SES’ten iktidara memur zammı uyarısı: Üretimden gelen gücümüzü kullanır mücadele ederiz

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İşyeri Temsilcisi Selin Akgöl, kamu işçilerinin maaşına yapılan zamla ilgili basın açıklamasında, “Savaşa, ranta, faiz ödemelerine, sermayeye teşvike değil, halk için toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.


  • Oluşturulma Tarihi : 13.01.2025 15:46
  • Güncelleme Tarihi : 13.01.2025 12:49
  • Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA
SES’ten iktidara memur zammı uyarısı: Üretimden gelen gücümüzü kullanır mücadele ederiz

TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri dikkate alınarak verilen karar doğrultusunda kamu emekçilerinin ve memur emeklilerinin maaşına yüzde 11,54 oranında zam uygulandı.

Asgari ücretin 22 bin 104 lira olarak açıklanmasına yönelik tepkiler devam ederken, memur maaşlarına yüzde 11,54 oranında zam uygulanması da kamuoyunun tepkisine neden oldu.

SES İzmir İşyeri Temsilcisi Selin Akgöl, konuyla ilgili basın açıklamasında bulundu.

Kamu emekçileri olarak yıllardır yoksullaşmaya mahkum edildiklerini belirten Akgöl, “Kamu emekçileri olarak, toplumun diğer kesimleri gibi, yıllardır artan enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük ücret zamları karşısında yoksullaşmaya mahkûm ediliyoruz. Her geçen gün etkisini artıran ekonomik kriz, milyonların yaşamını daha da zorlaştırıyor. Alım gücümüz düşerken, en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamakta zorlanıyoruz. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları gerçeğin birazını bile yansıtmazken, maaşlarımız mum gibi eriyor ve ülke olarak hızla yoksulluğa sürükleniyoruz” ifadelerini kullandı.

“İTİRAZ EDİYORUZ”

Akgöl, vergi ve harçlara yapılan yüzde 44’lük zamma da değindiği konuşmasında şunları kaydetti:

“2025 yılını yüzde 30’luk asgari ücret zammının yanı sıra, kamu emekçileri ve memur emeklilerine yapılan yüzde 11,54; işçiler ve işçi emeklilerine reva görülen yüzde 15,75’lik sefalet zamları ile karşıladık. 1 Ocak’tan itibaren vergi ve harçlara yüzde 44 zam yapıldı. 2025 bütçesine göre attığımız her adımda ödediğimiz KDV’de geçtiğimiz yıla göre yüzde 81, ÖTV’de ise yüzde 51 artış olacak. Hükümetin kendi alacaklarına yaptığı zam oranları ortadayken, kamu emekçilerine ve emeklilere reva görülen maaş artış oranının sadece yüzde 11,54 olması utanç verici bir durumdur. İş yerlerinde alın teri döken bizler, enflasyon karşısında ezilirken sermaye her geçen gün daha fazla kâr ediyor. Vergi yükünün büyük bölümü emekçilerin omuzlarına yıkılırken, zenginlerin vergi borçları birer birer siliniyor. Kamu kaynakları, halkın ihtiyaçları yerine sermayeye ve yandaş projelere aktarılıyor. Bu adaletsiz düzenin bedelini yıllardır neden sadece biz emekçiler ödüyoruz? Kamu emekçilerinin, işçilerin, emeklilerin “insanca yaşayacak ücret” taleplerini görmezden gelen siyasi iktidarın ücretlerimizi baskılayıp, boğazımızı sıkarak uygulamaya çalıştığı ekonomik programa karşı kamu emekçileri olarak itiraz ediyoruz.”

“DOLAYLI VERGİLER KALDIRILMALI”

Açıklamanın devamında taleplerinin net olduğunu kaydeden Akgöl, “Talebimiz nettir. Ücretli çalışanların vergi dilimi yüzde 10 olarak sabitlenmeli, temel ihtiyaç maddeleri üzerindeki dolaylı vergiler kaldırılmalıdır” diye konuştu.

