Uzaktan eğitimi not ile değerlendirmek yanlıştır

BURCU YANAR/ÖZEL HABER

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından (MEB) ilk ve ortaokullarda karne notlarının derse katılım puanları ile belirleneceği, birinci dönem yapılmış yüz yüze sınavların karne notu değerlendirmesine dahil edilmeyeceği açıklaması yapıldı. MEB tarafından 25 Aralık 2020’de yapılan düzenlemede, ilkokul ve ortaokullarda ilk dönem karne notları belirlenirken sınav yapılmayacağı, yüz yüze yapılan mevcut sınavların ise geçerli olacağı duyurulmuştu. İllere gönderilen yazıyla ilkokul 4. sınıflarla ortaokul ve imam hatip ortaokullarında birinci dönemde yapılmış olan yüz yüze sınavların dönem sonu puan değerlendirmesine dahil edilmeyeceği açıklandı. Ancak isteyen veliler, 21 Ocak’a kadar okul müdürlüklerine başvurmaları halinde, yapılan sınavlardan alınan puanların karne puanı değerlendirmesine dahil edilmesini isteyebilecek.

BAKANLIK KENDİ KENDİNİ YALANLADI

E- Okul üzerinden velilerin ve öğrencilerin bütün notlarını görebildiğini belirten Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim –İş) İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Adem Yıldırım, dijital karnelere bu şekilde ulaşılabildiğini söyledi. Hijyen koşullarının riske edilebilecek olması sebebiyle yüz yüze karne verilmesini şuan ki şartlarda uygun bulmadıklarını da sözlerine ekleyen Yıldırım, “Çocuklar mart ayından itibaren uzakta eğitim sürecinde ve evdeler. Bizi asıl ilgilendiren nokta karne uygulaması kaldırılır mı ya da kaldırılmaz mı tartışmaları değil. Uzaktan eğitim sürecinin not ile değerlendirilmesinin yanlışlığıdır” diye konuştu.

2020 yılının Mayıs ayında resmi gazetede yayınlanan yönetmeliğe dikkat çeken Yıldırım, “MEB’in ilköğretim yönetmeliğinde şöyle bir ifade vardı: ‘Uzaktan eğitim süreci not ile değerlendirilemez’ deniliyordu. Aralık ayında bakanlık yeni bir genelge yayınlayarak kendini yalanladı. Bu genelge de ise öncelikle tüm kademlerde sınavların yapılacağı ve dönem sonu notlarının verileceği söylendi. Bu sebeple okullarda 4 Ocak’tan itibaren sınav hazırlıklarına başlandı. Sonrasında ise kamuoyu baskısı oluşunca liselerde not verme sürecinin ikinci döneme bırakıldığı açıklandı. İlkokullarda ise yapılmış sınavlar varsa bunların üzerinden ve derse katılım üzerinden not verileceği söylendi” dedi.

ÖĞRETMEN VE VELİ KARŞI KARŞIYA GELİYOR

Kendilerine çok fazla öğretmenin ulaştığının da altını çizen Yıldırım, “Öğretmenleri notları neye göre değerlendireceklerini bilmiyorlar. Çünkü uzaktan eğitim sürecinde 6 milyona yakın öğrencinin bilgisayarı, interneti ve tableti yok. Tüm bu süreçleri birlikte değerlendirdiğimizde aslında bakanlık not verme sürecinde öğretmen ve velileri yüz yüze getirmiş oluyor. İçinde bulunduğumuz durumda her şey not demek değildir. Peki bu durumda ne yapılabilir diye soracak olursanız ise, küçük bir ihtimal de olsa 15 Şubat 2021 tarihinden itibaren okullar yüz yüze eğitime başladığında bir telafi eğitim programı hazırlarız. Öğrencilerin görmedikleri dersleri bu telafi eğitim programına koyarız. Sonrasında da sınav yaparak ve performans yoluyla öğrencilerimizin notlarını belirleyerek birinci dönem karne notu olarak geçeriz” ifadelerine yer verdi.

ŞANSSIZLIK VURGUSU

İzmir’de bin 500 öğretmen ile yapmış oldukları bir anket çalışmasının sonuçlarını da aktaran Yıldırım, “Uzaktan eğitim sürecinde konuların sınırlandırılması ile ilgili sorduğumuz sorulara öğretmenlerin yüzde 87.3’ü konu sınırlandırılması yapılması gerektiğini, yüzde 89.9’u ise 8. Ve 12. Sınıf öğrencilerini ilgilendiren LGS ve YKS sınavlarında konu sınırlandırması yapılması gerektiğini belirtti. Çünkü bütün kazanımları elde edemeyen öğrencilerin bu sınavda edebilenlere karşı büyük bir şanssızlığı ortada” şeklinde konuştu.

ŞİŞİRME NOTLAR GELEBİLİR

Telafi eğitim programı uygulanmazsa şişirme notların gelebileceğine de vurgu yapan Adem Yıldırım, “Özel eğitim kurumları not şişirmeyi çok daha fazla yapacaktır. Veliler ise bu noktada tereddüt yaşayacaklardır. Bu sebeple bu yanlıştan ivedikle dönülmelidir.