Tüm dünya İklim Grevi’ne gidiyor!

İzmir’deki çevre platformları Aliağa Demokrasi Meydanı’nda bir araya gelerek 19 Mart 2021 Cuma günü tüm dünyada gerçekleştirilecek İklim Grevi’ne davette bulundu


  • Oluşturulma Tarihi : 17.03.2021 13:20
  • Güncelleme Tarihi : 17.03.2021 13:20
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Tüm dünya İklim Grevi’ne gidiyor!

BURCU YANAR

İzmir’deki çevre platformları Aliağa Demokrasi Meydanı’nda bir araya gelerek 19 Mart 2021 Cuma günü tüm dünyada gerçekleştirilecek olan İklim Grevi çağrıda bulundu. Yapılan basın açıklamasına Aliağa Demokrasi Platformu, Aliağa Çevre Platformu (ALÇEP), Foça Forum, Foça Çevre Platformu (FOÇEP), Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ve Yeşil Sol Parti üyeleri katılım gösterdi. Basın açıklamasını Aliağa Demokrasi Platformu’ndan Aliağa Emekli- Sen Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Gemici okudu.

GELECEK KUŞAKLARI ETKİLEYECEK

Geçtiğimiz yılın gündelik, siyasal, ekonomik koşullarını belirleyen salgın ortamının ekolojik geleceğe dair kaygıları gündelik yaşamın merkezi haline getirdiğini belirterek, bu kaygıların başında da iklim krizi haline gelen iklim değişikliği bir başka deyimle küresel ısıtmanın geldiğini söyledi. Dünya Sağlık Örgütü’nün iklim değişikliğini 21. yüzyılda en büyük sağlık tehdidi olarak gördüğünü de belirten Gemici, “Bilim insanlarının önemli bir çoğunluğu, iklim krizi haline gelen iklim değişikliğinin artık önüne geçilemeyeceğini, ancak etkilerinin azaltılabileceği değerlendirmesini yapmaktalar. Yine, Bilim insanları acil olarak harekete geçilmemesi halinde iklim krizini gelecek kuşakları olumsuz etkileyecek önemli bir halk sağlığı sorunu olarak da tanımlamaktadır” dedi.

ALİAĞA’DA ÇEVRE SORUNU ÇOK

Aliağa’nın sanayi bölgesi olması nedeniyle hava kirliliği ve buna bağlı sorunların yaşandığı bir kent özelliği taşıdığını da vurgulayan Gemici, “Aliağa’da ki hava kirliliği özellikle demir çelik, gemi söküm, rafineri, petrokimya gibi büyük kirletici kaynakların bulunduğu bölgeden kaynaklanmaktadır. Bölgede en önemli kirleticiler olarak kalıcı organik kirleticiler, uçucu organik bileşikler, kükürt dioksit, azot oksit, ozon, partikül madde, metaller sayılabilir. Sanayi tesislerinden kaynaklanan emisyonlar sadece bu tesislerin bacasından atmosfere verilen emisyonlar olarak görülmemelidir. Bölgedeki sektörlere göre hammadde ve ürünlerin depolanması-taşınması işlemleri sırasında rüzgar etkisiyle havaya karışan tozlar, buharlaşan organik gaz ve buhar emisyonları gibi emisyonlar da bölge hava kalitesini olumsuz etkilemektedir” diye konuştu.

ACİL ÖNLEMLER ALINMALI

Aliağa’daki sanayi kuruluşlarının yoğunluğu, nitelikleri ve çevresel etkileri göz önüne alındığında, bu bölgede yapılacak yatırımların çevresel etkilerinin, tüm bu bölgedeki sanayi kuruluşlarının çevresel etkileriyle birlikte ele alınarak değerlendirilmesi gerektiğinin de altını çizen Gemici, “Yeni tesisler kurulmadan önce mevcut tesisler iyileştirilmeli, bunların emisyonları en aza indirilmeli ve emisyon kontrol sistemlerinin sürekliliği sağlanmalıdır. Aliağa sadece sanayi tesislerinin yarattığı sorunlarla değil Çaltılıdere’ de yapılan marina için denizi doldurulması, yine aynı bölgede açılmaya çalışılan taş ocağı ve en son Çandarlı Limanı dolayısıyla sanayinin getirmiş olduğu kirliliğe de maruz kalmaktadır” ifadelerine yer verdi.

MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ

Aliağa’nın acil önlemler alınması gereken bölgelerden biri olduğunu da sözlerine ekleyen Gemici, “İklim krizinin etkilerini en aza indirmek için acil ve radikal dönüşüm gerektiren kararların biran önce alınması gerekmektedir. Bunun için Türkiye öncelikle Paris sözleşmesini TBMM’de onaylayarak iç hukuk sürecini tamamlamalı. Belirlenen bir tarih içinde fosil yakıt tüketimini ve diğer sera gazı emisyonlarını sıfıra indirmelidir. Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı bir insan hakkıdır. Başta Aliağa ve İzmirliler olmak üzere bütün halkları sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahip çıkmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz” diye belirtti.

Haber Merkezi