Tıp Bayramı direnişin bir kaynağıdır

Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, “14 Mart Tıp Bayramı, Ülkemizi işgale kalkışanlara karşı tepkinin, vatan, bayrak ve devlet sevdasının timsali, direnişin bir kaynağıdır” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 15.03.2017 08:01
  • Güncelleme Tarihi : 15.03.2017 08:01
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Tıp Bayramı direnişin bir kaynağıdır haberinin görseli

TANER UYANIKER

Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şubesi, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Alsancak Devlet Hastanesi bahçesinde gerçekleştirilen açıklamada sağlık çalışanlarının sorunlarına değinildi.

Açıklamayı gerçekleştiren Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, “14 Mart Tıp Bayramı, Ülkemizi işgale kalkışanlara karşı tepkinin, vatan, bayrak ve devlet sevdasının timsali, direnişin bir kaynağıdır. 14 Mart 1919’da Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de iki kule arasına dev bir Türk bayrağı asan tıbbiyelilerin ruhu her daim canlı kalacaktır. Türk devletine dışarıda kendini bilmez Avrupa ülkelerinin yaptığı düşmanlıklar, içerdeki hainlerin ülkemizi uçuruma götürme için çırpınışları Tüm milletimizde bu ruhun her daim canlı kalmasının da zaruri olduğunu göstermektedir” dedi.

5 YILDA 46 BİN 500 ŞİDDET VAKASI!

Doktor ve sağlık çalışanlarının karşılaştığı sorunların her geçen gün arttığını ifade eden Doğruyol, resmi rakamlarla karşılaşılan problemleri şöyle anlattı: “Son beş yılda şiddete uğrayan beyaz koda bildirilen şiddet vakası sayısı yaklaşık 46 bin 500’dür. Son dokuz ayda yaklaşık 7000 sağlık çalışanı şiddete uğramıştır. Tutuklu yargılamanın kağıt üstünde kalması, şiddet uygulayanlara hizmet alımı ile ilgili bir kısıtlama getirilmemesi ve şiddete karşı yeterince mücadele verilmemesi nedeniyle sağlıkta şiddet her geçen gün tırmanmaktadır. Sağlıkta şiddet ile ilgili bir an önce yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Her geçen gün artan iş yükü dayanılmaz bir hal almıştır. Bir yılda muayene sayısı 22 milyon artmış, 4 milyon 770 bin ameliyat yapılmıştır. İş yoğunluğuna çözüm için planlı bir istihdam politikası hala yürürlüğe konmamıştır. 100 bin kişiye düşen hekim sayısında OCED ortalaması 339 iken Türkiye’de bu sayı 179’dur. Ebe hemşire ortalamaları da farklı değildir. Böylesine bir personel açığı varken, 250 bine yakın ataması yapılamayan sağlık çalışanının olması da ayrı bir garabettir. Kadro bekleyen tüm çalışanların bu talepleri konusunda da ne yazık ki somut bir adım atılmamıştır.”

DÖNER SERMAYE ARTIRILSIN

Doğruyol, çalışanların beklentilerini ise şu şekilde sıraladı: “Çalışanların temel beklentisi olan ek göstergelerin yükseltilmesi, döner sermayelerin artırılarak emekliliğe yansıtılması gibi taleplere sırt dönülmesi kabul edilemezdir. 30 yıl hizmet etmiş bir uzman hekim bu gün emekli olsa yaklaşık 2800 TL maaş 101 bin lira ikramiye alacaktır. Oysa bu gün pek çok meslek gurubunun hem maaşı hem ikramiyesi kat be kat fazladır.”