TBMM Genel Kurulu'nda emekliler konuşuldu

TBMM Genel Kurulu, 'İklim Kanunu Teklifi'ni görüşmek üzere toplandı. Görüşmelerde söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, emeklilerle ilgili çalışma yürütüldüğünü açıklarken, Denizli'deki otobüs saldırısına sert tepki gösterdi. Meclis Başkanvekili Pervin Buldan ise, “Hiçbir kadın inancı veya kıyafeti nedeniyle saldırıya uğramamalı” diyerek destek verdi.

  • Oluşturulma Tarihi : 25.06.2025 21:00
  • Güncelleme Tarihi : 25.06.2025 21:00
  • Kaynak : DHA
TBMM Genel Kurulu'nda emekliler konuşuldu haberinin görseli

TBMM Genel Kurulu çevre ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı, 'İklim Kanunu Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Pervin Buldan başkanlığında toplandı.

Birleşim de Grup Başkanvekillerinin söz aldığı bölümde Türkiye gündemi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Emeklilerimizin durumunu takip ediyoruz. 4 milyona yakın emeklimizin en düşük maaşı aldığının farkındayız, bununla ilgili de çalışmalarımızı yapıyoruz. İnşallah en kısa sürede bu konuyla ilgili çalışmalar kamuoyuyla paylaşılır ve biz hiçbir zaman mağdur etmediğimiz gibi bu dönemde de yine emeklilerimizi, ihtiyaç sahiplerini korumaya ve kollamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

DENİZLİ'DEKİ SALDIRIYA SERT TEPKİ

AK Parti'li Usta, Denizli'nin Merkezefendi ilçesinde Büyükşehir Belediyesi'nin yolcu otobüsünde tesettürlü kadına yönelik yaşanan fiziki saldırı ile ilgili, "Başörtülü kadınlara hakaret etmeyi marifet bilen, başka da bir marifeti olmayan, salkım salkım her yerinden kötülük ve nefret akan zavallı biri yine bizlere saldırmış. Bıktık artık bu zavallılıklardan. Rahat bıraksınlar Atatürk'ü de bizi de. Sosyal medyada varlık sebebi olarak bizleri kullanmasınlar, ağızlarına dahi almasınlar. Bu kötü ve nefret dolu dili de özellikle kınıyorum. Gönül isterdi ki diğer siyasi parti temsilcilerinin de bu ülkenin başörtülü kadınlarına yapılan bu saldırıyı kınamalarını, bu konuda hassasiyet göstermelerini arzu ederdim ama görmemiş olabilirler. Ben özellikle bu konudaki hassasiyetimi dile getirmek istedim" diye konuştu.

BULDAN: BÜTÜN KADINLARIN YANINDAYIZ

Meclis Başkanvekili Pervin Buldan ise yolcu otobüsünde yaşanan tartışmaya ilişkin AK Parti'li Usta'yı destekleyerek, "Başörtüsünden dolayı saldırıya uğrayan kadınlar konusundaki hassasiyetiniz için ben de hem teşekkür ediyorum hem de bu konuda bütün kadınların yanında olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Sadece başörtüsünden dolayı değil, hiçbir kadının ne inancından ne kıyafetinden ne de tercihinden dolayı saldırıya uğramasını asla kabul etmeyiz, etmeyeceğiz de. Bütün kadınların yoldaşıyız ve bizler biriz, onu ifade edeyim" dedi.

GENEL KURUL'DA 'YARGI' TARTIŞMASI

Genel Kurul’da CHP grubunun TBMM Başkanlığına sunduğu, 'Ceza infaz sistemindeki yapısal ve kurumsal sorunların saptanması ve en önemlisi, infaz rejiminin siyasal araçsallaşma süreçlerinden nasıl etkilendiğinin ortaya konması' başlıklı araştırma önergesinin görüşmeleri esnasında CHP ve AK Parti arasında, 'Yargı' tartışması yaşandı.

TANRIKULU: DÜŞMAN CEZALANDIRILMASI LAZIM, BAKIŞ AÇINIZ BU

Önergenin gerekçesini açıklamak üzere söz alan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları verildi, ona da uymuyorsunuz. Niye uymuyorsunuz? Yargılandığı yerde veya ikametgahına yakın yerde insanları tutmuyorsunuz, özellikle cezalandırmak amacıyla uzak illere gönderiyorsunuz. Bakın, sizin döneminizde verilmiş; Anayasa Mahkemesi kararlarına bakın, sizin döneminizde verilmiş ama özellikle cezalandırmak amacıyla bunları yapıyorsunuz. Bakın, bunlar bir başsavcının yaptığı işler değil, ona bakanlık karar veriyor, bakanlık. Bakanlık kim? Adalet ve Kalkınma Partisi yani sizin siyasi iradeniz. Nedeni ne? Düşman, cezalandırılması lazım, yalnızlaştırılması lazım, onuruyla oynaması lazım; bakış açınız bu" ifadelerini kullandı.

USTA: YARGININ BAĞIMSIZ KALMASI İÇİN EN BÜYÜK ÇABAYI GÖSTEREN BİZİZ

AK Parti Grup Başkan Vekili Leyla Şahin Usta, CHP'li Tanrıkulu'na cevaben yerinden söz aldı. Usta, "Bu Meclisin kürsüsünden sürekli yargıya müdahale edildiğine, gündemin yargıya teslim edildiğine dair birtakım ithamlarla karşı karşıya kalıyoruz. Yargının bağımsız kalması için en büyük azami çabayı gösteren biziz. Delillerle ilgili konuşanlar, CHP'nin kendi içerisindeki şikayetlerle başlamış bir süreci, bugün yargıyı itham altında tutmaya çalışanlar asıl bu kürsüde bu konuşmayı yapanlar. Rahat bıraksınlar yargıyı. İşin ucu kendilerine dokunacak diye bu kadar korkuyorlarsa ne yapacaklarını biz bilmeyiz ama yargıyı rahat bıraksınlar. İtirafçı olanların hiçbiri zorlanmamıştır, bu konuda kendileri itirafçı olduklarını çıkıp söylemişlerdir. İtirafçılar da yine CHP'nin içindendir hep, iş yapanlardır. Kendi bürokratlarıdır, kendi iş insanlarıdır" diye konuştu.

TANRIKULU: YARGININ AKLINA, GÜNDEMİNE TESLİM OLMAYIN

Ardından söz alan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hukuki bir tespit yaptığını kaydederek, "Tespit şu, daha işin başında suç örgütlerini neden söyledi? Onu söylemeye çalışıyorum. Neden denildi? Çünkü delil yok. Bakın, çünkü delil yok. O nedenle, suç örgütü olduğunda kullanılabilecek argümanları kullanmak için bunları yaptılar. Bakın, bir başsavcılık şu açıklamayı yapamaz, itirafçı sanıklarla ilgili olarak, 'Başsavcılığın baskı yaptığını iddia edenlere karşı soruşturma açarım.' Ya, böyle bir dünya nerede var, nerede var? Size soruyorum, nerede var? Hangi savcı, ne zaman açıklama yapmış? Ben niye karşı çıkıyorum diye sen niye karşı çıkmıyorsun? Bir savcı nasıl bu açıklamayı yapar? 'Ben soruşturma açarım' diye korkutarak, baskı altına alarak nasıl işlem yapar? Sizlere soruyorum, niye sesiniz çıkmıyor, neden teslim oluyorsunuz? Bakın, bunlar sizin başınıza gelebilir, zamanında geldi de. Ben siyaset yapın diyorum, yargının aklına, gündemine teslim olmayın diyorum, bunu size söylemeye çalışıyorum" dedi.

USTA: SAYIN SEZGİN TANRIKULU NEREDEN BİLİYORSUNUZ BU KİŞİLERE BASKI YAPILDIĞINI?

