Sayfa Yükleniyor...
Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Ekrem Özdemir, adil bir çözüm getirmeyen performansa dayalı ek ödeme sistemiyle, sağlık hizmetlerini kullanma noktasında vatandaşlarımızın sorumluluk ve bilinç düzeyinin yetersizliğinin sağlık çalışanlarını baskılayan iki başlık olduğunu söyledi
AHMET TOPRAK
Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Ekrem Özdemir, sağlık sisteminin başarısını doğrudan etkileyen sorunlardan birisinin düşük sağlık okuryazarlığı olduğunu belirtti.
Yaklaşık yarım milyon çalışanı ile 80 milyon insanımızın sağlığını koruma hizmet sunuyor diyen, Sunulan bu hizmetin kalitesini ve devamlılığını etkileyen ciddi sorunların baskısı altında ilanihaye ilerleme kaydetmek mümkün değil. Düşük sağlık okuryazarlığı bugünden doğru ve etkin politikalar geliştirmediğimiz takdirde sağlık sistemini işlemez hale getirebilecek önemli bir tehdit olarak önümüzde durmakta şeklinde konuştu.
PERFORMANSA DAYALI EK ÖDEME, BÜYÜYEN BİR SORUN
Performansa dayalı ek ödeme sisteminin gün geçtikçe daha da büyüyen bir sorun olduğunu hatırlatan Özdemir, performans değerlendirmelerinin ve ödeme sisteminin temel karakterinin sorgulanması gerektiğini kaydetti. Ne kadar çok hasta o kadar çok kazanç anlayışının baskısı ile kaliteyi üretmenin mümkün olmadığını söyleyen Özdemir, bu gerçeğin bir an önce görülmesi gerektiğini ifade etti. Hekimlerin hekimlik vazifesinin, kota doldurma çabası olarak nitelendirilmesi, hastanelerde daha çok para kazanmak adına gereksiz işlemler yapıldığı şeklinde kanaatlerin yaygınlaşması, başarının sağlık hizmeti kalitesinden çok, gelir gider tablosunda sağlanacak artıya bağlanmasının yanlış olduğuna dikkat çeken Özdemir, böyle bir tablo üzerine güçlü bir gelecek inşa etmenin mümkün olmadığını dile getirdi. Sağlık çalışanlarının emeğini ve gönlünü tam anlamıyla kazanabilmek için adil ve güven duyulan bir sistem kurulması çağrısını yapan Özdemir, performansa bağlanan gelirlerin toplam gelir içindeki ağırlığının yüzde 20-25 oranında olması gerektiğini söyledi.
EMEKLİLİKTEKİ MAĞDURİYETLER DE GİDERİLMELİ
Performansı teşvik kadar, performansı ve kaliteyi olumsuz etkileyen, ancak çalışanlara bağlı olmayan iç ve dış faktörlerin ortadan kaldırılmasına odaklanılmasının önemine vurgu yapan Özdemir, Sağlık çalışanlarının emekli olduktan sonra da çalıştıkları zamanki hayat standartları korunmalıdır. Bu sisteme yıllarını vermiş sağlık çalışanlarında, emekli olduktan sonra yüzüstü bırakıldığı algısı hâkimdir. Bu kaygı giderilmelidir dedi.
Sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilmesiyle ilgili yıllar sonra bu haksızlığı giderme sözünü Cumhurbaşkanı Erdoğandan aldığımızı söyleyen Özdemir, Ancak cumhurbaşkanımızın sözüne rağmen, hakkaniyetin tecelli etmesi için son derece zor ve meşakkatli bir süreç yaşıyoruz. Sağlık çalışanları ile güçlü bir bağ oluşturma adına bu hakkın layıkıyla tevdi edilmesi çok büyük bir fırsat oluşturacak iken, ne yazık ki, sağlık çalışanlarını üzen şaşırtıcı dirençlerle karşılaşıyoruz. Kapsamını nasıl dar tutarız arayışı ile yıpranma payı hakkının sağlık çalışanları arasında yeni bir ayrım konusu haline dönüştürülmesinden endişe ediyoruz. İnşallah bürokratik körlüğe mahkum olan bir sonuç ortaya çıkmaz. Biz böyle bir sonuç oluşmaması için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz şeklinde konuştu.
SORUMLULUK DUYGUSU GELİŞTİRİLMELİ
Sağlığa erişimin kolaylaştığı reform sürecini geleceğe taşıma noktasında, sağlık hizmetlerini kullanan insanımızın sorumluluk duygusu ve sağlık bilincinin de güçlendirilmesi gerektiğini belirten Özdemir, sağlık okuryazarlığını güçlendirmeden, sağlıklı yaşam kültürünü yerleşik hale getirmeden sürdürülebilir bir başarı yakalanmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Sağlık çalışanlarımızın daha nitelikli sağlık hizmetleri sunabilmesi için yeni dönemde sağlık okuryazarlığına ilişkin eylemlerin planlanmasını ve uygulanmasını isteyen Özdemir, sendika tarafından yapılan, Sağlık Okur Yazarlığı Araştırmasının sonuçlarıyla ilgili de bir sunum yaptı. Özdemir, araştırma sonucunun, ülkemizdeki sağlık okuryazarlığının çok gerilerde olduğunu ortaya çıkardığını belirtti. Türkiyenin genel sağlık okuryazarlık indeksinin 30,4 olarak bulunduğunu söyleyen Özdemir, Kategorik değerlendirmede toplumun yüzde 64,6sının yetersiz (yüzde 24,5) veya sorunlu (yüzde 40,1) sağlık okuryazarlığı kategorilerinde olduğu saptandı. Türkiyede 18 yaş ve üstünde 53 milyon 827 bin 88 kişi olduğu göz önüne alındığında, yaklaşık 35 milyonluk bir erişkin nüfusun yetersiz ve sorunlu sağlık okuryazarlığına sahip olduğu belirtilebilir dedi.
Haber Merkezi