‘Tasarruf şart’ dedi: Sertel'den Büyükşehir’deki ‘israf’ ve ‘çalışan sayısı’ vurgusu

Dün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı aday adaylığını açıklayan CHP İzmir eski Milletvekili Atila Sertel, düzenlenen basın toplantısında plan ve projelerini anlatırken mevcut yerel yönetimi de eleştirdi. “Tasarruf şart” mesajı veren Sertel, “Özellikle İzBB’deki memur ve çalışan rakamı hat safhaya gelmiştir” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 28.11.2023 08:49
  • Güncelleme Tarihi : 28.11.2023 08:57
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
‘Tasarruf şart’ dedi: Sertel'den Büyükşehir’deki ‘israf’ ve ‘çalışan sayısı’ vurgusu haberinin görseli

Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimi’ne geri sayım devam ederken siyasi partilerde aday adaylığı ve aday belirleme hareketliliği arttı.

CHP içerisinde hem ilçelerde hem de Büyükşehir’de birçok isim aday adaylığı için harekete geçerken son olarak CHP İzmir eski Milletvekili Atila Sertel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına aday olduğunu açıklamasının ardından bugün basın toplantısı gerçekleştirdi.

CHP Genel Merkezi’ne ön seçim çağrısını yineleyen Sertel, mevcut belediye yönetimine de tasarruf ve israf noktasında eleştiri yöneltti. Sertel, Büyükşehir’deki çalışan sayılarına da değindi.

CHP ÜYELERİNİ KİMSENİN GÖZ ARDI ETME HAKKI YOKTUR

Aday belirleme sürecinde İzmir için konuşulan ‘anket’ yönteminin güvenilirlik konusunda noksan kaldığını belirten Sertel, ön seçim çağrısını yenileyerek “Zor bir sürece başladık. O zorluk bizim yakınmamızı gerektiren bir süreç değil. Bu zor süreç, İzmir’de kimin aday olacağı ve İzBB’yi kimin yöneteceğine ilişkin karar verme sürecidir. Ben başından beri bu sürecin İzmir halkına ve CHP üyelerine söz ve karar sahibi olmaları noktasında çağrıda bulundum. Gerek milletvekilliği sürecinde gerekse bu süreçte demokrasinin gereği olan bir ön seçimi, yetişmez deniliyorsa bir eğilim yoklamasının gerektiğini söylüyorum. Çünkü anketlerin, anketi yaptıran ve sorulan sorulara göre şekillendiğini ve istenen sonucu tam olarak yansıtamadığını bilen biriyim. 2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğu’nun cumhurbaşkanı seçileceğine ilişkin anketler yayımlandığında hepimiz umutluyduk. Çünkü Türkiye demokrasiyle özgürlükler ve istihdamla buluşacak diye umudumuzu çok yükseltmiştik. Ama anketlerin 6-7 puanla kazandığını söyleyen genel başkanımız 2 puanla kaybetti. Anket sonuçlarının toplum sonuçlarıyla uyuşmadığının en soft örneğidir bu. İkincisi ve anketin yapıldığı zamandır. Şu anda selden sonra Kordon'da bir anket yapsanız neyin çıkacağı bellidir. Bunun için de ön seçim şarttır. Biz, İGC’de başkan seçerken sandığa gidip sandıkta oy kullanıp cemiyet başkanını seçiyoruz. Cemiyet başkanını anketle seçmiyoruz. Atama yapmıyoruz. Demokrasiyle seçiyoruz. Demokrasiyi birlikte yaşatmak istiyorsak İzmir’deki 120 bin CHP üyelerine güvenmemiz gerekiyor. CHP üyelerini kimsenin küçümseme ve göz ardı etme hakkı yoktur. CHP üyelerinin seçme konusunda hiç yanılmadığını bilmenizi isterim. 2015 yılında milletvekili zamanında seçimlere çok az parayla giren bir arkadaşınız olarak o üyeler beni milletvekili yapan üyelerdir. Önlerinde her zaman şükranla eğildim ve eğilirim” dedi.

