Kurban Resmi

Tekstilciler ‘Suriyeli işçilere’ muhtaç

İzmir Moda Tekstil ve Konfeksiyon Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Sadi Doğan, tekstil sektöründe Suriyeli işçilere mecbur olduklarını belirterek, “Gitmeleri halinde firmalar ihracat mallarını bile yetiştiremez” dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 03.04.2018 07:28
  • Güncelleme Tarihi : 03.04.2018 07:28
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Tekstilciler ‘Suriyeli işçilere’ muhtaç haberinin görseli

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER

İzmir Moda Tekstil ve Konfeksiyon (MTK) Sitesi’nin geçtiğimiz aylarda yapılan olağan genel kurulu sonucunda mevcut başkan İsmail Sadi Doğan yeniden başkanlığa seçildi ve dördüncü kez başkanlık koltuğuna oturmuş oldu. Seçime tek aday olarak giren mevcut başkan İsmail Sadi Doğan seçim sonrası yeni dönemde yapacakları projelerini, MTK sitesinin hedeflerini ve MTK’daki firmaların genel durumunu gazetemiz İLKSES’e anlattı.

MTK’NIN DEĞERİ 4 KAT ARTACAK

MTK’nın şu anda iyi gelişen bir yer olduğunu ve MTK’da kiralık işyerinin olmadığına dikkat çeken Başkan Doğan, “Rakamlarımız ihracatımıza da yansıyor. Buca’da bulunan BEGOS ile başlayan yol projesi bizi çok olumlu etkileyecek. MTK’daki yerlerin değeri en az 1’e 4 oranında artacaktır. Buca’daki BEGOS ile ulaşım sorununun hallediliyor olması bize çok büyük bir ivme kazandıracak. BEGOS’un tedarikçilerinin çoğu MTK’da yer alıyor. MTK’nın en büyük avantajlarından bir tanesi sitenin dışına hiç çıkmadan üretim yapabiliyor olmanızdır. Bu ve bunun gibi sebeplerden dolayı üreticilerin çoğu burada kalmak istiyor. Sayısal olarak 200’ün üstünde işçi çalıştıran firmalar buraya sığmıyor ve BEGOS’a geçiyor. Ciddi sayıda firma bizden ayrılıp BEGOS’a geçti” dedi.

SURİYELİLERİN BÜYÜK KATKISI VAR

MTK’da bine yakın firmanın yer aldığını ve bu firmalarda 17-18 bin çalışanın olduğuna dikkat çeken Başkan Doğan, “Birkaç bin kişi açıkta çalışıyoruz diyebilirim. Çok ciddi ara elemen sıkıntısı yaşıyoruz. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki tekstil sektöründe ve ayakkabı sektöründe Suriyeli işçiler giderse çökeriz. Bu çok ciddi bir sorun. Türkiye’de üniversite ve lise mezunu işsiz çok. Onlar da her işi yaparız diyorlar ama meslekleri olmadığı için hiçbir iş yapamıyorlar. Suriyelilerin Türkiye’ye büyük katkısı var. Suriyeliler bizim can simidimiz. Ara eleman açığını onlar kapatıyor” diye konuştu.

HERKESE MASA BAŞINDA İŞ YOK

Ara eleman ve işçi bulmanın sıkıntısının MTK özelinde ve tekstil sektörünün genelinde yaşandığına vurgu yapan Başkan Doğan, “Yeni dönemimizde de Bornova Belediyesi, Bornova Kaymakamlığı ve İŞKUR’la ortak projelerimiz olacak. Eğer İŞKUR’dan işçi bulamazsak yine Suriyelileri eğiteceğiz. Ciddi şekilde ara elemana ihtiyacımız var. Türkiye’deki en büyük ihtiyaç, meslek liseleridir. Milli Eğitim bu konuda çalışıyor ama uygulamayı daha da çoğaltmak lazım. Staj konusunda öğrencilere daha fazla staj yaptırılabilir. Sürenin büyük kısmının iş yerinde geçirilmesi gerekiyor. Burada ailelerin de bu işin üstüne düşmesi lazım. Türkiye’de ailelerin kafasında ‘Çocuk okulu bitirsin’ algısı gibi yanlış bir algı var. Türkiye’de herkese masa başında iş yok. Üretimde çalışacak insanlara da ihtiyaç var” şeklinde konuştu.

