Tevhid-i Tedrisat Kanunu’ndan ÇEDES’e: Endişe verici! 

Eğitim-Sen, eğitim sisteminin büyük ölçüde dini değerler ve kurallara göre biçimlendirilmesine yönelik politika ve uygulamalara derhal son verilmesi gerektiğini vurguladı


  • Oluşturulma Tarihi : 04.03.2024 15:50
  • Güncelleme Tarihi : 04.03.2024 12:50
  • Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Tevhid-i Tedrisat Kanunu’ndan ÇEDES’e: Endişe verici! 

Eğitim kurumlarının, dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olması gerektiğini kaydeden Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), “Laik ve bilimsel eğitimin altını boşaltan eğitim sisteminin büyük ölçüde dini değerler ve kurallara göre biçimlendirilmesine yönelik politika ve uygulamalara derhal son verilmelidir” çağrısında bulundu.

AYKIRI UYGULAMALAR BİRER BİRER HAYATA GEÇİRİLDİ 
Yazılı bir açıklamada bulunan Eğitim-Sen, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat (Eğitimde Birlik) Kanunu kabul edildi. Kanunla, ağırlıklı olarak medreselerde verilen dinsel eğitim ve dinsel olmayan eğitim ayrımı kaldırıldı. Kanun ile medrese ve mektep ayrımına son verilerek, eğitim kurumları tek çatı altında toplanırken, laik eğitime uygun, ilk ve ortaöğretim programları belirlendi. Geçtiğimiz yıllar içinde Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na aykırı uygulamalar birer birer hayata geçirilmiştir. İlk olarak medrese sistemine benzer şekilde 4+4+4 kademeli eğitim sistemine geçilirken, son yıllarda dini içerikli derslerin sayısı belirgin şekilde arttırılmıştır. Laik eğitime aykırı şekilde uygulanan zorunlu ve seçmeli din derslerinin yanı sıra, ÇEDES ve benzeri projeler ile okullarda dinsel eğitim uygulamaları yaygınlaşmıştır” dedi.

DERHAL SON VERİLMELİDİR 
Devamında ise “Türkiye’de uzun süredir eğitim sisteminde ve okullarda siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda yoğun bir dinci kuşatma yaşanmaktadır” denilen açıklamada, “Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, iktidar güdümündeki dini vakıf ve derneklerle yaptığı protokollerin sonuçları, ülkenin dört bir yanında yaşanan somut örneklerle ortaya çıkmaktadır. Özellikle ÇEDES projesi kapsamında çeşitli illerde doğrudan laik eğitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan uygulamaların hayata geçirilmesi endişe vericidir. Başta okullar olmak üzere eğitim kurumları dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olmak zorundadır. Laik ve bilimsel eğitimin altını boşaltan eğitim sisteminin büyük ölçüde dini değerler ve kurallara göre biçimlendirilmesine yönelik politika ve uygulamalara derhal son verilmelidir” çağrısında bulundu. 

SULTAN GÜMÜŞ KAYA

Yazarımız Kim ?

SULTAN GÜMÜŞ KAYA