İZMİR SADECE TÜRKİYE’NİN DEĞİL AVRUPA’NIN DA BİRİNCİSİ OLACAK

Belediye başkanı seçilmesi durumunda hayata geçireceği projelere ilişkin genel bilgi veren Sertel, ‘tasarruf’ vurgusu yaparak “Biz birçok toplantı yaptık. Hem siyasi arkadaşlarımızla hm de oluşturduğumuz teknik yapıyla. Projeler ürettik. Ama bilmelisiniz ki İzmirli için hem istihdam hem aş sağlamak hem de Türkiye’nin birincisi olan İzmir’i Avrupa’da da birinci yapabilmek için var gücümüze çalışacağız. Kısa, orta ve uzun vadeli projelerimiz var. Mesela tarım ve hayvancılık çok önemli. Atık ve enerji yönetimi… Örneğin enerji üretimin İZSU bugün evlerimizi suyu getirirken İzBB’ye aylık 150 milyon liralık bir yük getiriyor. Bunu güneş enerjisi ve güneş tarlaları sistemiyle çok rahat aşabiliriz. Bu konudaki yatırımları derhal hizmete sokmak ve güneş enerjisinden hem konutların hem de belediye sisteminin yararlanmasını ağlayacağız. Sokak ve park aydınlatmalarında da güneş enerjisinden faydalanacağız. Tasarrufa yönelik aydınlatma sistemlerini kullanacağız. Gençlere, kadınlara, çocuklara ve dezavantajlı gruplara öncelik sağlayacağız. Bugün İZSU da birçok kiralık araç var. Onlar makam aracı olarak kullanılıyor. Bunları azaltmamız gerekiyor. Tasarruf dönemini başlatmamız gerekiyor. Ket finansmanı, afet yönetimi, hayvan hakları ve turizm. Turizmin vazgeçilmez olması gerekiyor. İzmir’e değişik turist grupların gelmesi ve kalıcı bir turizmin yaratılması gerekiyor. Elimizin altında önemli bir turizm kaynağı var. Örneğin Meryem Ana. Biz din turizmine de ağırlık vereceğiz. Spor hizmetleri… Bu konuda en önemli nokta gençlerin spor yapabileceği alanların oluşturulması. Ama İzmir’de maalesef İzmir’de yüksek binaların çevresinde bile spor alanları yapılmıyor. Sadece o binalarda oturan kişiler için spor alanları olarak işaretleniyor. Oysa ki sorumlu belediyecilik 40-50 kat yükselen alanlarda, herkesin yararlanabileceği spor alanlarının açılmasıdır” diye konuştu.

SAĞLIK TURİZMİ VURGUSU

İzmir’in bazı potansiyellerini kullanamadığını belirten Sertel, sağlık örneği vererek “Biz yıllar önce EXPO’ya katıldık. Ana kaynağı sağlıktı. Türkiye’de İzmir’de sağlık yatırımların yapılması için bir fuar organizasyonu içine girdik. İki kez Paris’e gittik ve sağlık yatırımlarına baktık. Sonuçta biz kaybettik. Bizim yakalayacağımız bir fırsat vardı ama başaramadık. Bizim sağlık açısından jeotermal kaynaklarımızın olduğu, Seferihisar ve Dikili bölgesinde o kaynakların hizmete geçip kaplıcaların faaliyete geçmediğini görüyoruz. Ama bizim yapmamamız gereken başka şeyler de var. Özellikle sağlık ve yaşlı bakımı açısından. Sağlık köyleri oluşturmalıyız. Dikey yapılar, daireler ve yurt dışından bakımını üstlendiğimiz yaşlı bakım merkezleri kurmak istiyoruz. Sağlık Yaşam Merkezi olacak bulalar. İçinde sinemanın, tiyatronun, gezinti alanların, merkezi bir mutfağın olduğu alanlar. Bu sayede ülkemiz ve kentimiz hem döviz kazanacak hem de istihdam alanı yaratmış olacağız. Ayrıca oradan elde ettiğimiz gelirle İzmir’de kimsesiz ve bakıma muhtaç kişiler için merkezlerimizi çoğaltacağız. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor. Avrupa 2 bin 500-3 bin Auro civarında para harcıyor yaşlı bakımı için. Bu paranın geliş yeri biz olmalıyız. İzmir’i bir kaplıcalar merkezi yapmak için şu anda Büyükşehir’in elinde bir şirket var. O şirketle birlikte bu kente yatırım yapmak ve turizm ile döviz getirmek önceliklerimizden” ifadelerini kullandı.

KULAKLARINI TIKAYAN BİR BELEDİYE BAŞKANI SARAYDAKİNİN OLDUĞU GİBİ…

Yerel yönetimde mevcut duruma ilişkin de eleştirilerde bulunan Sertel, halka kör-sağır olmama vurgusu yaparak şunları söyledi; “Dürüst olmak önemlidir. Yaşayan ve yaşatan bir sistem kurmalıyız. Hereksin mutlu olduğu bir kent yaratabilirsek ne mutlu. Özellikle İzBB’deki memur ve çalışan rakamı hat safhaya gelmiştir. Doygundur. Ama hala 100 metrelik bir su borusu ya da kanalizasyon yapılması için ihaleye çıkılıyor. Bu dönem son bulmalıdır. Kendi işçisiyle kendi yatırımını yapan bir belediye olmalıyız. İktisada ve tasarrufa önem vermeliyiz. Biz, dev konserler yapmak yerine İzmir halkının topyekun eğleneceği etkinliklere para harcamalıyız. Yeşil alan ve peyzaj düzenlemesini dışarıdan değil İstanbul ve Eskişehir’den öğrenmeliyiz. Biz, altyapı sorunu bitti dendiği noktada kentin sular içinde kalmasını toplumdan özür dileyerek anlatmalıyız. Sorun yok diye bakarsak o sorunu çözemeyiz. En büyük sorunlardan biri şudur… Bayraklı’da başlayıp Havagazı Fabrikası’nın arkalarına kadar dayanan yüksek katlı binaların altyapı sorununun bedelini ödüyoruz. Hem trafik hem de altyapı açısından. O bölgede yağmur suyu ve kanalizasyon ayrılmamıştır. İller Bankası en son orası için Büyükşehir’e 110 milyonluk katkı vermiştir. O paranın burası için kullanılması gerekiyor. İnsana saygı ulaşımdan ve iletişimden başlar. İnsanın tam 1 gününü halkın içinde dolaşmaya ayıracağım. Yanımda koruma olmadan insanların arasında dolaşacağım. İzBB Başkanının birincil görevi halkla iç içe olmaktır. O bağı kuramayan, kulaklarını tıkayan bir belediye başkanı saraydakinin olduğu gibi körlük ve sağırlık ile her şeyi güzel sanır duruma gelir.”

