- Gündem
- 25.07.2025 21:21
Sayfa Yükleniyor...
Prof. Dr. Murat Türkeş, Eyyam-ı Bahur sıcaklıklarının özellikle batı, güney ve iç bölgelerde etkili olacağını belirterek, risk grubundaki yurttaşlar için ciddi uyarılarda bulundu
Türkiye, Temmuz sonu ile Ağustos başını kapsayan ve halk arasında “cehennem sıcakları” olarak bilinen Eyyam-ı Bahur dönemine girdi. Fiziki Coğrafya, Jeoloji, İklim ve Meteoroloji uzmanı Prof. Dr. Murat Türkeş, bu dönemin, hem sıcak hava dalgaları hem de nem oranı bakımından insan sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler barındırdığına dikkat çekti.
23 Temmuz’dan itibaren en az 5 gün boyunca batı Eyyam-ı Bahur sıcaklıklarının etkili olacağını belirten Prof. Dr. Türkeş, “22 Temmuz 2025 Salı’dan sonra, özellikle 23 Temmuz Çarşamba gününden başlayarak en az 5 gün boyunca Türkiye’nin büyük bir bölümünde; kabaca Türkiye’nin batı, iç batı ve güney bölgelerindeki illerde 36-44 derece arasında (Güneydoğu’da bazı illerde 45-46 derece de olabilir) değişen yüksek hava sıcaklıklarıyla nitelenen çok sıcak ve kıyı bölgelerinde bunaltıcı ve sıcak havanın, yani Eyyam-ı Bahur koşullarının etkili olacağını öngörüyorum” dedi.
Eyyam-ı Bahur’un, Kuzey Afrika kaynaklı yüksek basınç sistemleri ile Muson alçağının etkisiyle ortaya çıktığını belirten Türkeş, “Bu süreçte Türkiye, Sahra, Arabistan ve Orta Doğu’dan gelen sıcak tropikal hava kütlelerinin etkisi altına giriyor. Karasal hava kütleleri ve ısınmış denizler, sıcaklıkları daha da artırıyor,” diye konuştu.
Bu sıcaklıkların yalnızca insanlar üzerinde değil, altyapı sistemleri, hayvanlar ve bitki örtüsü üzerinde de olumsuz etkileri olduğuna işaret eden Türkeş, “Bu dönemde yüksek sıcaklıklar yüzünden buharlaşma da yüksek olacağı için, denize ya da büyük göllere komşu kıyı bölgelerinde havanın nemi rüzgârın olmadığı koşullarda hem bağıl nem hem de özgül nem ya da karışma oranı da yüksektir ve hava koşulları, insanın özellikle yaşlıların, bebek ve çocukların, hamile kadınların, kalp-damar, akciğer, astım, şeker ve benzeri belirli hastalık gruplarının, yoksulların, evsizlerin, güneş altında açıkta çalışmak zorunda kalan işçi ve emekçilerin ve diğer pek çok canlının termal konforu ve sağlığı açısından uygun değildir. Bu sıcaklardan kara yolları, demir yolları, yüksek gerilim hatları gibi insan yapıları ve etkinlikleri de etkilenir” diye konuştu.