Sendikalardan Büyükşehire mobing tepkisi

İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde toplanarak ortak basın açıklaması yapan Genel-İş Sendikası, Tüm-Yerel-Sen ve Tüm-Bel-Sen mobbing ve baskı içerikli uygulamalara son verilmesini istedi


  • Oluşturulma Tarihi : 13.10.2016 07:47
  • Güncelleme Tarihi : 13.10.2016 07:47
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Sendikalardan Büyükşehire mobing tepkisi

E. ÇAĞLA GENİŞ

İzmir Büyükşehir Belediyesinde örgütlü sendikalara işveren idare tarafından yapılan toplantı çağrısıyla Personel Devam Kontrol Sistemi’ne geçileceği bildirildi.

İdarenin bildirdiğine göre, sisteme 9754 işçi ve memur dahil olacak, personelin işyerine her giriş ve çıkışında kullanılacak, parmak izli ve yüz tanıyan fotoğraf çekimli bir şekilde uygulanacak. Belediyeye gelen yurttaşlar da benzer bir uygulamayla karşılaşacaklar. Uygulamaya konulan personel takip sistemine tepki gösteren sendikalar, sabah saatlerinde belediye yönetimi ile yaptıkları zirveden olumsuz sonuç çıkması üzerine ortak basın açıklaması düzenledi. Belediyeyi “OHAL fırsatçılığı” yapmakla suçlayan sendikalar, mobing olarak niteledikleri uygulamaya son verilmediği takdirde iş bırakacaklarını duyurdu.

“AÇIK CEZAEVİ” BENZETMESİ

İzmir Büyükşehir Belediyesini geri adım atmaya çağıran Tüm-Bel-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Ulus Bozkır, “Temel hak ve hürriyetlerin hiçe sayıldığı OHAL sürecinde İzmir Büyükşehir Belediyesinin OHAL fırsatçılığı yaptığını görüyoruz. Sendikalara danışılmadan hayata geçirilen bu uygulama belediyenin açık cezaevine dönüştürülmesidir” diyerek tepkisini dile getirdi. Belediye personelinin kart, parmak izi ve fotoğraf gibi uygulamalar ile fişlendiğini savunan Tüm-Yerel-Sen 1 Nolu Şube Sekreteri Bilal Altıner ise, belediyenin söz konusu uygulama ile kamu kaynaklarını israf ettiğini dile getirdi.

UYGULAMA VATANDAŞLARI DA KAPSIYOR

Kurumlar adına hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan DİSK Genel-İş 3 Nolu Şube Başkanı Güral Doğan, uygulamanın 10 bin personelin yanı sıra belediyeye gelen vatandaşları da kapsayacağını dile getirdi. Parmak izi uygulamasının personele güvensizlik anlamına geldiğini ve sosyal demokrat bir belediyeye yakışmadığını söyleyen Doğan, “Çalışanların belediyeye her giriş çıkışlında parmak izi, yüz tanıma sistemi uygulanacaktır. Bu sistem bizlere danışılmadan hayata geçirilen emrivaki bir uygulama, ben yaptım oldu zihniyetinin yansımasıdır. Personelin işe geliş gidişlerinde kart bastırmaya dayalı bu sistem kurumsal ve kitlesel bir mobing uygulamasıdır. Emekçiler yemek, yol yardımı gibi uygulamaları taleplerini ortaya koyduğunda Sayıştay ve mahkeme kararlarından bahseden idare, emekçileri göz hapsine alırken ise mahkeme kararlarını görmezden gelmektedir” dedi.

“MÜCADELEYİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ”

Söz konusu uygulamayla Sayıştay ve ilgili mahkeme kararlarının ihlal edildiğini savunan ve kişilik hak ve hürriyetlerine saldırı anlamına geldiğini belirten Genel-İş Sendikası 3 Nolu Şube Başkanı Güral Doğan, “On binlerce çalışanın işten atıldığı OHAL sürecinde bu yapılan OHAL fırsatçılığıdır. Bu köle kampı uygulamasını kabul etmiyoruz. Öncelikle emekçilerinize güvenin. Kamu kaynaklarını işyerlerini gözaltı merkezine çevirmek için değil de emekçilerin çıkarlarını korumak için kullanın. Verimlilik ve performans gibi gerekçelerle emeğin ve hakların gasp edilmesine karşıyız. Belediyede örgütlü sendikalar olarak idareyi bu uygulamadan vazgeçmeye çağırıyoruz. Aksi takdirde fiili ve hukuki mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz” diye konuştu.

Haber Merkezi