Genel Kurul'da AK Parti ve CHP'li milletvekilleri arasında karşılıklı sataşmalar yaşanırken AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, CHP'li Tanrıkulu'na cevap verdi. Usta, "Kendi halini görmeyenler inatla hala yargıyı buradan tahakküm altına sokmaya çalışıyor. CHP buna çok alışmış, zamanında, yargıyı kendi yönetmiş, kendi idare etmiş hala aynı mantığı gütmeye çalışıyor. Söylediklerinin hiçbirinin iddiadan ileri ibaret olmadığını iyi biliyoruz. Nereden biliyor Sayın Sezgin Tanrıkulu bu kişilere baskı yapıldığını veya zorla önlerine bir şey konulup imzalatıldığını? Kimsin sen, duyduklarınıza burada amel edemezsiniz. Yargı duyduklarınızla amel etmez" değerlendirmesinde bulundu.

GÜNAYDIN: BUGÜN BİZİM BAŞIMIZA GELEN YARIN SİZİN BAŞINIZA GELİR

CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın yaşanan tartışma ile ilgili "Bugün bizim başımıza gelen yarın sizin başınıza gelir. Bu işler hep böyle oldu bu memlekette. Dolayısıyla, vicdanla beraber bakmak lazım, 'İnsanların para kasası çıktı' dediniz, 'Gaziosmanpaşa Belediyesinden para fışkırdı' dediniz, TRT utanmadan stok görüntüleri kullandı. 'Koruma müdürünün yayla evinde para kasası çıktı' dediniz, adam kasanın şifresini kendisi verdi, içinden 2 kutu mermi çıktı ve siz bunu para kasası varmış gibi anlattınız ve göstermeye çalıştınız. Şimdi ne yapıyorsunuz? Şimdi tarlalarda kazı yapıyorsunuz. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Siyaset adliye koridorlarından, emniyet operasyonlarından dizayn edilmez, dizayn edilmeye çalışılırsa elinizde patlar, bunu da hep beraber göreceğiz" ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ DİYEREK BİR KORUMA KILIFI ALTINA ALMAYA ÇALIŞTIĞINIZI BİLİYORUZ

AK Parti Grup Başkan Vekili Leyla Şahin Usta, CHP'li Günaydın'a cevaben, "Şimdi herkes şunu soruyor: 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı seçimine yaklaşırken CHP 2 yıl boyunca toplantı yaptı, bir Cumhurbaşkanı adayını açıklayamamıştı. 6'lı masalar toplandı, toplandı, Cumhurbaşkanı adayı kim, bir türlü açıklayamadılar, bütün Türkiye kamuoyu bununla meşgul oldu. Ne hikmetse daha 2028 seçimlerine yıllar var, CHP tuttu alelacele bir aday açıkladı. Bunun da çok manidar olduğunu hepimiz çok iyi görüyoruz. 'Cumhurbaşkanı adayımız' diyerek bir koruma kılıfı altına almaya çalıştığınızın çok iyi farkındayız. Kendi konumunuza ve kendi durumunuza bakarak bu milleti yanıltacağınızı, verdiğiniz, söylediğiniz sözlerle, birtakım iddialarla buradan kurtulacağınızı zannediyorsanız yanılıyorsunuz" diye konuştu. (DHA)

AK PARTİ'NİN MECLİS'İN ÇALIŞMA TAKVİMİNE İLİŞKİN ÖNERGESİ KABUL EDİLDİ

Genel Kurul'da AK Parti'nin, TBMM Başkanlığına sunduğu; Meclis'in gün, gündem ve çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesi ve Genel Kurul'un 1 Temmuz 2025 tarihinde tatile girmeyerek çalışmalarına devam etmesine ilişkin önergesi kabul edildi. Ayrıca kabul edilen önergeye göre halihazırda yer alan kanun tekliflerinin görüşme takvimi belirlendi ve tekliflerin kabul edilmemesi durumunda Genel Kurul 31 Temmuz tarihine kadar çalışabilecek.

