“Veri artık para kadar değerli”

Egebimtes İş Geliştirme Yönetici Alp Atay, içinde bulunduğumuz dönemde verilerin artık para kadar değerli olduğunu söyleyerek “Bu verileri saklarken birtakım güvenlik önemleri ile kişileri açık etmeden, anonimleştirerek de bu verilerden faydalanabiliriz” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 20.05.2019 06:56
  • Güncelleme Tarihi : 20.05.2019 06:56
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Veri artık para kadar değerli” haberinin görseli

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
28 yıllık geçmişe sahip bir aile şirketi olan Egebimtes Bilgi Teknolojileri Anonim Şirketi, günümüz teknolojisi ile ilgili şirket ve kurumlara destek veren çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Egebimtes aile şirketinin ikinci kuşak yöneticilerinden olan ve son dönemde adından sıkça söz ettiren, öğrenim hayatını İngiltere’de tamamlayarak İzmir’e geri dönen ve şirkette İş Geliştirme Yöneticisi ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Alp Atay, içinde bulunduğumuz dönemde verilerin para kadar değerli olduğuna dikkat çekti.
“PARAYLA ÖLÇÜLEBİLİR BİR DEĞERİ VAR”
Alp Atay, verinin, geldiğimiz noktada hayatımızda parayla ölçülebilir bir değeri olduğunu söyleyerek, “Şöyle söylemek gerekirse veri artık kişinin bir alışveriş meselesi haline geldi. Nasıl ki para alışverişinde bulunuyorsak kişisel veya kurumsal verilerimizi de başkalarıyla paylaşıyor ve onlardan veri alıyoruz. Bu sebeple, örneğin muhasebe departmanları nasıl ki paranın akşını izliyorsa veriyi de bu şekilde takip ettiğimiz bir noktaya doğru ilerliyoruz. Çünkü kişinin hem kendi haklarını özel bilgilerini tehdit eden unsurlar olduğu gibi bir araya geldiğinde de şirketler için stratejilerini belirlemesini sağlayan bir kaynak sağlanıyor. Burada veriden kastımız Egebimtes faaliyetlerine baktığımızda verinin her türlüsüyle uğraşıyoruz. Finansal veriler, personel verileri, üretimle alakalı makinelerin çalışma süreleri ile ilgili, üretim süreleri ile ilgili de veriler mevcut. Diğer bir taraftan günde kaç tane mail göndermişiz, kimlerle etkileşime girmişiz gibi verileri toplayarak ofis çalışanlarının verimliliğini arttırmaya yaracak olan çıkarımları da bu şekilde sağlayabiliyoruz” ifadelerine yer verdi.
Atay, “Veri bize nasıl değer katıyor dersek, aslında iş süreçlerinde dar boğazları geçebilmek ve çareler bulabilmek için veya satışlarımızı arttırmak ve iş süreçlerimizi hızlandırmak amacıyla pazardaki rekabetimizi arttırmak için kullanıyoruz” diyerek, “Bunu yaparken örneğin üretim verilerini topluyorsak bize çalışanların kişisel verilerinden ziyade endüstri 4.0 gibi verileri sağlıyor. Şirket kendi içerisinde bu verileri özgürce kullanabilir. Bunun paralelinde de kişisel veriler var. Bunlar bizim özel verilerimiz olduğu için şirketin bunları kullanırken bizlerden izin alması gerekiyor. Örneğin ofis ortamında hangi sitelere girip çıkıyoruz, gözetleniyor muyuz, çalışırken izleniyor muyuz gibi sorularla çalışanların kafasının meşgul edilmemesi gerekiyor. Son dönemde hayatımıza pek çok güvenlik yazılımı girdi girmeye de devam ediyor. Güvenlik yazılımları verilerin günlük hayattaki hareketlerini izlememizi sağlıyor. Bizler güvenliğe iki şekilde yaklaşıyoruz. Birincisi bazı verilere erişimi engellemek, ikincisi ise izlemek. Bilgisayar dünyasında da durum tam olarak böyle. Verinin boyutu arttıkça onları korumak gerekliliğe de artıyor. Bu sebeple ortaya yeni yöntemler çıkmaya devam ediyor” dedi.
“ANONİMLEŞTİRİN”
Atay, sürecin takibini ise şu sözlerle anlattı: “Proje olarak geliştirdiğimiz bir hizmetimizde attığınız bir mailin siz daha o maili atarken genele açık mı, gizli mi yoksa çok gizli mi olduğunu sınıflandırmaktan başlayarak o verinin bütün akışını izlediğimiz bir senaryoya girebiliyoruz. Ya da kim hangi veriye ne zaman, kaç kere ve nasıl erişmiş olduğu, kaç kez şifre denemesi yaptığı gibi bütün süreçleri takip ediyoruz.” Kurumların birkaç yıl öncesinden başlayarak veri koruması yapmaya başladığına da değinen Atay, “Konuşmuş olduğumuz bu çözümler yeni çözümler değil. Sadece bunun öne çıkma sebebi Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ile birlikte durum bambaşka bir boyut kazandı. Geçmişte bunun legal bir yaptırım zorunluluğu yoktu fakat bugün itibarıyla devlet kişilerin verilerini koruma amacıyla böyle bir kanun çıkarma yoluna gittiği için zorunluluk haline geldi. Bu konunun bu kadar popüler hale gelmesinin sebebi artık birtakım yaptırımları ve cezaları olmasıdır” şeklinde konuştu. Basit önerilerde de bulunan Atay, “Kişiler için önerim şu olabilir; veri paylaşımı hayatımızı kolaylaştırıyorsa bu bizim için paylaşmaya değer olabilir. Eğer bugün X noktasından Y noktasına daha kısa bir yoldan gideceksek o zaman konumumuzu paylaşmaya razı olabiliriz. Kurumlar için ise verinin önemi sürekli artacağı için ne kadar çok veri demek elimizde para gibi o kadar değerli bir güç temsili haline geliyor. Dolayısıyla kurumların bu verileri saklarken birtakım güvenlik önemleri ile kişileri açık etmeden, anonimleştirerek bu verilerden faydalanması gerekiyor” diye belirtti.