Sayfa Yükleniyor...
Urla Hacılar Koyundaki alanla ilgili açılan davada, Anıtlar Kurulu tarafından verilen SİT kararı mahkeme tarafından iptal edildi. Bu gelişme sonrası villaların yıkılması bekleniyor
TANER UYANIKER
Urla Zeytineli Köyü Hacılar Koyunda yer alan ve tartışma konusu olan villalarla İzmir 2.idare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı aldı. Bu karara göre 18 villanın yıkılmasının önü açıldı. İzmir Valiliği İl Özel İdarenin verdiği yıkım kararı sonrası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü villaların bulunduğu yaklaşık 20 hektarlık araziyi 1.derece SİT alanından çıkararak 3. derece SİT alanı kapsamına almıştı. Karar İl Genel Meclisi Eski Başkanı Serdar Değirmenci, dönemin İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Rıza Türmen ve İzmir Milletvekili Musa Çamın müdahil olduğu davayla yargıya taşınmış, 31 çevreci avukat hukuki çalışmayı üstlenmişti.
BASKILARA MAĞRUZ KALDIK
Mahkemeden gelen karar sonrasında İzmir Valiliği önünde bir basın açıklaması gerçekleştiren TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, İl Genel Meclisi Eski Başkanı Serdar Değirmenci ve çevre avukatları alınan sonucu kamuoyuna duyurdu. Grup adına açıklama yapan TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, Medyada malum Urla Villaları olarak anılan, İzmir ili, Urla ilçesi, Zeytineli Köyü, Hacılar Koyu ve çevresindeki 1. derece doğal sit olarak tescilli arazilerin doğal sit statüsünü değiştirip, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak tescil ederek, haklarında yıkım kararı bulunan kaçak villalara yasal kılıf sağlamak amacıyla verilen, İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'nun 28.11.2013 tarih ve 200 sayılı kararının iptali ile yürütmesinin durdurulması amacıyla İzmir 2. İdare Mahkemesi'ne dava açmıştık. Bu davaya ilişkin sürecin, olağanüstü baskı koşullarında yol aldığı, konuyla ilgili herkesin malumudur. Davaya gönüllü hukuki destek veren TBB Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları Kıyı Kanunu'na göre herkesin faydalanmasına açık olması gereken Hacılar Koyu'na yapmak istediği inceleme gezisi, jandarmanın hukuk dışı engelleme ve yol kesmesi sonucu, saatler süren fiili gözaltı süreciyle sonuçlandı. Mahkeme keşfinin yapıldığı gün ise, yine davanın avukatlarını, davacı asilleri ve davacı meslek odası temsilcilerini taşıyan mahkeme keşif aracı, jandarmanın engellemesi sonucu, keşif mahalline alınmak istenmedi. Israrlar sonucu keşif alanına ulaştığımızda ise, bir bölük jandarma komando birliği ile karadan, sahil güvenlik botları ile denizden kuşatılmış bir keşif alanı ile karşılaştık. Keşif alanından görüntü almamız engellendi. Yukarıda yer verdiğimiz örnekler, davacı taraf olarak, bizlere yöneltilen, herkesin gözü önünde gerçekleşen baskıların basit birkaç örneğidir. Kapalı kapılar ardında yürüyen baskıları ise tahmin etmemek mümkün değildir.
MAHKEME YÜRÜTMEYİ DURDURDU
Bu olağanüstü süreç ve baskı ortamına karşın İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verdiğini ilan etmek için karşınızdayız diyen Kocaer, İzmir 2.idare Mahkemesi'nin 07.07.2015 tarih ve 2014/572 E. sayılı kararında; incelenen alanlarda, tarım, insan yerleşimi, hayvancılık ve spor etkinlikleri faaliyetlerinden dolayı insan kaynaklı etkilere yoğun bir şekilde maruz kaldığı, bu alanlarda meydana gelen sistematik etkilerden dolayı floristik, faunistik ve ekolojik yönlerden geri döndürülmesi mümkün olmayan sonuçların ortaya çıktığı gözlemlenerek, ekolojik yaşam dengesinin sağlanabilmesi amacıyla dava konusu parseller ile çevresinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, uyuşmazlığa konu taşınmazların içinde yer aldığı alanın bir bütün olarak sahip olduğu coğrafik, jeolojik, jeomorfolojik, hidrojeolojik, topografik, biyolojik çeşitlilik ve peyzaj özellikleri ile toprak ve arazi yapısı ve doğal bitki örtüsü gibi özellikleri dikkate alındığında, anılan taşınmazların 1. derece doğal sit özellikleri taşıdığı, bu sebeple dava konusu taşınmazların sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak belirlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna vararak, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı kararının yürütmesini durdurulmasına karar vermiştir. Henüz sit derecesinin düşürülmesine yönelik dava süreci devam ederken, kaçak villalara son hamle olarak 11.02.2015 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imar planları onaylanmış, doğal alanlarımızın yağmalanmasında el birliği ile yasallaştırma çalışmaları devam etmiştir. TMMOB'ye bağlı Meslek Odaları (Şehir Plancıları Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Çevre Mühendisleri Odası ve Jeoloji Mühendisleri Odası) ve Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları olarak konuya ilişkin dava açılmıştır. Sit Derecesinin düşürülmesi kararına yönelik açmış olduğumuz dava için alınan yürütmeyi durdurma kararının, adında koruma amaçlı ibaresi bulunan ancak koruma amacı adına herhangi bir kaygı ve karar taşımayan imar Planlarına yönelik de verilmesini ve sonrasında da iptal edilmesini bekliyoruz dedi.
BAYRAM ŞEKERİ ARMAĞANI
Kararla ilgili mutluluklarını ifade eden Kocaer, Bu kararı, yurdun dört bir yanında devam eden doğa talanına karşı mücadele yürüten herkese ve özellikle Rize'de ismi yeşil kendi kara yola, Akkuyu'da Sinop'ta nükleer santrallere, Karaburun köylerinde RES'lere, Cudi'de, Çanakkale'de, Soma'da termik santrallere, Bergama'dan Fatsa'ya ve Artvin Cerrattepe'ye siyanürle altın işletme projelerine karşı onurları ile direnenlere, Ramazan Bayramı arifesinde bir bayram şekeri olarak armağan ediyoruz diye konuştu.
Haber Merkezi