KAYA: GEÇEN SENE YAŞADIĞIMIZ MECLİS ÇALIŞMA DÜZENİNİ BURADA TEKRAR YAŞIYORUZ

Önerge üzerine söz alan Yeni Yol Grup Başkanı Bülent Kaya, "1 Temmuz 2024 yani geçen sene yaşadığımız Meclis çalışma düzenini burada tekrar yaşıyoruz. Aslında, bunu yaşamamak için 3 aydır AK Parti grup yöneticileriyle bir temas ve diyalog halindeyiz. Kendilerinden talebimiz şu oldu: bakın, geçen sene de aynı işi yaptınız, 1 Temmuz’da tatile girmesi gereken TBMM belirsiz bir şekilde çalışma takvimini uzattınız. Hangi işleri konuşacağımız belli değil, hangi kanunları görüşeceğimiz belli değil. Bunu ifade edince hani, 'Özrü kabahatinden büyük olur' derler ya, 'Ya, biz de çok fazla bilmiyoruz, Bakanlıklardan gelen taleplere göre belirlenecek' diyorlar. Hani, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasaları, kanun tekliflerini milletvekilleri yapacaktı" ifadelerini kullandı.

ÜLKEMİZİN İHTİYAÇLARINA GÖRE TAKVİMİ BELİRLEDİK

Çalışma takvimine ilişkin önerge üzerine söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Meclis zaman zaman bu dönemde elbette ki siyasi partilerin ihtiyaçlarına göre ara verdi, bazı haftalar çalışamadık bunları da telafi etmeyi arzu ediyoruz tabii ki ama biz iktidar olarak elbette ki birinci derecede sorumluyuz. 'Çalışalım' dediğimizde muhalefetin çalıştırmamak için bir direncinin olduğunu görüyoruz. Meclisi çalışma takvimine göre kapatalım diyoruz bu sefer olağanüstü toplantılarla Meclisin tekrar açılması ve çağrılması şeklinde davetleri de görüyoruz. O yüzden, biz iyi niyetle Temmuz’un 15'ine, 16'sına, 17'ine kadar belirlediğimiz takvim üzerinden hep birlikte yasalarımıza çalışalım. Bu milletin ihtiyaçlarına, ülkemizin ihtiyaçlarına göre de takvimimizi belirlediğimizi sizlerle paylaşmak istedim" diye konuştu.

ÖNERGE KABUL EDİLDİ

Grubu bulunan siyasi parti temsilcilerinin önerge üzerine yaptığı değerlendirmelerin ardından oylamaya geçildi. Önerge, AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi.

'İKLİM KANUNU' TEKLİFİNE GEÇİLDİ

Siyasi partilerin TBMM Başkanlığına sunduğu araştırma önergelerinin tamamlanmasının ardından Genel Kurul'da, 'İklim Kanunu Teklifi'nin 6'ncı maddesi görüşülüyor.

GENEL KURUL'DA, 'KÜRTÇE BEDDUA'

'İklim Kanunu Teklifi'nin 5'nci maddeleri üzerine söz alan DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, "Geçtiğimiz gün, 'Maden Yasası' için komisyona işçileri getirdiniz, işsizlik korkusuyla terbiye etmeye çalıştığınız işçileri konuşturdunuz. Onları sadece böyle anlarda görüyorsunuz. Bu ülkenin her yeri grev dalgası, hakları gasbedilmiş, açlığa mahkum edilmiş işçilerin grev dalgası var ama onlar gerçekten yasaları yaparken muhatabınız değil. İşçi sınıfını da böyle kullanmaya çalışıyorsunuz. TMMOB sizi defalarca kez uyardı, bu yaptıklarınızın ne anlama geldiğini anlattı. İliç raporu yeni çıktı. Koskoca bir rapor masalarımızın üzerinde duruyor, odalarımıza geldi. O rapordan çıkacak sonucun sizin açınızdan rant, bizim açımızdansa hiçlik olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı. Çubuk sözlerinin sonunda Kürtçe olarak, 'Allah belanızı versin' dedi. Çubuk'un sözleri Meclis tutanaklarını geçirilmedi.

