Vahap Munyar ekonomi gazeteciliğini anlattı

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Ege Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD), ekonomi gazeteciliğinin önde gelen isimlerinden Hürriyet Gazetesi Yazarı Vahap Munyar'ı ağırladı.

Munyar, ESİAD toplantı salonunda gerçekleştirilen söyleşide, ekonomi gazetecilinin Türkiye'deki gelişimini, reklam veren, patron ve siyasilerin ekonomi gazeteciliğine etkisini anlattı. Toplantıda konuşan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü, 5 Nisan'da gerçekleştirilecek Genel Kurul öncesi yapılan son toplantı olduğunu söyledi. Türkiye'de ekonomi gazeteciliğinin 1985'ten sonra boyut kazandığını belirten Güçlü, “Gazetelerde bir veya yarım sayfa olan ekonomi haberleri, Vahap Munyar'ın Hürriyet Ekonomi Müdürlüğü döneminde 22 sayfaya ulaştı. Böyle bir dönüşüm geçirdi. Bu dönemde medya çeşitlendi. Habere hızla ulaşma kanalları arttı. Yazılı basının rolü daha farklılaştı, haber yorum, daha tanıtıcı yayınlar gibi. Vahap Munyar da o alanda özel bir yazar olarak kendini geliştirdi. Bu tarzı ekonomi basınına getirdi. Bu tarzın da tartışmasız zaman zaman tek, ama öncü yazarı oldu” dedi.

1980 SONRASI EKONOMİYE İLGİ ARTTI

Ekonomi gazeteciliğinin mesleğe başladığı yıllarla kesiştiğini söyleyen Vahap Munyar, 25 Ocak 1980 kararlarından sonra ekonomiye olan ilginin arttığını anlattı. Nazlı Ilıcak ile ilgili bir anısına değinen Munyar, şöyle konuştu: “Tercüman Gazetesi'ne gitmem gündeme geldiğinde okuldaki bütün sol fraksiyonlara ‘Beni aforoz eder misiniz' dedim. ‘Git fark etmez' dediler. Tercüman Gazetesi'nde 2,5 yıl çalıştım, ayrılırken Nazlı Ilıcak istifamı kabul etmek istemedi. Burada devam edeceksin dedi. Nazlı hanıma muhabirken çalışmak kolay, ileride köşe yazısı yazma hedefim var, görüşlerimiz uymazsa olmaz dedim. 'Ben senin yerinde olsam asla ekonomi muhabirliğini bırakmam. Siyaset kolaydır, Demirel söylüyor ben yazıyorum. Ekonomi muhabirliğini öğren bu işin peşini bırakma’ dedi.”

ŞİRKET HABERCİLİĞİ ÖNEM KAZANDI

Ekonominin büyümesi, şirketlerin reklam verebilir hale gelmesiyle gazetelerin ekonomi sayfalarının arttığını belirten Munyar, “1985'te İstanbul Menkul Kıymetler Borsası kuruldu. Şirket haberciliği önem kazandı. O şirketlerin hissesini almış küçük hissedarlar vardı. O şirketle ilgili haber alıp ona göre karar versinler diye şirket haberciliği gelişti. Etkisi ile ilgili şöyle bir anım var. Hürriyette muhabir olarak çalışırken, her gün 1,5 sütunda, 8-9 şirket haberi vardı. Ama hepsi birer satır. O dönem Pamukbank'ın istihbarat müdürü ziyarete geldi. ‘Biz sizin bu haberlerinizi kesip saklıyoruz. Hürriyet Gazetesi'nde bir satır da olsa bu sayfaya girmiş olmak kredide bu şirket için avantaj sağlar' dedi. O zaman şirket haberlerinin değerini anlamaya başladım ve hiç unutmadım” diye konuştu.

22 SAYFA EKONOMİ HABERİ YAPTIK

Ekonomi sayfalarındaki artışın gazetelerin genel yayın yönetmenlerini zaman zaman rahatsız ettiğini ifade eden Munyar, “Ertuğrul Özkök ile tartıştığımız zamanlar oldu. Gün geldi kendisi oturdu, ‘Hürriyetin gizli yayın yönetmeni' diye yazı yazdı. Sayfa sayısı öyle bir hale gelmiş ki birkaç kez günde 22 sayfa yaptık. Son dönemlerime doğru ortalama 15 ila 17 sayfa civarındaydı. 1980'li yılların ortalarında borsaların kurulmasıyla ekonomi gazeteciliğinin yanında dergilerin de önemi ortaya çıktı. Borsa tüyolarını kapaklarında işleyerek ilgiyi arttırdılar. 100 binleri buldu satışları. Artık bu bilgileri sosyal medya, internet ve televizyonlardan almak mümkün” açıklamasında bulundu.

REKLAM VERENİN ETKİSİ HİSSEDİLİYOR

Ekonomi gazeteciliğinde reklam veren etkisine değinen Munyar, “Yanlış hatırlamıyorsam reklam pastasının büyüklüğü 3 milyar doları pek geçmedi Türkiye'de. Doların düşük olduğun dönemler için söylüyorum bu veriyi. Pasta küçük ve reklam sayısı az. Belirleyici reklam veren sayısı daha da az olunca, ekonomi haberlerinde reklam veren etkisini hissettik ve hala hissediliyor. Reklam veren varsa karşınızda onunla ilgili olumsuz haber kullanma olanağınız kalmıyor, yoksa reklam kesiliyor” şeklinde konuştu.

YAZI YAZMAK ZORDUR

Siyasilerin ekonomi haberlerine bakışını değerlendiren Munyar, şöyle konuştu: “1980 darbesinden hemen sonra Necati Doğru'nun Günaydın Gazetesi'ndeki baklavaya zam geldi haberi üzerine 1. Ordu Komutanlığı'nda ifade verdi. ‘Sen halkı isyana mı teşvik ediyorsun' dediler. İçeri atılmadan kurtuldu. Ama başka alanlarda olduğu gibi ekonomi yazı ve yorumlarına kafanın fazla takılması 14 -15 yılda daha da arttı. AK Parti yönetimi en küçük bir olumsuz bakışı büyütebiliyor. Siyasi alanda yazı yazmak ne kadar zorsa ekonomi alanında yazmak da o kadar zordur. Faiz konusunda yazın anında faiz lobisinin adamı, faizden para kazananların tarafına yerleştiriyorlar."