Sağ gösterip sol vurdular

NİLGÜN TAZE-ÖZEL HABER

Alsancak 1441 Sokak esnafı yeni yapılan projenin kendilerine gösterilen projeden farklı olmasını tepki ile karşıladı. Esnaf projenin kendilerini hayal kırıklığına uğratmasının yanı sıra zabıtaların kendilerine göz açtırmamasından da oldukça rahatsız. Sokaklarında bulunan pavyona ise yetkililerin nasıl göz yumduğunu anlayamadıklarını belirten esnaflar bu durumu da acilen çözüm bulunmasını istiyor.

Sokaklarında eskiye göre daha kötü bir değişim gerçekleştiği bilgisini veren terzi Samiye Kökçü, bundan 10 yıl önce işlerin çok daha iyi olduğunu söyleyerek insanların artık alım gücü kalmadığını belirtti. Kökçü, “Terzilik mesleği bitti artık. AVM’lerin açılması ve hep aynı markaların piyasayı ele geçirmesinden sonra esnaflık kalmadı artık. Sokağımı yine de seviyorum. Belediyemiz temizlik konusunda oldukça iyi. Günde 3-4 ke çöp arabaları sokağımızdan geçiyor. Bazı esnaf arkadaşlarımızın sokağımızı kirletmesi dışında bir sıkıntımız yok. Sokağımızın en güzel taraflarından bir tanesi de eski esnaflık ruhunun hala devam ediyor olması. Sabahları hala birbirimize günaydın diyebiliyor ve birbirimize ihtiyaç duyduğumuz zamanla da hala birbirimizin yardımına koşabiliyoruz. Bunu bilmek harika bir duygu” dedi.

HIRSIZLIK AZALDI

Sivil polislerin son yıllarda sayılarının artırılmasından dolayı hırsızlık, kapkaççılık yada ağır yaralanmalarla sonuçlanan kavagaların artık yok denecek kadar az yaşandığını ifade eden Kökçü, şunları söyledi: “Sokağımızda güvenlik fena sayılmaz. Bundan 8 yıl kadar önce dükkanımın arkasında çalışırken bir hırsız girerek kasamdan paralarımı çalmıştı. Allahtan polisler 3 gün sonra hırsızı yakaladılar ve bende paramı geri alabildim. Sokağımızda yaz ayında olmamızda n dolayı ışıklandırma ilgili şuan herhangi bir sıkıntı yok. Ancak kışın saatlerin alınması ile birlikte ihtiyaç olacağı kesin. Geçmiş yıllarda ışıklandırma ilgili bir sorunumuz olmadı bu yıl da olacağını sanmıyorum.”

“REFÜJ KALDIRILSIN”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sokaklarında alan düzenlemesi yaptıktan sonra sokaklarının geçiş alanlarının ortaya yerleştirilen yeşil alan çalışmasından dolayı darlaştığını söyleyen Sevinç Aksaray, “Bir öndeki sokağın orta refüjünü kaldırıp onlara çok geniş bir alan açarken bizim sokağımıza aynı refüjü yaparak bizim sokağımızı daralttılar. Defalarca dilekçe yazarak buranın kaldırılmasını istedik. Yıllarca süren şikayetlerimizden sonra nihayet sesimizi duydular ancak bu seferde ortaya böyle bir sonuç çıktı. Sokağımızın başına ve sonuna motor girmez tabelaları ve kapanlar kurulacaktı ancak hala kurulmadı. Motosiklet kullanıcıları insanlara çarpmakla kalmıyor birde yollarına devam ederek özür dileme zahmetinde bile bulunmuyorlar. Sokağımızın lakabı sevgi yolu olarak geçmesine rağmen kendisi hiç de sevgi yolu olarak görünmüyor. Temizlik hizmetlerinden memnunum çünkü görevliler sabah akşam dolaşıyorlar” açıklamasını yaptı.

“SAĞ GÖSTERİP SOL VURDULAR”

Esnafların çok fazla yayılmasından rahatsızlık duyduğunu ve görsel kirlilik oluşturmayacak bir şekilde daha derli toplu ürünlerini sergilemeleri gerektiğini belirten Aksaray, sokaklarının bit pazarından farksız bir görünüme sahip olduğunu söyledi. Aksaray, “Bir arka sokağın girişinden sokağın güzelliğine bakın bir de bizim sokağın nasıl göründüğüne. Arada dağlar kadar fark var. Bize sunulan projede çok güzel oturma yerleri, yeşil alan, wifilerin bağlanabileceği istasyonlar vardı. Biz esnaflar olarak bu projeyi onaylamıştık ortaya projeyle hiç alakası olmayan bir çalışma çıktı. Güvenlik problemi geçen yıla kadar vardı ancak bu yıl bir şey yaşanmadı. Geçen yıl elemanlarım akşam işten çıktıktan sonra en kepenklerimi kapatarak oturmak zorunda kalıyorum kendi sokağımda. Bu yıl şükür dükkanım açık oturabiliyorum” ifadelerini kullandı.

