Sayfa Yükleniyor...
USAM Başkanı Ercan Çitlioğlu, Türkiyede son günlerde yaşanan terör olaylarıyla ilgili konuşarak, PKKnın çözüm sürecinde bile eylemlere devam ettiğini, IŞİDin sınırlarımıza dayanmasıyla Türkiyenin tavrını sertleştiğini ve erken seçim yapılma olasılığının yüksek olduğunu iddia etti
ANIL YIKGEÇ ÖZEL HABER
Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Ercan Çitlioğlu, Türkiyede son günlerde yaşanan terör olayları, PKK, IŞİD ve önümüzdeki siyasi belirsizliği gazetemize değerlendirdi. PKKnın Çözüm süreci döneminde bile eylemseliğinin sürdüğünü, yapay barışçıl bir dönem yaşandığını iddia eden Çitlioğlu, Kobani olaylarından sonra kırılmanın başladığını ve hükümetin tavrının sertleştiğini belirtti. Koalisyona ihtimal vermediğini belirten Çitlioğlu, Türkiyenin Kasım sonunda bir erken seçime gideceğini tahmin ettiğini söyledi. Suruçla bardağın taştığını söyleyen Çitlioğlu, Hiçbir ülke sınırına yerleşen ve kendisine tehditler savuran bir terör örgütü ile birlikte yaşamayı ve güvenliğini tehlikeye atmayı kabul edemez diye konuştu.
PKK EYLEMLERİNİ ÇÖZÜM SÜRECİNDE DE SÜRDÜRDÜ
Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Ercan Çitlioğlu, PKKnın Çözüm Süreci sırasında bile eylemselliğinden vazgeçmediğini fakat bunların kamuoyuna yansıtılmadığını iddia etti. Kobani olaylarıyla başlayan sürecin bizi bugünkü güvensiz ortama taşıdığını ifade eden Çitlioğlu, Aslından Çözüm Süreci denilen dönemde PKKnın eylemselliği varlık göstermeye yönelik kimi eylemlerle sürüyor ancak sürecin yara almaması açısından genelde bu olaylar kamuoyuna yansıtılmıyordu. Yol kesme, kimlik kontrolü, vergi toplama, örgüte eleman temini, sözde halk mahkemeleri, mahalle ve sokak örgütlenmeleri, zaman zaman insan kaçırma ve taciz ateşi gibi eylemler hemen hemen hiç sonlanmamıştı. Ancak valiler kendilerine tanınan yeni yetkileri kullanarak güvenlik güçlerinin olaylara müdahalesini engelledikleri için olaylar çatışmaya dönüşmüyor ve kamu otoritesinin paylaşımından kaynaklanan aldatıcı ve yapay bir durum nedeniyle barışçıl bir dönem yaşandığı sanılıyordu. Bölgede gerçek durum bu iken Kobani olaylarında siyasi iktidarın tutum ve söylemleri ile çözüm sürecinin bir dönemecini ifade eden izleme komitesinin kurulması ve göreve başlamasının ötelenmesi bir kırılma yarattı. Sonrasında Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Kürt Sorunu ve Çözüm Süreci ile Dolmabahçe buluşmasına yönelttiği eleştiriler bu kırılmayı daha da güçlendirdi. Kobaninin Türkiyede neden olduğu ve can kaybı ile sonuçlanan yığınsal olaylar da bu gelişmelere eklendiği ve HDP-İmralı görüşmeleri askıya alındığında var olan gerginlik ve güvensizlik bizi bugünlere taşıdı dedi.
SANIRIM TÜRKİYE KASIM SONUNDA ERKEN SEÇİME GİDECEK
Ercan Çitlioğlu, Çözüm Sürecinin yeni hükümet kurulması halinde ya da olası bir erken seçimde nasıl etkileneceğini ise şöyle anlattı: Ben şahsen bir koalisyona ihtimal vermiyorum. Yaşanan her şey ve her gün, Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamalar ve koalisyon görüşmelerinde zamana oynanarak yasal sürecin dolmasına ilişkin izlenen taktik, Hakların Demokratik Partisinin (HDP) olası bir seçimde baraj altına itme arayışları ve PKKnın da bu kurguya katkıları ile sanırım Türkiye Kasım sonunda bir erken seçime gidecektir. Erken seçim kararı alındığında iki riskli faktör var Türkiyenin önünde. PKK, HDPnin baraj altında kalabileceğini hissederse korkarım yaygın ve sert bir eylemselliğe geri dönebilir, hatta ön hazırlıklarını yaptığı basına yansıyan Serhildanı dahi gündeme taşıyabilir, bunun provasını Kobani olaylarında gördük. İkinci risk, İncirlik üssünün açılması ve operasyonların başlaması ile birlikte IŞİDin seçim atmosferine giren Türkiyede eylem için uygun bir zemin yakalayacak olmasıdır. Dolayısı ile sağduyunun egemen olmaması ve siyasi kazanım hesaplarının ülke çıkarlarının önüne geçmesi halinde Türkiyeyi çok sıcak ve çok gergin bir dönemin bekleyeceğini söyleyebiliriz.
ABDNİN TÜRKİYE ÜZERİNDE CİDDİ BASKISI VAR
Türkiye'nin IŞİD'e karşı tavır değiştirmesini de değerlendiren Çitlioğlu, Uzunca bir süredir Türkiyenin Suriyede radikal dinci gruplar ve IŞİDe yardımcı olduğuna ilişkin rahatsız edici söylemlerin giderek sertleşmesi ve IŞİDin, Suriye sınırında 90 kmlik bir şeridi denetim altına alarak yeni komşumuza dönüşmesi bu tavır değişikliğinin en önemli nedenleri arasında. Bu arada ABDnin de Türkiye üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunun dikkate alınması gerekir. Aslında Türkiyenin IŞİDe karşı tavrına ilişkin bardak Musul Başkonsolosluğumuzun basılıp personelin rehin alınması, Nevşehirdeki saldırı, HDP Diyarbakır mitinginde bombalı saldırı ile dolmaya başlamıştı. Sonunda Suruçla bu bardağın taştığını söyleyebiliriz. Hiçbir ülke sınırına yerleşen ve kendisine tehditler savuran bir terör örgütü ile birlikte yaşamayı ve güvenliğini tehlikeye atmayı kabul edemez. Sonuçta yaşanan bence budur. Geç kalınmış olsa da ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi