“Taş ocağı istemiyoruz”

İzmir-Manisa sınırında yer alan Bağcılar Köyü’ne yapılmak istenen taş ocağına köylüler karşı çıktı. Doğanın tahrip edilmesini istemeyen Çaltı Köyü Muhtarı Gürol Kaplan, “Bölgemizde taş ocağı istemiyoruz” diye konuştu


  • Oluşturulma Tarihi : 03.10.2017 08:02
  • Güncelleme Tarihi : 03.10.2017 08:02
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Taş ocağı istemiyoruz”

KENAN YEŞİL

İzmir-Manisa sınırında yer alan Bağcılar Köyü’ne yapılmak istenen taş ocağına çevre 8 köy muhtarı ve köylüler karşı çıktı. İlk olarak Çaltı Köyü’ne bu taş ocağının yapılmak istendiğini ancak tepkiler sonunda projenin kaydırılarak Bağcılar Köyü sınırları içine taşındığını söyleyen Çaltı Köyü Muhtarı Gürol Kaplan, “Yapılmak istenen taş ocağı saatte 200-300 kilo toz atacak. 6 ton dinamit ve 6 ton başka patlayıcı kullanılacak. Yılda 1,6 milyon ton aglomera denilen dolgu malzemesi çıkarılacak. 300-400 bin ton arası mıcır, 160 bin metre küp beton ve saatte 30-40 ton su kullanılacak. Doğaya ve çevre bu kadar zarar verecek. Saatte 200-300 kilo toz Gediz Ovası’nı tahrip etmeye yeter. Bu zararları konusunda hiçbir inceleme yapılmadan Valilik ÇED gerekli değildir belgesi veriyor. Kurulmasına karşıyız. Buradan çıkan toz Çaltı, Alaniçi, Göktepe, Ayvacık, Bağcılar, Süleymanlı, Kelekler, Dermendere, Emiralem ve Menemen’i etkileyecek. Dünyanın en verimli ovalarından biri olan Gediz’e yapılmak istenen bu taş ocağıyla tarım bitirilecek. Bu ovaya taş ocağı yapılamaz. Yoğurtçu Kalesi dediğimiz alanda taş ocağı açıldı. Hayvancılık ve arıcılık bitti. Çam ormanlarını bembeyaz toz içinde görünce insanın ağlayası geliyor. Taş ya da toz mu yiyeceğiz. Tarım, hayvancılık olmadığı sürece para mı yiyeceğiz?” diye konuştu.

SÜREÇ GEÇEN YIL BAŞLADI

Sürecin geçen sene şubat ayında köye gelen birileriyle başladığını söyleyen Çaltı Köyü Muhtarı Gürol Kaplan, “Geçen sene şubat ayında TCDD’ye ait şantiye kurmak için 4-5 dönüm bir yer arıyoruz diye birileri geldi. Buralarda yerimiz yok dedik ama onlar etrafı inceledi ve gitti. 6 ay sonra köyümüzün girişinde bir yeri keşfettiklerini öğrendik. TCDD’ye ait şantiye kuracaklarını ve dolgu hafriyatı alacaklarını söylediler. Ellerindeki krokiye bakınca ise tam bin dönümlük mera alanına kurulacağını anladık. Alan mera ve SİT alanı olduğu için ÇED raporları olması lazım ama yok. Sonra köylüyü topladık. Etrafımızda her yer taş ocağı. 800 ve 300 metre yakınımızda 2 farklı taş ocağı var. Köyü tozun içinde bıraktı” ifadelerini kullandı.

“VATANDAŞIN SESİ DİNLENMELİ”

İzmir Valiliğinin ‘ÇED gerekli değildir’ kararıyla taş ocağı açılamayacağına işaret eden Kaplan, “Tek bir kişinin kararıyla böyle ciddi bir süreç başlatılamaz. Böyle önemli bir kararı sayın vali tek başına veremez. Burada yaşayan vatandaşın sesini de duyması gerek. Bu saçmalığı kabul etmiyoruz. Buranın alanında uzman kişiler ve bilirkişiler tarafından incelenmesi lazım. Ocağın zararlarının ortaya konması gerekir. Hem burası 3’üncü derece SİT alanı. Arkeolojik kalıntılar var. Bu kadar bilinçsizce davranılamaz. Böyle bir şey olabilir mi? Bu kadar önemli bir alan taş ocağıyla bitirilmek isteniyor. Burada ocağın kurulması için bin türlü yasal mevzuatın yerine getirilmesi gerek. Ancak hiçbir yasal işlem yerine getirilmeden sadece ÇED gerekli değil belgesiyle bu süreç başlayamaz. Köylünün yani bölgede yaşayanın rızası da olması gerek” dedi.

DAVA AÇILDI

Mera ve SİT alanı içine kurulmak istenen taş ocağı ve beton tesisi için in ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verildiğini söyleyen Avukat Rıfat Bozkurt, “Manisa’ya doğru giderken Emiralem’den sonra Çaltık Köyü var. Bu köy Manisa ile sınır köy. Bu köyün yanındaki köy olan Bağcılar Köyü’nde büyük bir arazide taş ocağı işletmesi yapılıyor. Oradan geçecek demiryolu için bu yapılıyor. Manisa-İzmir arasında yapılması planlanan demiryolu için taş ocağı işletmesi yapılacak. Orada beton tesisiyle kurulması planlanıyor. Valilikte buraya ÇED gerekli değildir belgesi veriyor. Ama burası hem mera sınırları içerisinde kalıyor hem de SİT alanı içerisinde yer alıyor. Bunun yanında da alan Bağcılar Köyü içinde görünüyor ama Çaltı Köyü’nün sınırları içinde de yer alıyor. Dolayısıyla bu durumdan dolayı 6 köy muhtarı ve 20 köylünün adına Valiliğe karşı iptal davası açtık. SİT alanı olması dolayısıyla Kültür Bakanlığını, mera sınırları içerisinde yer aldığı için de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını yanımızda davaya dahil ettik. Biz yürütmenin durdurulmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi