Sayfa Yükleniyor...
Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi, OHAL Kararnamesi ile kapatılan vakıf üniversitelerinin Psikoloji Bölümleri'nde çalışan akademik personelin mağduriyetlerinin giderilmesini istedi
E. ÇAĞLA GENİŞ
Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi tarafından yapılan yazılı açıklamada,15 Temmuzda yaşanan darbe girişiminin ardından, 23 Temmuz 2016 tarihinde OHAL Kararnamesi ile Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisaki veya irtibatı belirlenerek kapatılan vakıf üniversitelerinde çalışan akademik personelin temel mağduriyetleri hakkında duyulan endişe dile getirildi.
Yetkililerden, soruşturmaların bir an önce tamamlanması, ardından örgütle ilişkili olmadığı anlaşılan ve aklanan akademisyenlerle ilgili akademik ilkeler doğrultusunda acilen bir düzenleme yapılması ve itibarlarının iadesi talep edildi.
MAĞDURİYETLERİN GİDERİLMESİNİ İSTİYORUZ
Açıklamada öğrencilerin hak kayıplarının telafi edilmesine rağmen akademik personelin temel mağduriyetleri hakkında endişenin devam ettiği belirtilerek, Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi olarak, kapatılan üniversitelerin Psikoloji Bölümleri'nde çalışan ve üyelerimiz olan akademik personelin temel mağduriyetleri hakkında endişemiz devam etmektedir. Kapatma kararlarının ardından uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen, akademik ve idari personelin durumuna ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamış, üyelerimize resmi tebligatta bulunulmamış, haklarında soruşturma bulunup bulunmadığı, eğer varsa sonucun ne olduğuna ilişkin bilgilendirmede bulunulmamıştır. TPD İzmir Şubesi olarak ilk ve öncelikli talebimiz bir an önce, varsa soruşturmaların tamamlanması ve meslektaşlarımızın aklanarak bu süreçte yaşadıkları çok yönlü mağduriyetlerinin giderilmesidir dendi.
ÇÖZÜM BULUNSUN
Açıklamanın devamında akademisyenlerin hukuken kusurları olmaksızın işsiz kaldıkları bu süre içerisinde yaşadıkları özlük hakları ve maddi, manevi kayıplarının telafisi konusunda bir çözüm bulunmasını talep edilerek şu ifadelere yer verildi: Meslektaşlarımız, temmuz ayına ait maaşlarını alamamışlardır. Akademik personelin işten çıkışları resmi olarak yapılmamış olup, yapılması durumunda ihbar ve kıdem tazminatı gibi özlük haklarından yararlanıp yararlanamayacakları konusu da belirsizdir. İşsizlik sigortasına yapılan başvurularda belirsizlikler ve aksaklıklar yaşanmaktadır. Daha önce benzer bir işten çıkarma örneği bulunmadığı için, durumun belirsizliği yasal yollara başvurmayı da engellemektedir. Akademisyenlerin FETÖ/PDY terör örgütüyle bağlantılı olduğu iddiasıyla kapatılmış bir üniversitenin çalışanı oldukları için, bu sonuçtan sorumlu olmadıkları halde yaşamlarının geri kalanında mesleklerini akademik personel olarak sürdüremeyecek olmaları tehlikesi bulunmaktadır. Nitekim haklarında, soruşturma, açığa alma gibi herhangi bir hukuki işlem başlatılmamasına rağmen bazı vakıf üniversitelerinin, kapatılan üniversitelerde görev yapmış olan akademisyenlere iş verme konusunda çekince yaşadıkları ya da işe alınmamaları için karar aldıklarını işitmekteyiz. Söz konusu işten çıkarılmanın fişleme ve etiketleme durumuna dönüşmesinden endişe ediyoruz.
Haber Merkezi