VEKİL ÖZÜR DİLESİN

AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta bu sözlere itiraz etti. Bunun üzerine Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, DEM Partili Çubuk'a Kürtçe sarf ettiği sözleri yeniden sordu. Ardından Buldan, "Evet, Türkçesi, 'Allah belanızı versin.' Kürtçe söyledi" diye konuştu. AK Parti'li Usta bunun üzerine yerinden söz isteyerek, "Daha dün kürsü arkasında bir toplantı yaptık, 'Temiz dille kimseye hakaret etmeden konuşmak için gayret ve çaba göstereceğiz' dedik ancak bu kabul edilebilecek bir şey değil, tekrar etmek dahi istemiyorum. Milletin kürsüsünden millete bela okumak kadar yanlış bir şey olamaz. Sayın vekil özür dilesin ve bir daha buna lütfen müsaade edilmesin. Başka dilde konuşulmasından yana bir çekincem hiç olmadı" dedi.

BELA OKUNMASINI ŞİDDETLE REDDEDİYORUZ

Genel Kurul'da tartışmalar sürerken DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Çubuk'un 'Doğa katliamını yapanlara sarf ettiğini' söyledi. Ardından İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez söz aldı. Çömez, "Şüphesiz, doğaya eziyet eden, katleden herkesi şiddetle kınıyoruz ve onların önüne geçmek için hep beraber mücadele ediyoruz. Ben bu salon içerisinde, bu Genel Kurul çatısı içerisinde doğaya karşı olumsuz düşünen hiç kimsenin olduğunu düşünmüyorum. Elbette, meramımızı sert kelimelerle, cümlelerle ifade edebiliriz. Ancak bu çatı altında milletin kürsüsünde bela okuyarak meram ifade edilmez. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Kaldı ki ne tür bir bela okunduğunu, nasıl bir bela okunduğunu sizin tercümanlığınızla öğrenmiş olduk. Sayın Başkan siz tercüme ettiniz, öyle öğrendik. Dolayısıyla lütfen, bunlara müsaade etmeyin. Hatip gelsin, meramını nasıl anlatacaksa anlatsın. Bela okunmasını şiddetle reddediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

HATİBİN ÖZÜR DİLEMESİNİ BEKLİYORUZ

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç da bela okunmasını reddettiklerini kaydederek, "Biz de anlamadığımız bir dilde bu şekilde bela okunmasını sizin tercümenizle anladık. Bela okunmasını şiddetle kınıyoruz. Hatibin buradan özür dilemesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

GENEL KURUL'UN VAHAMETİNE YAKIŞIR BİR DİL KULLANMALIYIZ

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise yaşanan tartışmalar üzerine, "Vekilimize de açıklama yapmak için fırsat verirseniz sevinirim. Ben burada meselenin anlaşılmadığını ifade etmek istiyorum. Tabii ki burada hepimiz doğru düzgün bir dille Genel Kurul'un vahametine yakışır bir dil kullanmalıyız. Fakat burada, 'Anlamadığımız bir dil' kavramını kabul etmediğimizi ifade etmek istiyorum. Sorulduğunda anlaşılır kılındı, biz de onu söylerdik. Hatip zaten Türk olduğu halde Kürtçe söyledi ve Türkçesini de ifade etti. O anlamıyla burada söylenenin uygun olup olmamasını konuşmamız lazım. Tekrardan dili yargılamak ve 'Anlamadığım dil' diye Kürtçe'ye yönelmenin doğru olmadığının altını çiziyorum" diye konuştu.

SİZ HATİBİ KORUMAKLA YÜKÜMLÜ DEĞİLSİNİZ

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, DEM Partili Koçyiğit'e cevaben, "Bu ülkede insanların ana dilini telaffuz etmelerinde, konuşmalarında hiçbir sıkıntı yok. Daha önce de ifade ettim; bakın, insanlar annelerinden öğrendiği dili kullansınlar, konuşsunlar. Bizim itiraz ettiğimiz eğitim dilidir. Bu bir siyasi polemik konusu, bunu tartışmayacağım ama Parlamentonun çatısı altında zikredilen her kelimeyi, Türkçe olmayan her dili anlamak zorunda değiliz" derken Meclis Başkanvekili Buldan, 'Ben tercüme ettim ama Sayın Başkan" dedi. Çömez, "Siz tercüme ettiniz, sizin sorumluluğunuz değil. Siz burada tercüman değilsiniz, siz burada Başkanlık görevini yapıyorsunuz. Bu Parlamento sizi tercüman olarak tayin etmedi. Sizi buraya Meclis Başkanvekili olarak tayin etti Sayın Başkan. Siz hatibi korumakla yükümlü değilsiniz. Müsaade edin bana, konuşmamı kestiniz, cevap vereceğim. Müsaade edin. Sizin vazifeniz hatibin konuşmasını tercüme etmek değil. Bu Meclisi germeyin, yeter. Yeter artık" değerlendirmesinde bulundu.