SOKAĞIN KARA YÜZÜ

Sokaklarının başında bulunan ve aleni bir şekilde kadın pazarlayan pavyonun kapatılmasını isteyen Aksaray, bu pavyonu esnafların ve müşterilerin sokağın kara yüzü olarak nitelendirdiklerini belirterek şunları söyledi: “Gün geçmiyordu ki sokağımızda bir kavga gürültü çıkmasın ve silahlar konuşmasın. Şükür ki sanırım en son yaşanan silahlı saldırı da durumun ciddiyeti anlaşılarak pavyonun çalışma izni ellerinden alındı. Bu onlar için üzücü olabilir ancak biz diğer esnaflar için sevindirici bir gelişme oldu. Kimseyi kınamıyorum ve ben de bir bayanım ancak Giyim tarzları ve konuşma adaplarının sokağımızın kalitesini büyük ölçüde düşürdüğü de bir gerçek. Müşteriler sırf bu pavyonun varlığından dolayı sokağımıza girmek istemiyorlar. Işıklandırma ile ilgili bir değişiklik yapılmadı. Ben 4 yıl bu sokaktayım ve yapılacağı söylenilen çalışmalar henüz yapılmadı. Sokağımızda ki tek değişim esnafların diktiği melisa, hanımeli, yasemin gibi kokulu çiçekleri söküp yerine çiçek açmayan bitkileri ekmek oldu. bahar havası taşıyan ve bahar aylarında kelebeklerin uçuştuğunu gördüğümüz sokağımızda artık bu yıl bir tane bile kelebek göremedik.”

“TABELA SORUNUMUZ ÇÖZÜLSÜN”

En büyük şikayetinin diğer dükkan tabelalarının kendi dükkanının görünmesini engellemesi olduğunu belirten Behiç Budak, tabelaların belediye tarafından belirlenmiş bir ölçüsü olduğunu ancak diğer esnafların bu ölçülere uymadığını söyleyerek, “Tabela sorunun en kısa sürede çözüleceğine inanıyorum. Tabelanın ölçüsü 20 cm. belediye ana caddede temizlik yaparak istenilen ölçülere tabelaları getirmeyi başardı. Ara caddelerde de aynı uygulamayı yaparsa insanlar dükkanlarımızı görebilirler. Zabıtalar bir masamıza bile laf edeceklerine esnafların sorunlarına çözüm getirmeye çalışsalar daha iyi olur. Aldığım duyumlara göre kışın yağmur sularının taşmasından dolayı zaman zaman oluşan koku ciddi bir rahatsızlık veriyormuş çevreye” dedi.

KİRALAR ÇOK YÜKSEK

Alsancak 1441 Sokak'ta 6 aylık yeni bir esnaf olduğunu ve yol yapım çalışmalarının bitmesinin hemen ardından sokağa gelmelerinden dolayı kendisini şanslı hissettiğini söyleyen Budak, şunları söyledi:

“Hamam böceği sokağımızda çok fazla. Belediye bazen logarları ilaçlıyor ancak yeterli olmuyor. Güvenlik ile ilgili bir sorun yok çünkü her dükkanı kendine ait bir kamerası var. Işıklandırma bizim için yeterli çünkü biz diğer esnaflara göre daha erken dükkanımızı kapatıyoruz. Cadde genişlediği için ışıklandırılmanın artırılması daha iyi olur. Sokağımız gördüğünüz gibi son yapılan çalışmadan sonra oldukça dar hale geldi. Bize sadece bir masa sandalye dışarı koyma hakkı verildi. Bu çok az bir sayı. En azından 3 masa çıkarmamız gerekir ki sokağımızda en az 2 bin TL olan kiraları ödeyebilme gücümüz olsun. Kaldı ki bu kira fiyatları caddeye yaklaştıkça 10 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Ana cadde de ise fiyatlar 30-40 bin TL civarında.”

