Sayfa Yükleniyor...
Ülkemizde yaşanabilecek köpek balığı saldırısı riski hakkında konuşan Akalın “Saldıran köpek balığının türü nadir de olsa bizim ülkemizde de var” dedi
AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER
Mısır’da meydana gelen köpek balığı saldırısı vakası sonrasında, Türkiye’deki denizlerde de aynı vaka yaşanır mı korkusu oluştu. Uzmanlar, Süveyş kanalı açıldıktan sonra, Kızıldeniz’den Akdeniz’e birçok balık türünün geçtiğini vurguluyor. Denizlerimizde tehlikeli balık türlerinin olduğunu söyleyen Ege Üniversitesi Su ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Sencer Akalın, uyarılarda bulundu. Akalın, “Bu tür vakaların geçmişte ülkemizde yaşandığına dair raporlar var. Hatta Marmara Denizi’nde, İstanbul Boğazı’nda onun dışında Ege Denizi’nde saldırıya maruz kalan insanlar var. Tehlikeli türler Türkiye’de de bulunuyor” dedi.
GEÇMİŞTE ÜLKEMİZDE DE YAŞANDI
Sencer Akalın, Mısır’da yaşanan ve 1 kişinin ölümüne neden olan köpek balığı saldırısının benzerlerinin geçmişte Türkiye’de de yaşandığını belirtti. Ayrıca tehlikeli köpek balığı türlerinin ülkemizde hala bulunduğunu vurgulayan Akalın, “Bu tür vakalar geçmişte ülkemizde de yaşandı. Hatta Marmara Denizi’nde, İstanbul Boğazı’nda onun dışında Ege Denizi’nde saldırıya maruz kalan insanlar var. Tehlikeli türler Türkiye’de de bulunuyor. Hatta Mısır’da meydana gelen olayda saldıran köpek balığının türü nadir de olsa bizim ülkemizde de var. Ancak bunlar çok yaygın türler değil, üreme başarıları düşük ve az yavru veriyorlar. Ayrıca her tür köpek balığı insanlara saldırmaz, genelde 2 metreden büyük boyutlara ulaşabilen köpek balıkları insanlar için tehlikeli olabiliyor. Bu sebeple daha önceden o civarda bu türler görüldüyse çok dikkat etmek gerekiyor. Sonuç olarak ülkemizde tehlikeli türler bulunuyor ama bu vakalar ile çok nadir karşılaşılıyor” diye konuştu.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Köpek balığı saldırısına karşı dikkat edilmesi gerekenleri açıklayan Akalın, “Köpek balığı saldırısından korunmak için dikkat etmemiz gereken bazı durumlar var; örneğin geceleri denizde yüzmemek, tek başına yüzmek yerine gruplar halinde yüzmek, kıyıdan çok fazla açılmamak, gün doğumu ve batımı zamanlarında denize girmemek ve bunun dışında çok parlak kıyafetler giymemek ve çok ses çıkartmamak gibi. Diğer bir dikkat edilmesi gereken durum ise yakınlarda balık çiftliği varsa oralardan uzak durmalıyız çünkü o ortamda beslenme aktiviteleri var bunlar da diğer tehlikeli türleri yanına çekiyor” şeklinde konuştu.
BALIK POPÜLASYONU DEĞİŞEBİLİYOR
Denizlerdeki balık popülasyonunun değişebileceğini belirten Akalın, bunlara en büyük etkenin açılan ulaşım kanalları olduğunu aktardı. Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla Akdeniz’e bazı balık türlerinin geldiğini belirten Akalın, “Denizlerdeki balık popülasyonu insan eliyle yapılan müdahaleler sonucunda değişebiliyor. Örneğin 1868’de Kızıl Denizden Akdeniz’e ulaşımı kolaylaştırmak için Süveyş Kanalı açıldı ve sonrasında bu yolla bazı balık türleri Akdeniz’e geçti. Bu gibi durumlar gerçekleştiğinde bazı balık türleri alışkın olmadığı sulara çabuk adapte olabilirse orada üremeye ve kalıcı olmaya başlıyor. Dolayısıyla daha önce sularımızda görmediğimiz balık türlerini görebiliyoruz. Bunların en büyük örneği balon balıklarıdır” ifadelerine yer verdi.
Haber Merkezi