“Sorgulamayı bilmiyoruz”

NİLGÜN TAZE

Hizmet etmeleri amacıyla seçilen insanların yaptıkları gereksiz ve zararlı harcamaları toplumun sorgulamayı bilmediğini ve herkeste bir boş vermişlik havasının hakim olduğunu belirten Eşrefpaşa sakinlerinden Emin Çelikkaya, yöneticilere topladıkları paranın nereye ve ne amaçla ödendiğini açıklamaları için bireylerin toplu olarak talepte bulunmaları gerektiğini söyledi.

Çelikkaya, “Bireyler olarak yöneticilerden hesap sormayı öğrenmek zorundayız. Bu şekilde ödediğimiz vergilerin nereye ne kadar harcandığını bilmiş oluruz. Bu şekildeki şeffaf yönetim anlayışıyla hem yönetici konumundakiler zan altında kalmaz hem de vatandaşlar olarak bizlerin içi rahat eder. Aylık, 6 aylık ve yıllık periyodlarla nerelerden ne kadar para toplandığı ve bu paraların hangi hizmetler için harcandığı açıklanmalı. Bu alan birçok kez yıkılıp tekrar yapıldı. Ne yaptıkları belirsiz ve bu yap yap yıklar bizlerin cebinden çıkan paralarla yapılıyor. Bu kazılan alana zaten bir havuz yapılmıştı. Havuz yapılması bile mantıklı değildi. Vatandaş pazardan yorgun çıkıyor. Havuz yerine bu alanın üstü kapatılarak gölgelendirilebilir ve yeşillendirilebilirdi. Banklar koyularak da vatandaşın dinlenmesi sağlanabilirdi. Hiçbir şey yapamadın 3-5 aracın park edebilmesi için bu alanı kullanırsın ve vatandaş pazara geldiği zaman aracını park edecek yer bulmuş olur. Yollar zaten dar otobüsler ve araçlar zor geçiyor. Böyle bir alan varken neden verimli bir şekilde kullanılmasın. Bunun adı ben bir şeyler yaptım gösterisidir ama giden paralar hepimizin parası. Ülkemizde bir tabir vardır ‘kaldırımları yapboz, yapboz’ burada da tam anlamıyla bu politika uygulanıyor” dedi.

“BOŞVERCİLİK BIRAKILMALI”

Vatandaşlar olarak yıllardır bir şeylerin ciddi anlamda yanlış yapıldığını bile bile hep aynı sistemle yönetildiklerini ancak kimsenin de bunun niyesini sorgulamadığını belirten Çelikkaya, “Hiçbirinizden memnun değiliz diyerek hiçbirisini seçmemek de bizim elimizde olabilir. Benim adamım, benim insanım, benim köylüm tutuculuğu var. Taraf tuttuğum kişi başa gelsin beni de beslesin gerisi ne olursa olsun anlayışı bu. Bizler sorgulayan vatandaşlar değiliz. Bugün belediyelerin, valiliğin iletşim merkezleri var. BİMER denilen başbakanlığın iletişim merkezi de var. Buralara ‘boşverci’ tavırlarımızdan vazgeçerek gördüğümüz, rahatsız olduğumuz durumları yazabiliriz. ‘Ben ne yapayım kaderimizmiş’ diyerek kadercilik yapmak insanın kendi elleri ile yaptıklarının sonuçlarını kaderciliğe, Allah’ın üstüne atmaktır. Yani bir nevi kendi sorumluluklarımızdan kaçıyor ve sonrada neden böyle davranıyorlar diye şikayet ediyoruz. Bireyler olarak sorumluluklarımızdan kaçmak yerine üstüne gitmemiz gerekiyor” açıklamasını yaptı.

“ŞİKAYETLERİMİZ DİKKATE ALINMIYOR”

CHP’nin klasik kaldırım çalışmalarının bitmediğini ve yol kenarlarına çekilen demirleri vatandaşların sürekli çarpmasından dolayı kendilerinin eğmek zorunda kaldıklarını söyleyen pazarcı Vedat Özer, “Kaç kez insanların takılarak düştüklerini, pazar giriş ve çıkışlarında pazar arabaları takıldığı için geçmekte zorluk çektiklerini gözlemledik. Belediyeye bu durumu defalarca anlatmamıza rağmen yetkililer hiçbir çalışma yapmadı. Kaldırımlarda ve kazılan boş alanda herhangi bir sorun olmadığı halde neden sürekli tekrar tekrar yapıldığının açıklanmasını istiyoruz. Yapılması gereken bir sürü bozuk yol varken yeni yerler tekrar tekrar kazılıp yapılıyor. İstanbul’dan İzmir’e gelen arkadaşlarımın hepsi ağız birliği yapmış gibi İzmir’in kaldırımlarının en problemli kaldırımlar olduğunu söylüyor. Özellikle ara mahallelerdeki yolların bozukluğundan dolayı 2. viteste araç kullanmak zorunda kalıyor insanlar. Yollardaki çukurlar araçlarımızın arızalanasına da neden oluyor” dedi.