Salgın günlerinde hayati çağrı: Kan stoklarımız hızla eriyor!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Koronavirüs salgınının Türkiye’de de görülmesinin ardından talasemi, lösemi ve kanser gibi kan ihtiyacı olan hastalar tedirginlik yaşamaya başladı. Çünkü son günlerde en büyük sıkıntı, düzenli kan bağışındaki azalma… Ege Üniversitesi Kan Merkezi Müdürü Prof.Dr. Yeşim Aydınok, bağışlarda şimdiden düşüş yaşadıklarını söyleyerek stokların erimeye başladığını vurguladı ve 18-50 yaş arası sağlıklı herkesi ‘sosyal hijyen’ kurallarını bozmadan kan vermeye davet etti. Aydınok, “Lütfen özenli olalım. Vatandaşlarımız kan bağışlamaya gelmeden önce 0232 390 49 50 numaralı telefondan bizi arayabilir. Biz de onları kontrollü olarak gereğinde davet ederiz’ dedi.



KAN İHTİYACI DEVAM EDİYOR
Koronavirüs salgını ile kan bağışlarında düşüşler yaşandığı ve hastanelerde kan ihtiyaçlarının devam ettiği belirten Prof.Dr. Aydınok, kan tedarikinin salgın sırasında dahi kesilmemesi gereken kritik sağlık hizmetlerinden olduğunu vurguladı. Salgının ilerleyen günlerinde kan bağışçılarına ulaşmanın daha da zorlaşacağa dikkat çeken Prof.Dr. Aydınok, “Artık adımız gibi bildiğimiz, haklı olarak endişeli olduğumuz Kovid-19 için Ege Üniversitesi Hastanesi olağanüstü bir döneme uygun hazırlıklarını yaptı. Kovid-19 şüphesi ile hastanemize başvuracaklar için alınan önlemler kadar bu şüpheyi taşımayanlar için hastanemizi güvenli alan kılmak bakımından da gerekli önlemler alındı. Kan merkezimiz için sadece kendini sağlıklı hisseden kan bağışçılarımızın başvurduğu korunmuş bir alan yaratıldı. Sağlık çalışanları olarak sizlere ‘Biz sizin için buradayız, siz de bizim için evde kalın’ diyoruz ama diğer yandan hastalarımızın, kan bağışına ihtiyaçları da devam ediyor. Afet zamanı gibi bir kana ihtiyacımız yok ama stoklarımız hızla eriyor. Evde olduğunuz bu günlerde ve kendinizi iyi hissederken, kan bağışlamanız, bu olağanüstü günlerde bizlere ve hastalarımıza kendilerinin yalnız olmadıklarını hissettirecek en değerli katkı olacaktır” ifadelerini kullandı. 



ÖLÜMLER YAŞANABİLİR…
Hayatta kalmaları için düzenli kan bağışına ihtiyaç duyduklarına dikkat çeken talasemi hastası 34 yaşındaki Mert Sertkaya da, “Biz talasemi hastalarının kan almasının amacı 21 günde bir alyuvarların yıkılması ve yerine gelmemesi sonucu kan alma durumunda kalıyoruz. Kan bizim için acil değil sürekli bir ihtiyaç… Ancak stoklar azalmaya başladı. Kan stokları azaldıkça ve hastalar kan alamadıkça aylar sonra ölümler yaşanabilir. Çünkü hemoglobin seviyesi düşüyor” şeklinde konuştu.



ANNELER TELEFON AÇIP AĞLIYOR
Yaklaşık iki yıldır Ege Üniversitesi Hastanesinde yatan hastalara kan ve trombosit bulmak için gönüllü olarak mücadele veren Bir Deniz Yıldızı Platformu’ndan Yıldız Akuş ise şunları söyledi: “Hastaların kan ve trombosit ihtiyaçlarını gönüllü donörlere yönlendiriyorum. Belirli periyotlarda kan sıkıntısı çekerken ihtiyaçlara zor yetişirken şimdi ise hiçbir ihtiyacı karşılayamaz olduk. Amacımız özellikle hemotoloji ve kök hücre nakil ünitesinde kalan çocuklar ve bu çocuklarımızın ihtiyaçları… Kan ve trombosit sorununu ailelerine aktarmadan hallediyorken, şimdi yetişemiyoruz ve anneler arayıp ‘Trombosit yokmuş; çocuğumuzun değerleri düşük’ diye ağlıyorlar. Ege Üniversitesi Hastanesi, çok sayıda il ve ülkeden hasta alıyor. Bu sebeple burada eş, dost veya akrabası olmayan birçok aile var. Koronavirüs sebebiyle şu an insanlar hastaneye gelmiyor ve kan bağışlamıyorlar. Zaten duyarlı insanımız çok azdı şimdi ise hiçbir şey yapamıyoruz; çocukların her an iç kanama, beyin kanaması riski var. Bir çocuğu bu şekilde kaybetmekten çok korkuyoruz. Hastanenin kan merkezi bu konuda çok titiz. Sürekli dezenfekte ediliyor ve kalabalık ortam yaratmamak için içeriye çok sayıda kişi kabul etmiyorlar. Bu çocukların her bir damla kana çok ihtiyacı var. Geçen aydan bu zamana 4 çocuk kaybettik ve artık çocukların ölmesini istemiyoruz. Lütfen kan bağışlayın, bir cana umut olun, hayat olun ve canlarına can katın.”