SÖZÜMÜZÜ GERİ ÇEKMEKLE İLGİLİ HİÇBİR KAYGIMIZ YOK

İYİ Partili Çömez'in açıklamalarına DEM Parti sıralarından tepkiler geldi. Ardından Meclis Başkanvekili Buldan, bedduayı eden İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk'a söz verdi. Çubuk, "Kastımı aşan bir şekilde anlaşıldığını görüyorum. Benim kastım doğa katliamı yapanlaradır. Bu öfkenin tabii olduğunu düşünüyorum. En nihayetinde burada sinkaflı ifadelere kadar kullanıldığında biz karşı çıktık. Herhangi bir vekile kaba bir dil kullanmak gibi bir derdim olmadı. Kastı aşan bir anlama geldiğini gördüm. Bu uyarıların daha kibar ve sakin yapılabileceğini düşünüyorum çünkü bunları anlayabiliriz, bizim açımızdan da kaba ve kirli dil önemli bir meseledir. Bununla ilgili, bunun üzerine sözümüzü geri çekmekle ilgili hiçbir kaygımız yok" ifadelerini kullandı.

ÇOK AÇIK VE NET BİR ÖZÜR DİLENMESİ ŞARTTIR

AK Parti'li milletvekilleri DEM Partili Çubuk'un sözleri nedeniyle özür dilemediğini belirtti, Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta da özür beklediklerini aktararak, "Bakın, ben çok nazik bir şekilde, çok kibarca bu konudaki hassasiyetimizi ve bir bela okunmaması gerektiğini söyledim, siz de 'Vekilimize fırsat verin' dediniz, verdik. Ama çok net Genel Kurul’dan, bütün milletvekillerimizden bir özür dilenmesi şarttır yoksa bu genel bir kaide haline gelir; bu kürsüden ayrılırken bir şey söyleyip, gidip sonra da, 'Haddimi aştım' demek, 'Maksadımı aştım, kastımı aştım' demek yeterli bir nokta değil. Lütfen, çok açık ve net bir özür dilenmesi çok önemli ve gereklidir" diye konuştu.

BİRLEŞİME 10 DAKİKA ARA VERİLDİ

Dem Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise Çubuk'un açıklamasının yeterli olduğunu belirtti ancak AK Parti sıraları tepki göstermeye devam etti. Meclis Başkanvekili Buldan tartışmaların sürmesi üzerine birleşime 10 dakika ara verdi.

GENEL KURUL ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR

Aranın ardından Genel Kurul yeniden toplandı. Meclis Başkanvekili Buldan yeniden DEM Parti'li Çubuk'a söz verdi. Çubuk sözünü geri aldığını ifade etti. Genel Kurul’da, 'İklim Kanunu Teklifi'nin 7'nci maddesi görüşülüyor.

TBMM GENEL KURULU KAPANDI

Genel Kurul’da, 'İklim Kanunu Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerine görüşmeler sürerken muhalefet milletvekillerinden gelen yoklama talebi üzerine Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, toplantı yeter sayısı aradı. Buldan, toplantı yeter sayısının bulunamadığını belirterek birleşime 10 dakika ara verdi. Aranın ardından Genel Kurul yeniden toplandı. Genel Kurul da toplantı yeter sayısı yeniden arandı. Buldan, ikinci kez toplantı yeter sayısının bulunamadığını kaydederek birleşimi 26 Haziran Perşembe günü toplanmak üzere kapattı.