- Gündem
- 08.10.2025 16:53
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Kamuda Veri Alanı Projesi ve 71 maddelik Yapay Zeka Stratejisi ile dijital dönüşüm ve siber güvenlik planlarını paylaştı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Kamuda veri yönetişimini etkinleştirmek ve veriden değer yaratmak üzere Kamu Veri Alanı Projesini hayata geçiriyoruz. Dijital dönüşümün güvence katmanı, siber güvenliğin yanı sıra elektronik imza ve dijital kimlik altyapılarıyla tamamlanıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen '1'inci Hukuk ve Teknolojide Yeni Ufuklar Uluslararası Sempozyumu’nun açılışına katıldı. Programda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, akademisyenler ve öğrenciler de yer aldı. Sempozyum, ‘Sosyal Medyada Yapay Zeka Kullanımının Hukuki Yönü’ temasıyla gerçekleşti.
Yılmaz, konuşmasında, robotların hukuku, yapay zekanın karar alma sınırları, algoritmik tarafsızlık ve dijital etik gibi konuların, modern hukuk sistemlerinin sınırlarını zorladığını belirterek, “Sosyal medya alanında da yapay zeka tarafından oluşturulan deepfake videoların veya otomatik üretilmiş sahte haberlerin yol açtığı zararların hesabını kime soracağız? Hukukunu nasıl şekillendireceğiz? Etik açıdan ise dijitalleşmenin sağladığı veri gücü, mahremiyetin sınırlarını bulanıklaştırmaktadır. Bu nedenle birçok ülke, teknolojik gelişmeleri insan merkezli etik ilkelerle uyumlu hale getirmeye çalışmaktadır. Türkiye, yapay zeka alanındaki etik ve güvenlik risklerini yönetmek için çok katmanlı bir çerçeve oluşturmaktadır. Türkiye, Avrupa Konseyi’nin insan hakları ve hukuk ekseninde şekillenen Yapay Zeka Sözleşmesi hazırlık sürecine etkin biçimde katkı sağlamıştır. Avrupa Birliği’nin Yapay Zeka Tüzüğü ile uyumlu bir mevzuat yapısının oluşturulması amacıyla yürütülen çalışmalar da kararlılıkla devam etmektedir. Aynı şekilde ülkemiz, Birleşmiş Milletler, OECD ve G20 gibi uluslararası platformlarda politika ve standart belirleme süreçlerinde aktif bir rol üstlenmektedir” dedi.
Yılmaz, güvenilir yapay zeka uygulamalarının gelişimini destekleyecek etki değerlendirme modelleri ve belgelendirme sistemleri tasarlandığına dikkat çekerek, “Ayrıca, ISO standartlarıyla uyumlu 'Yapay Zeka Risk Yönetim Sistemi Belgelendirme Programı' sayesinde, bu teknolojilerin sürdürülebilirliğini ve güvenilirliğini güvence altına alacak kurumsal bir yapı tesis edilmektedir. Ulusal Yapay Zeka Stratejimizin Eylem Planını, tüm bakanlıklar, özel sektör ve STK’ların geniş katılımıyla güncelledik ve 71 eylem belirledik. Eylem Planımız; Türkçe büyük dil modeli geliştirilmesi, uluslararası iş birliklerinin güçlendirilmesi, yapay zeka ekosisteminin büyütülmesi, nitelikli insan kaynağının artırılması, yerli uygulamaların yaygınlaştırılması ve Türkiye'yi küresel oyuncu yapacak işlemci altyapısının kurulmasını hedefliyor. Kamuda veri yönetişimini etkinleştirmek ve veriden değer yaratmak üzere Kamu Veri Alanı Projesini hayata geçiriyoruz. Dijital dönüşümün güvence katmanı, siber güvenliğin yanı sıra elektronik imza ve dijital kimlik altyapılarıyla tamamlanıyor” ifadelerini kullandı.
TBMM bünyesinde kurulan Dijital Mecralar Komisyonu, sosyal medyada dezenformasyon, kişisel verilerin korunması ve dijital haklar gibi konularda düzenleyici çalışmalar yürütüldüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Bu komisyonun altında faaliyet gösteren Yapay Zeka ve Yeni Teknolojiler Alt Komisyonu ise, dijital platformlarda yapay zeka kullanımının etik ve hukuki çerçevesini belirlemeye odaklanmıştır. Her iki yapı birlikte, Türkiye’nin dijitalleşme sürecinde özgürlük, güvenlik ve sorumluluk dengesini korumayı amaçlamaktadır. Üniversiteler, bir yandan teknolojiyi geliştiren; diğer yandan onu tüm yönleriyle eleştirel biçimde sorgulayan merkezler olmalıdır. Akademiden beklentimiz, sadece algoritmalar üretmek değil; bu algoritmaların toplum üzerindeki etkilerini analiz eden, değer temelli politika önerileri geliştiren bir yaklaşımdır. Özellikle bu sempozyumdan beklentimiz, teknolojiyi yönlendiren bir hukuk ve etik anlayışının güçlendirilmesidir” diye konuştu.
İletişim Başkanı Burhanettin Duran ise ekranla muhataplığın insanla muhataplığı aştığı bir sürece gelindiğini vurgulayarak, “Halihazırda dünya genelinde 5,5 milyardan fazla insan internet kullanıyor. Peki bu tablo bize neyi gösteriyor? Hem ülkemizde hem dünyada iletişim biçimleri, bilgi akışı ve toplumsal etkileşim süreçleri hızla değişiyor. Bu değişime adapte olmak durumundayız. Bu, küresel siyaseti ve diplomasiyi de etkiliyor. Biz de İletişim Başkanlığı olarak, öncelikle alana ilişkin olarak, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’ni kurduk ve bu çerçevede 7-24 esaslı çalışıyoruz. 2022 yılından bu yana sadece bizim merkezimizde, 2 bin 500’e yakın dezenformasyon ve algı operasyonunu tespit ve ifşa ettik" dedi.
Kaynak : DHA