 Akgöl, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bugün, kamu emekçilerinin aldığı maaşın neredeyse yarısı ek ödemelerden oluşmaktadır. Ancak bu ödemeler, emekli maaşına dâhil edilmediği için; yani aslında ‘kayıt dışı çalıştırıldığımız için’ emekli olanlar büyük bir gelir kaybına uğramaktadır. Bu adaletsiz uygulamaya derhal son verilmeli, tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.

Enflasyon ve özellikle gıda, konut, ulaşım ve enerji gibi temel harcamalara yapılan zamlar karşısında tarihin en hızlı yoksullaşma sürecini yaşamaktayız. İnsanca yaşayacak bir ücret, sadece ekonomik bir talep değil, aynı zamanda insani bir haktır. Kamu emekçileri, geçim sıkıntısı çekmeden çocuklarının geleceğine güvenle bakabilmeli, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmelidir. Bu nedenle, asgari ücret ve kamu emekçisi maaşları yoksulluk sınırının üzerinde belirlenmeli, maaş artışları Erdoğan-Şimşek programına göre değil gerçek enflasyon oranına göre yapılmalıdır.”

“SİYASİ İKTİDARI UYARIYORUZ”

Uygulanan politikalarla yoksulluğa ve güvencesizliğe sürüklendiklerini, buna karşı da ses yükselttiklerini belirten Akgöl, “Emeğimizin karşılığını almak, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek bırakmak için bugün işyeri önlerinden ve alanlardan iktidara sesleniyoruz...Fahiş fiyatların sebebi sizin politikalarınızın sonucudur alışveriş yapmayın boykot edin çağrısı  sorunu görmemek hedef saptırmaktır ...Gücümüz; emeğimiz ve birlikteliğimizden gelir...Alışveriş boykot değil, biz emekçiler üretimden gelen gücümüzü kullanır mücadele ederiz. İş bırakıyor ve siyasi iktidarı uyarıyoruz. Çünkü geçinemiyoruz!” dedi.

TALEPLERİ SIRALADI

Sendika adına gerçekleştirdiği açıklamasında iktidara taleplerini sıralayan Akgöl, şunları kaydetti:

“Tüm emekçiler için insanca yaşanabilir bir ücret ve adil bir gelir dağılımı istiyoruz! Eşit işe; eşit ücret talep ediyoruz. Bu sefalet zam aldatmacasına karşı, en düşük memur maaşının acilen yoksulluk sınırının üzerine yani 79 bin TL’ye çıkartılmasını talep ediyoruz. Başta metropoller olmak üzere barınma ihtiyacımızı imkansız hale getiren kira fiyatlarına karşı, güncel verilere denk düşen kira yardımı talep ediyoruz. Asgari ücretin, insan onuruna yaraşır bir ücret düzeyine çıkartılmasını talep ediyoruz. İşyerlerinde ücretsiz kreş açılmasını talep ediyoruz. Kamuda mülakat değil, liyakat, yani kadrolu güvenceli istihdam talep ediyoruz. Seyyanen zamların, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, insanca yaşayabileceğimiz bir emeklilik talep ediyoruz.

Kamu kaynaklarının “müşteri garantili” projeler için değil, halk için kullanılmışını talep ediyoruz. Vergide adalet, az kazanandan az, çok kazanandan çok, yani adil bir vergi sistemi ve 1’inci vergi diliminin yüzde 10’a düşürülmesi ve sabitlenmesini istiyoruz. Bizleri toplu sözleşme masası adı altında, siyasal iktidarın iki dudağı arasına bırakan ve tüm yetki ve kararın hükümete terk edildiği sahte sendika yasasına karşı, gerçek grevli bir toplu sözleşme düzenlemesi istiyoruz! Özetle; savaşa, ranta, faiz ödemelerine, sermayeye teşvike değil, halk için toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe talep ediyoruz.

Bu haklı ve meşru taleplerimizin yerine getirilmemesi durumunda, mücadeleyi ve dayanışmayı yükselteceğimizi ve Ülkemizin tüm meydanlarında eylemlerimize devam edeceğimizi buradan tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz.”

SULTAN GÜMÜŞ KAYA

Yazarımız Kim ?

SULTAN GÜMÜŞ KAYA