YERLİ İŞÇİ OLMADIĞI İÇİN SURİYELİ ÇALIŞTIRIYORUZ

Başkan Doğan, mavi yakalıların artık beyaz yakalılardan çalışma ortamlarında daha fazla kazandığının altını çizerek, “Mavi yakalılar çok daha kolay iş buluyor. Bunların en güzel örneği Suriyeliler. Eğer meslek sahibi iseler hemen iş buluyorlar. Aldığı ücretler de bizim Türkler ile aynı. Yerli işçi yok ve olmadığı için Suriyeli işçi alıyoruz. Benim bulunduğum yerde MTK’da durum böyle. Dışarıda Suriyeli işçiler ucuz çalıştırıldığı için işe alınıyor gibi yanlış bir algı var. Ama bu algı gerçek değil. Dediğim gibi biz çalıştıracak Türk işçi bulamıyoruz. Aksini iddia eden varsa gelsin hemen işe alalım. Güvenlikçi, bahçıvan, elektrikçi, makinacı ve kalıpçı gibi en çok aranan elemanları bulmakta zorlanılıyor. Türkiye genelinde hep aynı sorun var. MTK’da şu anda 3-4 bin kişi aynı anda işe girebilir. Çünkü her işyerinde yüzde 20-25 eksik elemanla çalışılıyor. Eğer elemanı tam sağlayabilsek ihracat yüzde 20 daha artar” ifadelerini kullandı.

UCUZA ÇALIŞAN SURİYELİ KALMADI

Suriyeli işçi konusunu biraz daha açan Başkan Doğan, şu bilgileri de paylaştı: “70’li-80-li yıllarda nasıl Türkler, Almanya’ya çalışmak için gittiyse şimdi de Suriyeliler zorunluluktan da olsa buraya geldiler ve çalışıyorlar. Ayakkabı ve tekstil sektöründe Suriyelilere muhtacız. İlk başta bir grup yevmiyeler düşürülüyor diye propaganda yaptı. Ancak daha sonraları maaşlar düzeldi. Ucuza çalışan Suriyeli kalmadı çünkü artık piyasayı öğrendiler. Biz de onlar gitmesin diye artık iyi ücretler veriyoruz. Çalışmaları için normal sigorta yapılıyor ama bunlar daha da basitleştirilebilir. Bunlar gidiyoruz derse bizim için sıkıntı yaratır. Eksikleri şu anda onlar dolduruyor. Gitmeleri halinde hiçbir firma ihracat mallarını yetiştiremez. Suriyelilerin eğitilip kalması bize daha faydalı olur. Yoksa Almanya’da Türkleri bir süre çalıştırdıktan sonra gönderebilirdi. Ancak bunu yapmadılar. ”

İHRACATIN ÖNEMİ KAVRANDI

Tekstil sektörünün ihracatta iyi bir ivme yakaladığını ve IF Wedding Fashion İzmir - Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı’nın 2018 yılında da çok iyi geçtiğini belirterek, “İzmir bu konuda çok iyi duruma geldi. Sadece bir tek IF Wedding ile kalınmasın. İzmir’e başka sektör fuarlarını da getirebiliriz. IF Wedding’in yanına deri, çocuk giyim gibi fuarları da koyabiliriz. Bizim tekstil sektöründe temel sorunumuz üretimdeki istihdam açığıdır. Eğitim konusu çözülürse her sorunu çözeriz. Meslek liselerinin bence en fazla tekstil bölümü üzerinde durması gerekiyor. Diğer taraftan da artık herkes ihracatın önemini kavradı. Şu anda kabuk kırıldı. Daha fazla şirket ihracat yapmaya başladı. Türkiye katma değeri yüksek mal üretiyor. Teknik tekstil ve organik tekstil konusunda daha iyi noktalara gideceğimize inanıyorum. Tekstilde lokomotif ürünleri söylemek çok zor. Avrupa’ya A’dan Z’ye her türlü tekstil ürününü gönderiyoruz. Avrupa’daki mağazalar buradan kreasyon alıp gidiyor” şeklinde konuştu.

KÜÇÜK ESNAF TEŞVİKLERİ KULLANMAYI BİLMİYOR

Markalaşma konusuna da değinen Başkan Doğan, “Marka bir maliyet işidir. Marka yaratmak kolay değildir. Ama ufak ufak da olsa markalaşma dönemi başladı. Türkiye’de ve İzmir’de marka işine daha fazla önem vermeliyiz. Şu anda hepimiz fason ihracat ve üretim yapıyoruz. İtalya markasını yapıp satıyor. Devlet bunun için teşvik de veriyor ancak küçük esnaf bu teşviklerin nasıl kullanılacağını bilmiyor. KOSGEB bu konuda iyi çalışıyor. Yeni girişimcilerin sayısı gittikçe artıyor. Her sektörde dünyaya mal olmuş markalarımız olabilir dünyada kalitemizden kimse şikayetçi değil. Markalaşmayı tam manada sağlayabilirsek Avrupa’da da mağazalar açılabilir” dedi.