SOKAĞIMIZ ALSANAK’A YAKIŞMIYOR

Alsancak’ın İzmir’in kalbi olduğunu ve Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nin trafiğe kapalı olmasından dolayı büyük bir insan sirkülasyonuna sahip olduğunu söyleyen esnaf Sermin Alptekin, sokaklarının yapılan çalışmalardan sonra daha kötü hale getirildiğini söyledi. Alptekin, “Sokağımızdan maalesef insanlar yeteri düzeyde faydalanamıyor. Her şeyden öne sokağımız çok pis. İstediğimiz kadar temiz tutmaya çabalasak da sadece esnafların gayretleri ile olmuyor. Temizlik görevlilerine neden daha sık gelmediklerini sorduğumuzda bizim bölgemiz değil cevabını alıyoruz. Bizler belediyeye esnaflar olarak sokağımızın üst kısmını daha da güzelleştirmek amacıyla bir ağla kapatmak istediğimize dair katkıda bulunmak istediğimiz teklifini götürdük ancak kabul edilmedi. Düşünün kapatılan üst kısmın şemsiyeler ve sarmaşıklarla donatıldığında ne kadar güzel bir görüntü ortaya çıktığını. Bu şekilde hem esnaflar sokaklarından keyif alır hem de insanlar alışverişlerini daha keyifli ve memnun yapmış olur” ifadelerini kullandı.

ALLAH’A EMANETİZ

Belediyenin esnaflara ilk projeyi getirdiğinde farklı olduğunu söyleyen Alptekin şu ifadeleri kullandı: “ “İmzaladığımız proje çok daha farklı bir içeriğe sahipti. Şu an ki ile o proje arasında en ufak bir benzerlik yok. Zabıta kafasına göre gelip esnaflara bunu kaldır bunu kaldır şunu da kaldır talimatı veriyor. Kaldıralım da nereye? Bizimde yaşamak için satış yapmaya ihtiyacımız var. Esnafı neyi var neyi yok içeri çekip kapılarını kapatıp içeride oturmaya zorluyorlar. Bu şekilde kimse ayakta kalamaz. Piyasanın durumu belli zaten üç kuruş para zor kazanıyoruz ama yine de gelip bizden destek isteseler bizler esnaflar olarak seve seve sokağımızın güzelleştirilmesi için destekte bulunuruz. Sokağın üstünü Bodrum’daki gibi kapatıp asmalarla sardırmak, boş yerlere çiçekler ekmek, yeterli ışıklandırma yapmak yapılması zor işler değil. En fazla 200 şemsiyeyi yukarıdan aşağıya sallandırmak hem sokağı güzelleştirir hem yağmur damlalarını hem de güneşi önler. Güvenlikle ilgili Allah’a emanetiz.”

“BİZİM ŞİMİZ DEĞİL”

Alptekin, en öneli sorunlarından bir tanesinin ise yağmur yağdığı an sokaklarının göl haline gelmesi olduğunu söyleyerek, “Daha henüz İzmir’e birkaç damla düşmesine rağmen tüm sular dükkanlarımızın önüne birikti. Geçen sene ise yoğun yağışlarda dükkanımı su bastığı için bir sürü ürünüm ziyan oldu. Yine aynı şey olsa yine ağır bir zarara uğrayacağım. Yetkililerden sorumluklarını yerine getirmemizi istediğimiz zaman aralarında ‘Bizim işimiz değil’ gibi bir tarikat kurduklarını görüyorum. Birisi işi yapmıyor. O işi yapmayan kişi kim acaba? Bence asıl onu bulmak lazım. Zabıtanın ise tek görevi var ‘Bunu kaldır’ talimatını vermek. Çöpçünün sözü ise ‘burası benim alanım değil’ aslına bakarsanız durumumuz bu kadar traji komik. Esnaf zaten kapısının önünün kötü bir görüntüye sahip olmasını kendisi istemez çünkü bu kendi aleyhine olur" açıklamasını yaptı.

MAĞDURİYET SOKAĞI

1441 Sokak'ta bir yıldır esnaflık yaptığını ancak çektiği çilenin hattı hesabı olmadığını söyleyen Alptekin dükkanını açtığının ertesi günü yol yapım çalışmalarının başladığını ve uzun bir süre boyunca sokağa insanların giremediğini söyleyerek, “2 ay yeni açılan bir dükkanın vergisini, kirasını, stopajını hiç kazanmadan cebinden karşılaması ne kadar büyük zarar olduğunu takdir edebilirsiniz. Kaç kez internet üzerinden şikayette bulunun dediler. Defalarca bulunduk ancak maalesef tek şikayetimiz dahi dikkate alınmadı. Düşünebiliyor musunuz Alsancak’ın göbeğinde 5. sınıf bir pavyona çalışma izni verilebildiğini. Küçücük bir askıya göz dikip ‘Bunu buradan kaldırın’ baskısını yapan yetkililer saat 17.00’de pavyonun içeride ne kadar masa ve sandalye varsa dışarıya çıkarmasına hiçbir şey diyemiyor. Sizce de bu durumda çok büyük bir tuhaflık yok mu?” dedi.

Haber Merkezi