Sayfa Yükleniyor...
Türkiyenin deprem kuşağında bir ülke olduğunu ifade eden MÜFED Başkanı Necip Nasır, birinci dereceden deprem kuşağında yer alan İzmirde en hızlı şekilde kentsel dönüşüm uygulamasının gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı
ONURHAN ALPAGUT
İzmir ve çevresinde hissedilen depremler sonrası kentsel dönüşüm tekrar gündeme geldi. Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) Başkanı Necip Nasır, Sağlıksız ve depreme dayanaksız yapılar, yapı stoğumuzun yüzde 70ini oluşturuyor dedi. İzmirde en hızlı şekilde dönüşüme ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Nasır, yerel yönetimlerin hızlı bir biçimde ada bazında planlama yaparak kentsel dönüşüm yasasının uygulanabilirliğine imkan sağlaması gerektiğini dile getirdi.
Kentsel dönüşümün sosyal bir proje olduğunu ifade eden Nasır, kentsel dönüşümde hızlı yol almanın yöntemlerini anlattı. Sağlıklı konutlarda yaşamanın vatandaşın temel hakkı olduğuna dikkat çeken Nasır, şunları söyledi: Kentsel dönüşüm yapılırken her il ve ilçe için bütüncül planlama yapılmalı. Yerel yönetimler planlamaları bütüncül şekilde hazırlamalı. Kentsel dönüşümde hızlı bir yol almak için planlamada ada bazında çözümler oluşturulmalı. Eğitim ve sağlık sosyal birer haksa, aynı şekilde sağlıklı konutlarda yaşamak da en temel haktır. Dolayısıyla bu hakkın sağlanması için herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor.
DAYANIKSIZ YAPILAR ÇÖKECEK
Yaşanacak büyük depremde dayanıksız binaların çökeceğini söyleyen Nasır, deprem için sağlıklı konutlar oluşturmanın alınacak en iyi önlemlerden bir tanesi olduğunu dile getirdi. Nasır, Kentsel dönüşümün; ilçeye, ile, bölgeye, hatta mahallelere göre de değişiklik gösteren bir sosyal proje olması nedeniyle, her ölçekte bire bir uygulanacak bir kanunun çıkmasını beklememek gerekiyor. Sağlıksız ve depreme dayanaksız yapılar, yapı stoğumuzun yüzde 70ini oluşturuyor. Deprem olduğunda depreme dayanıksız yapılar çökecek. Çökmemesi için çok önemli bir kanun gerekiyordu bu kanun da çıktı. Kentsel dönüşüm yasasıyla sağlıklı konutlar oluşturularak depreme karşı bir önlem alınabilir diye konuştu.
FIRSAT DEĞERLENDİRİLMELİ
Çıkarılan kanun ile deprem sonrası yaşanılan trajedi görüntülerinin bir daha yaşanmaması olduğuna dikkat çeken Nasır, Bu kanunla amaçlanan temel noktanın göz ardı edilmemesi gerekiyor. Bu önemli nokta, deprem sonrası yaşanan trajedilerin yeniden yaşanmaması, Türkiyenin bir daha deprem acılarıyla sarsılmamasıdır. Bu yasa ile kimliksizleşen kentlerin restorasyonunun sağlanması ve yeniden kimlik kazanması fırsatı da ayrıca değerlendirilmeli dedi.
BÜTÜNCÜL PLAN HAZIRLANMALI
Doğru şekilde bir planlama yapıldığında kentin vizyonu, misyonu ve tarihi dokusunun göz ardı edilemeyeceğini ifade eden Nasır, Hep söylediğimiz gibi; ilçe belediyeleri, temsil ettikleri ilçelerin problemlerini, kültürel ve sosyal yapılarını iyi analiz ettikleri için kentsel dönüşüm konusunda da sağlıklı, ada bazında, tarihi dokusuyla, sosyal yapısıyla ve kent kimliğini ortaya çıkaracak şekilde, bölgesiyle bütüncül planlar hazırlamalı. İzmir gibi yüzde 85inin dönüşmek zorunda olduğu bir kentte, dönüşümün de mutlaka yerinde yapılması lazım. Bunun en büyük gerekçesi ise İzmirin sosyal yapısı nedeniyle insanların oturdukları semti değiştirmek istemeyişleri diye konuştu.
YIK-YAP
Son olarak kentsel dönüşüm adı altında yapılan yanlış uygulamaları eleştiren Nasır, İzmirde yeni arsa üretilmiyor. Bu nedenle müteahhitler kentsel dönüşüm adı altında yık-yap sistemine yöneliyorlar. Bu tam olarak bir kentsel dönüşüm olmuyor. Bunun adı bina yenilemek. Eskiyi yıkarak yenisini yapmak kenti beton yığınına dönüştürecek. Bu noktada bugüne kadar İzmirde 25 bine yakın bina inşa edildi. İzmir hızlı bir şekilde 50 hatta 100 yılı planlamaya yönelmelidir şeklinde konuştu.
Haber Merkezi