TÜRK İŞÇİSİ DAHA VERİMLİ ÇALIŞIYOR

Şu anda Avrupa’nın kreasyonunu Türk tekstilcileri ve modacılarının yaptığının altını çizen Başkan Doğan, “Biz yapıyoruz ama markalar bizim değil. Katma değeri yüksek malların hepsi Türkiye’de üretiliyor çünkü hem geri dönüş çok hızlı oluyor hem de kaliteli iş yapılıyor. Bu işler Çin’de yapılamaz çünkü ulaşım çok zor. Türkiye’den Avrupa’da en uzak yer 3 saat. Alo dedikleri zaman 15 gün içinde siparişlerini onlara ulaştırabiliyoruz. Çinliler daha uzun çalışıyor ama Çin’de iki kişiden alınan verimi biz burada tek kişiden alıyoruz. Türkiye’deki insanlar daha verimli çalışıyor. Ben Çin’deki tekstil üretim alanlarını da gezdim ve gördüm. Orada hantal bir çalışma yöntemi var. Çin’de 100 kişi ile üretilen işi biz 50 kişi ile daha kaliteli olarak üretiriz. Tasarım açısından da biz Çin’den daha iyiyiz. Bizim insanlarımız daha yaratıcı tasarımlar yapıyor. Moda tasarımlarında trendleri belirlemeye devam edeceğiz. Çinlilerin Avrupa’ya hitap eden bir tasarım anlayışı olmadığı gibi öyle bir yetenekleri de yok. Türkiye insanı giyinmeyi seviyor ve biliyor” diye konuştu.

İZMİR, TÜRKİYE’YE ÖNCÜ OLABİLİR

İster tekstilde olsun ister diğer sektörlerde olsun Türkiye’nin yerli ve milli markalarını yaratmak zorunda olduğuna işaret eden Başkan Doğan, “Türkiye’den çıkan milli ve yerli bir markayı dünyada pazarlayabiliriz. Bir ara Avrupa rüzgarına kapılmıştık. Ama şimdi artık şartlar değişti. Kendimizi de küçük görmememiz lazım. Biz Avrupa’dan çok konuda iyiyiz. İzmir yeniliğe açık ve modern yapısı ile Türkiye’ye öncülük yapabilir. İzmir’de birçok üniversite var. Çok ciddi fuar altyapısı var. Tekstil sanayi bölgeleri var. İzmir’e teşvik alabilirsek İzmir’in Türkiye’ye daha çok katkısı olacağını düşünüyorum. Manisa’ya verilen teşviklerin İzmir’e de verilmesi lazım. Çoğu Avrupalı İstanbul yerine İzmir’e gelip İzmir’i görmek istiyor. Çünkü İzmir daha düzenli ve sistemli çalışıyor. İzmir insanlara daha samimi ve sıcak geliyor. İzmir’e daha fazla teşvik alırsak İzmir tekstili bir iki yıl içinde asgari yüzde 50 fark atar” ifadelerini kullandı.

AVRUPALILAR İZMİR’E DİREK UÇUŞ İSTİYOR

Ulaşım konusunda da Avrupa’dan İzmir’e direk uçuşların olmasının İzmir’i çok rahatlacağını belirten Başkan Doğan, “Avrupalıların en büyük isteği bu. Fuar zamanlarında en çok istenen şey direk uçuş oluyor. Avrupalılar en çok bundan şikayet ediyor. İzmir’e direk hat sağlanırsa tekstil sektörü de bundan payını alır. İzmir ekonomisine dolayısıyla da Türkiye ekonomisine çok büyük katkı sağlanır. İzmir her Avrupalının gezmek istediği bir şehir. İzmir’de firmaların güvenilirliği çok fazla. Bu yüzden de Avrupalıların ilk tercihi hep İzmir oluyor” şeklinde konuştu.

Son olarak MTK sitesi ile ilgili ellerinden geleni yaptıklarını ve yeni dönemde de daha fazlasını yapmaya devam edeceklerini dile getiren Başkan Doğan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Elimizden geleni yapıyoruz. MTK için uyumlu bir şekilde 24 saat çalışıyoruz. Sitemizde otopark sorunu bulunmuyor. Firmaların rahat çalışması için her türlü ortamı onlara hazırlıyor ve sunuyoruz.”

MTK Yönetimi

MTK Başkanı İsmail Sadi Doğan, yönetim kurulunda Ömer Mancı ve Abdullah Salkım Başkan Yardımcısı, Zerrin Tunaboylu Ülken, Mustafa Şerifaki, Fatih Yıldırım, Onur Işık, Mustafa Yılmaz, Nedim Örün, Levent İşman, İbrahim Unuvar, Mehmet Sarıgül, Muharrem Güderoğlu, Halil Önder ve Erdal Doğan yönetim kurulu üyesi olarak yer alıyor.