde konu üzerindeki yapılan sosyopsikolojik araştırmalarda; Sosyal izolasyonun ortaya çıkardığı stresin aynı zamanda stresle yaşanan ekonomik kaygıların, endişelerin bununla beraber bireylerin kendi sağlıkları adına düştükleri kaygıların toplumsal karamsarlık duygularını pekiştirdi. Anksiyete ve depresyon gibi durumlar ortaya çıktı. Yaşanan durum her bireyde eşit düzeyde olmasa da anksiyete ve depresyona eğilimli bireylerde daha şiddetli olarak yaşandı. Bu problem karşımıza psikolojik bir gerginlik ortamını getirdi. Yapılan çalışmalarda yaşanan sürecin uzmanlar tarafından verilecek psiko-sosyal destekle daha rahat aşılabileceği ortaya kondu” dedi.



BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ZAYIFLATIYOR
Sözlerini şu şekilde sürdüren Oral: “Koronavirüs Pandemisi sürecinde ortaya çıkabilecek psikolojik gerginlik ve anksiyetenin sadece ruhsal yönü olmamakla birlikte aynı zamanda vücudun bağışıklık sistemini de etkilediği saptanmıştır. Depresyona bağlı süreçlerde vücutta üretilen bağışıklık sistemi moleküllerinin azaldığı ve yaşanan bu durumun metabolizmayı her türlü dış etkene açık hale getirdiği gözlemlenmektedir. Yaşanmakta olan pandemi sürecinde kişinin virüse karşı dayanıklı olması gerekmektedir. Durum böyle olunca yaşanan anksiyete, depresyon kişinin psikolojik dengesini bozarken aynı zamanda bağışıklık sistemini etkilemektedir. Böylelikle kişi olası bir virüs bulaşmasına daha açık hale gelmektedir. Yapılan araştırmalar; depresyonun aynı zamanda kişinin enerjik ruh halini azalttığını sağlıklı ve olumlu düşünme yetisini yeterli olmadığını, böylelikle kişinin zorluklar ile mücadele etme yeteneğini azalttığını göstermektedir.  Buna ek olarak bağışıklık sisteminin de zayıfladığı göz önüne alınırsa kişinin risk grubuna girdiğini söyleyebiliriz.”
HASARLAR KALICI OLABİLİR!
Dünyada pandemi sürecinin sona ermesi ile birlikte olumsuz psikolojik izlerin kişilerde kalıcılık meydana getirebileceğini dile getiren Oral, “Kişinin bu olumsuz psikolojiden kurtulabilmeleri için uzmanlardan sosyo-psikolojik destek almaları gerekmektedir. Yaşanan anksiyete ve depresyonun hormonal yönleri de vardır. Özellikle depresyon, anksiyete dönemlerinde kişide endorfin, seratonin, dopamin gibi kişiyi aktive eden ve mutlu, enerjik hissetmesini sağlayan hormonlarda azalma olması depresyonu tetiklemektedir.  Bu süreç içerisinde bazı bireylerde yaşanan hüzünlü ruh hali, günlük aktivitelere isteksizlik, çabuk yorulma, içe kapanma ve konsantrasyon gerektiren işlerde yoğunlaşma sorunları olduğunda bireylerin psiko-sosyal destek alma konusunda karar vermeleri  önemlidir. Bu durum sadece duygu-durum değişmesi değil aynı zamanda kişide aşırı iştah artışı, normalden fazla uyuma, hareketsizlik gibi sorunları da ortaya çıkarır. Tüm bunların engellemesi psiko-sosyal destek ile mümkündür” diye konuştu.