- Gündem
- 20.04.2025 18:56
SES İzmir Şubesi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi servisinde bir hemşirenin ve bir personelin hasta yakınları tarafından saldırıya uğrayarak darp edilmesine tepki göstererek basın açıklaması düzenledi
EMİNE YALÇIN
Son zamanlarda sağlıkta şiddetin her geçen gün daha da arttığını ileri süren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi, sağlık çalışanları olarak yaşanan şiddete hayır demek için Ege Üniversitesi Poliklinikler önünde bir araya geldi. Sağlık çalışanlarının hasta yakınları tarafından saldırıya uğrayarak darp edilmesini eleştiren SES İzmir Şubesi, sağlık camiasında yaşanan olayları ıslıklarla ve alkışlarla protesto etti. Basın açıklaması için toplanan grup, susma haykır sağlıkta şiddete hayır ve sağlıkta ticaret ölüm demektir şekilde de sloganlar attı.
PERSONELİN CAN GÜVENLİĞİ KALMAMIŞTIR
SES İzmir Şubesi adına basın açıklamasını yapan İş Yeri Temsilcisi Melika Sarıtepe, sağlık alanında şiddetin artarak devam ettiğini öne sürerek, 04 Temmuz 2015 tarihinde hastanemiz Genel Cerrahi kliniğinde akşam vardiyasında görev yapmakta olan bir hemşire ve personel arkadaşımız hasta yakınları tarafından şiddete uğrayarak darp edilmiştir. Kalabalık bir şekilde kliniğe gelerek nöbetçi hekimlere ve tüm personele tehditler yağdırarak, yatan diğer hastaların tedavilerinin bir süre aksamasına neden olmuşlardır. Personel arkadaşlarımız bu şiddet ortamında yoğun bakıma sığınmak zorunda kalmışlardır. Acil servise gelen bir hastaya bile bu ortamdan kaynaklı olarak cerrahi müdahale ancak ortopedi kliniğinin ameliyathanesinde yapılabilmiştir. Sağlık hizmeti bu şiddet ve terörize edilmiş bir ortamda sunulamaz hale gelmiş, personelin can güvenliği kalmamıştır. Bu kadar kalabalık bir insan gürühu eline kolunu sallayarak hastanede saatlerce terör estirmiştir. Fiziksel şiddete uğrayan arkadaşlarımız çalışamaz hale gelmişler ve psikolojileri bozulmuştur dedi.
ZİRA MIZRAK ARTIK ÇUVALA SIĞMIYOR
Türkiyenin artık sağlık çalışanlarına yapılan saldırıları kanıksadığını iddia eden Sarıtepe, Her gün pek çok ağız dalaşı, küfürleşme, üstüne yürüme, daha ileri gidildiğinde tartaklama, fiziksel şiddet, hatta 31 Mayıs 2015 tarihinde Dr. Kamil Furtun ve daha öncesinde Dr. Ersin Aslan olayındaki gibi ölümle sonuçlanmıştır. Ölüme kadar giden bu şiddeti önlemede sağlık bakanlığı ve yetkililer, kendince bir şeyler yapmaya çalışsa da, zira mızrak artık çuvala sığmıyor. Çünkü biz sağlık emekçilerine yapılan ve adeta rutinleşen bu saldırılar, artık yazılı ve görsel medyada sıradan bir haber haline gelmiştir. Sağlık emekçilerine yönelen bu şiddet sağlıkta özelleştirmenin sonucudur. Bu şiddette sağlığın ticarileştirilmesi, performans uygulaması ve özelleştirmeyi birincil hedef olarak önlerine koyan ve yıllarca sağlık emekçilerine karşı vatandaşı kışkırtan, bu durumun tetikçiliğini yapan kampanyaları yürüten hükümetler sorumludur şeklinde ifade etti
SAĞLIĞI TİCARİLEŞTİREN SAĞLIK ANLAYIŞINDAN VAZGEÇİLMELİ
Sarıtepe, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak başhekimliğe ve siyasal iktidara da seslenerek, Elinizdeki medya gücünüzle ne kadar teşvik ederseniz edin biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Biz halkın karşısında değil hep yanında olacağız. Elimizdeki kıt olanaklarla da olsa halka hep sağlık hizmeti vermeye devam edeceğiz. Biz Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri Sendikası olarak diyoruz ki. Sağlığı ticarileştiren, paran kadar sağlık hizmeti diyen sağlık anlayışından vazgeçilmelidir. Sağlık emekçilerine yönelik şiddete karşı caydırıcı yasal önlemler alınmalıdır. Arkadaşlarımıza buradan geçmiş olsun diyoruz. Sağlıkta şiddette karsı mücadelemizi sonuna kadar sürdürmeye devam edeceğiz diye konuştu.