Tarımsal ilaçlar kısırlığı tetikliyor!

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN - ÖZEL HABER
Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Harun Raşit Uysal, gıda katkı maddeleri ve tarımdan gelen kimyasallar konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Prof.Dr. Uysal, tağşiş yapılan gıdalarda da yasak kimyasal maddeler kullanıldığı için insan sağlığını etkileyen sebeplerin sadece gıdalara karıştırılan maddeler olmadığını belirterek, “Tarımdan gelen kimyasallarda da insanlara zarar veren maddeler var. Tarlalara atılan zirai ilaç kalıntıları yani pestisit maddesini birçok üründe görüyoruz. Bunun yanı sıra bitkisel ve hayvansal ürünlerde hayvana verilen hormonlar da sağlığımızı olumsuz yönde etkiliyor. Bitkisel büyümeyi artırmak için kullanılan tarımsal gübreler de yer altı suları ile toprağa karışıyor. Kanser vakalarının ve birçok hastalığın çok yaygın olduğunu görüyoruz” dedi.



KISIRLIK ÖNEMLİ BOYUTLARA GELDİ
Tarımdan gelen kimyasalların ve gıdalara katılan katkı maddelerinin kısırlığa yol açtığını ifade eden Prof.Dr. Uysal, “Geçen yıl Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bir toplantı yapıldı. 12. Türk-Alman Jinekoloji Kongresi’nde TAJEV Başkanı olan Prof.Dr. Cihat Ünlü bir konuşma yaparak, Türkiye’de kısırlık artık çok önemli boyutlara geldiğini belirtti. Bu yüzden Türkiye’de kısırlığın nedenlerinden bir tanesi tarımda kullanılan kimyasallardır. Yani tarım üretiminde bitkilere verilen zirai ilaç kalıntıları, bitki ve hayvanlara verilen hormonlar ve bitkilere verilen gübreler kısırlığın nedenleri arasında görülüyor. Kısırlığı etkileyen elbette başka faktörlerde var. Çevresel faktörler ve stres faktörünü bu faktörlerin en başında sayabiliriz. Ama kısırlığın en önemli nedeni olarak tarımda kullanılan kimyasal maddeler görülüyor” diye konuştu.



ÇİFTÇİLER BİLMEDEN KULLANIYOR
Prof.Dr. Uysal, bir ülkenin erkeklerinin ya da kadınlarının kısır olması ya da kısırlık oranının artmasının o toplumun artmaması anlamına geldiğinin altını çizerek, “Kısırlığın artması; o toplumun çocuklarının olmaması, geleceğinin çok zayıf olması ya da hiç olmaması demektir. KKTC’de yapılan çalışmada açıklanan rakamlar 2018 yılına ait olduğu için önemli buluyorum. Köylüler ve çiftçiler hiç bilmeden attıkları kimyasallarla bu duruma sebep oluyor. Çiftçilerimiz bu kimyasalları kullanırken böyle sorunlara yol açtıklarını bilmiyorlar. Bilseler bu kimyasal maddeleri tarlalarına atmazlar” şeklinde konuştu.
YEREL TOHUMA GEÇMELİYİZ
Hayvanlara verilen hormonların da yasaklanması gerektiğini vurgu yapan Prof.Dr. Uysal, “Kimyasallar kontrollü olarak kullanılmalıdır. Türkiye’de endüstriyel tarıma geçildiğinden beri maalesef ürünler ilaçlamadan, gübrelemeden ve sulamadan olmuyor. Çünkü endüstriyel tohumlar ancak gübre verildiği ve sulandığı zaman verim alınabiliyor. Bir de endüstriyel tohumların hastalıklara karşı direnci çok zayıf. O nedenle çok sayıda kimyasal ilaç kullanılıyor. Bunun önüne geçebilmemiz için alınacak önlemlerden bir tanesi de yerel tohumlara geçmektir. Çünkü yerel tohumlar o bölgeye adapte olmuştur. Yerel tohumlar hastalıklara karşı, kuraklığa ve topraktaki tuzluluğa karşı dirençlidir. Yerel tohumlara geçilince bu sorunların bir nebze de olsa önüne geçmiş oluruz” ifadelerini kullandı.
950 BİN ÇİFTİN ÇOCUĞU YOK
Kısırlık oranının Türkiye’de yüzde 15’e kadar yükseldiğine dikkat çeken Prof.Dr. Uysal, “Tarım ve gıdada kullanılan maddelerden dolayı bu oran yükseldi. Türkiye’de çocuk sahibi olmak isteyip de olamayan ne kadar çift var biliyor musunuz? 950 bin çift Türkiye’de çocuk sahibi olamıyor. Herhangi bir nedenden dolayı bu çiftler çocuk sahibi olamıyor. Ama bu nedenlerden bir tanesi de tarım ve hayvancılıkta kullanılan kimyasallardır. 1960 yılında yapılan bir çalışmada erkeklerin sperm sayısının 250 milyon olduğu yazılıyor. Günümüzde ise bu rakam 16 milyona kadar düşmüştür. Bu düşüşün sebebi ağırlıklı olarak tarımdan gelen kimyasallardır” dedi.
EN AZA İNDİRİLMELİ
Prof.Dr. Uysal, insanların en hassas organlarının üreme organları olduğunu ve bu sebeple insanların üreme organlarının korunması gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Nesilleri devam ettirebilmek adına bu önemlidir. Hassas olan üreme organlarını en çok etkileyenlerden bir tanesi de tarımdan gelen kimyasallardır. Yani tarım ilacı kalıntıları, hormonlar ve gübreden gelen kalıntılardır. Bu nedenle Türkiye tarımında bunlar yok edilemiyorsa bile en aza indirilmesi gerekiyor. Doğru tarım ilacı, gübre, hormon kullanımı ya da hiç hormon kullanılmaması son derece önemlidir. Bunlar yapıldığında o nesil geleceğini kurtarır ve geleceğini garanti altına alır.”