“Sanat, şiddetin her şekline karşıdır”

DAVUT İPEK - Uzun bir süredir radikal gruplardan tehdit aldığı iddia edilen ve 7 Ocak Çarşamba günü kanlı bir saldırıya maruz kalan Fransa’nın sembolik hiciv dergisi Charlie Hebdo’ya yapılan saldırıyı sanatçılarımızla değerlendirdik. Fransa’da yaşanan olaylarla ilgili görüşüne başvurduğumuz Işığın Kaynağı Dergisi’nin Sanat Yönetmeni Ümit Yaşar Işıkhan şunları söyledi: “Ben, Charlie Hebdo’ya düzenlenen bu saldırıyı elbette ki kınıyorum. Böyle bir saldırıyı da herkesin kınaması gerekir. Ama aynı zamanda bir derginin herhangi bir dine yayınlamış olduğu karikatürler ile saldırmasını da kınıyorum. Bizler insanız. İnsanları hayvanlardan ayıran tek özellik düşünebilmek, konuşabilmek ve karşılıklı olarak bir şeyleri paylaşabilmektir. Bizlerin öncelikle birbirimizi anlamamız lazım. Birbirimize karşı anlayışlı olmalıyız. Bizler aktivistler olarak bazılarının ötekileştirme çabalarına karşıyız. Dediğim gibi Fransa’da yaşanan dergi saldırısını kınıyoruz. Fakat bir derginin herhangi bir dine yaptığı saldırıyı da kınıyoruz. Zaten dikkat ederseniz ekonomisi iflas etmekte olan ülkelerde ırkçılık olaylarının hızla geliştiğini görürsünüz. Bu tür ülkelerde yaşanan ekonomik gelişmelerde de zaten Müslümanlara yer verilmiyor. Her ne kadar bunların bu tür saldırılarda etkisinin olduğunu söyleyebilirsek de kulislerde dönen derin devlet olaylarını ve istihbarat ilişkilerini göz ardı edemeyiz. Bütün dinlerin temelinde insan vardır. Bizler, insanların yaşam haklarını, temel haklarını destekliyoruz. Dolayısıyla yaşanan bu olaylara düz bir mantıkla yaklaşılmaması gerektiğini düşünüyorum. Olayların altındaki sebepleri görebilmeliyiz.”

“İSTİHBARAT OPERASYONU”

Işığın Kaynağı Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Ülger ise yaşanan olaylarla ilgili şu demeçleri verdi: “Charlie Hebdo’ya düzenlenen saldırının gelişim tarzı açısından çok profesyonel olduğunu, fakat bir o kadar da çok amatörce olduğunu görebiliyoruz. İçeride bir katliam yaşanıyor ve ehliyetler, pasaportlar vs. unutuluyor. Olay esnasında kapılar açık bırakılıyor. Ben Fransa’da yaklaşık beş yıl yaşadım. Fransa tam bir polis devletidir. Yani orada öyle bir denetim vardır ki habersiz kuş uçmaz desek yeridir. Bu iş bu kadar kolay bir şekilde gerçekleşemez, bu imkansız bir olaydır. Bunun bir istihbarat operasyonu olduğunu anlamak çok da zor değil aslında. Bu olay asla bir Müslüman Hristiyan çatışması değildir. Amaç; Ortadoğu’ya yeniden şekil vermektir. Amaç; bu tür karışıklıklar sayesinde ülkede bulunan yabancıları göçe zorlamaktır. Tıpkı daha önce Avrupa’nın farklı ülkelerinde olduğu gibi… Bugün radikal İslamcıların da kimler olduğunu bilmek çok zor olmasa gerek. Günümüzde birçok örneğini görebileceğimiz bazı radikal İslamcı örgütlerin, uluslararası istihbaratın gönüllü ya da görevli elemanları olduğunu unutmamalıyız. Bizim aydınlarımızın da olaya bu şekilde yaklaşması lazım bence. Evet, bu bir katliamdır. Bu eylemi her kim yaparsa yapsın kınamak gerekiyor. İnsanların farklılığını zenginlik olarak görmeliyiz. Örneğin biz Işığın Kaynağı dergimizde bu doğrultuda yola çıktık. Bazı insanlar duygularıyla hareket etmeyi bir kenara bırakmalı ve üst aklın kurbanı olmaktan kurtulmalı. Yaşanan bu tür olaylar da çok boyutlu bir şekilde ele alınmalı. Ayrıca ama kelimesini bir kenara bırakmalıyız. Olaylara ama demeden yaklaşmalı, ayrımcılık değil, ortaklık paydasında buluşmalı.”

“İMAM ÖKSÜRÜRSE CEMAAT KUSAR”

Olaylara ilgili görüşlerine başvurduğumuz sanatçı Yücelay Sal, “Öncelikle şunu söylemek istiyorum; bu bir terörist harekettir. Bunu belirtmek isterim, çünkü yaşanan bu olay kabul edilemez bir haldedir. Ben zaten şahsım adına şiddetin her türlüsüne karşı olduğumu söylemek isterim. Şiddete karşı olduğum gibi terörist şiddete kökten karşıyım. Dindar kesim bu konuda ne düşünür bilemiyorum, ama dinin kullanılıp da terör saldırılarına alet edilmesine de asla ve asla müsamaha göstermiyorum. Ama maalesef günümüzde bazı şeyler birbirlerine o kadar harmanlanmış ki. Terör eylemlerinde biri bomba atıyor, atarken de Allahu Ekber diyor. Buna da sonuna kadar karşıyım ve herkesin de karşı olması gerekir aslında. Bugün bazı gazetelerde Fransa’da yaşanan bu saldırı normalmiş gibi bazı sözler yer alıyor. Kesinlikle ve kesinlikle böyle olmamalı. Ülkemizde sözü geçen bazı büyükler var ve onların gazetelerde çıkan haberlerine baktığımızda olayları yanlış yerlere sürükleyebilecek açıklamaların yer aldığını görüyoruz. Sözü geçen bazı insanların çok daha fazla dikkatli olması gerekiyor. İmam öksürürse cemaat kusar, bunu unutmamalıyız” diye konuştu.

“DAHA FAZLA ÜRETMELİYİZ”

“Sanat şiddetin her şekline karşıdır” diye konuşan bir diğer sanatçımız Halim Yazıcı, “Fransa’da yaşanan dergi saldırısı elbette bir terör saldırısıdır. Sanatın bir kanadına gerçekleştirilen herhangi bir saldırı, sanatın her dalına zarar vermektedir. Dolayısıyla sanatçılara her zamankinden daha fazla görev düşüyor. Böyle zamanlarda biz sanatçılar daha fazla çalışıp, çok daha fazla üretmeliyiz” dedi.

Haber Merkezi