MADEM Kİ DEMOKRASİ VAR PARTİ İÇİNDE İŞLETİN

Ön seçim çağrısını yineleyen Sertel, “Ben hep sosyal demokrat bir yapıda oldum. Hayatımı hep ‘Bunu yaparsam insanlar ne der’ diye yaşadım. Kendimi hep otokontrol altında tuttum. Şimdi zor bir yola çıktık. Belki de bir hayal, belki de hiç değerlendirmeye bile almayacaklar. Hiç kırılmam. Ama ben halk bana küstüğü zaman kırılırım. Onun dışında hayatta hiçbir şey bizi üzemez. Madem ki demokrasi var madem ki demokrasiyi her kurumunda isteyen bir CHP var o halde demokrasiyi uygulayıp sandığı üyelerin önüne koymalı” dedi.

BİZDE İŞTEN ÇIKARMA OLMAZ

Açıklamalarının ardından soruları yanıtlayan Sertel, Büyükşehir’de çalışan sayısını hat safhaya ulaşması noktasında işten çıkarımların olup olmayacağı sorusuna “Bizde işten çıkarma olamaz. İhaleler son bulur. Küçük ihaleler olmaz sadece Kendi işini kendi yana bir belediye olur. Kendi parkını kendi yapan biri oluruz” yanıtını verdi.

BÜYÜKŞEHİR’DE BANKAMATİK ÇALIŞANI OLDUĞUNA İNANMIYORUM

Sertel, ‘bankamatik memurlarına’ ayrı parantez açarak “Ben Büyükşehir’de bankamatik çalışanı olduğuna inanmıyorum. Ama gerektiği kadar değerlendirilmeyen insan olduğunu düşünüyorum. Bir insana bir parkı telsim ettiğinizde o parkın sulamasından ağaç budamasına kadar o kişi sorumlu olmalıdır. ‘Belediyeye gireyim, kapağı atayım, yan gelip yatalım’ gibi bir durum olamaz. Büyükşehir şu anda İzmirlilerin vergilerini alıyor. O yüzden çalışanların da halka karşı sorumluluğu olmalı. Yolcuya kötü davranan ya da yaralayan ESHOT şoförü olmamalı” diye konuştu.

ÖZGÜR ÖZEL İLE GÖRÜŞMEDİM

Aday adaylığı konusunda CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşüp görüşmediği sorununu da yanıtlayan Sertel, “Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel ile görüşmedim. Adaylığımı açıkladıktan sonra beni arayan genel başkan yardımcılarımız oldu kutladılar. Onlarla görüşmelerimiz oldu. Daha öncesinde adaylığımı açıklama noktasında beni arayan genel başkan yardımcıları oldu bunlar başarı dilekleriydi. Öyle bir arayış içerisinde olmadım. Ben, sandık kurulacağı konusundaki verilen sözleri önemsiyorum  ve verilen sözlerin tutulacağına inanıyorum” dedi.

BÖYLE BİR SİSTEMİ KABUL ETMİYORUM

İsraf ve tasarruf konusunda İzBB Başkanı Tunç Soyer’in bütçe kullanımında başarılı olup olmadığı sorusuna ‘makam araçları’ göndermesi yapan Sertel, “Ben kendi dönemimde yapılacaklar konusunda görüş belirttim. Kusura bakmasınlar her daire başkanının her müdürün altında bir araç. Ben böyle bir sistemi kabul etmiyorum. Denetlenebilir olması gerektiğini düşünüyorum. Ben PTT’deki araçlara GPS takılmasını önermiştim Çünkü oradaki makam araçları çok kullanılıyor ve ciddi bir mazot masrafı var. Bunun belediyemizde olmasını istemiyorum. Denetim olmalıdır. Ayrıca kiralık araç sistemi yerine kendi araçların olduğu bir sistem olmalı” ifadelerini kullandı.

AYNI FORMAYI GİYİYORUZ

Başkan Soyer yönetiminin eksikleri olup olmadığı sorusunu da yanıtlayan Sertel, şunları söyledi; Mevcut belediye başkanıyla aynı formayı giyiyoruz. O konudaki ayrıntıları anlatmak çok doğru değil. Ama geldiğimiz zaman yapacaklarımız var.”

BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İzmirlilere fırtına engeli: Vapur seferleri iptal edildi