Yağmurun yağdığı yerde büyük deprem olmaz!

Deprem Tahmin Uzmanı Kadir Sütçü, önceki gün İstanbul’da yaşanan orta şiddetli depremin ardından hava olaylarına değinerek, “Yağmurun yağdığı yerde asla büyük depremler olmaz” dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 29.09.2019 11:20
  • Güncelleme Tarihi : 29.09.2019 11:20
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Yağmurun yağdığı yerde büyük deprem olmaz! haberinin görseli

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Deprem Tahmin Uzmanı Kadir Sütçü, geçtiğimiz gün İstanbul’da yaşanan 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından uyarı niteliğinde açıklamalarda bulundu. Sütçü, hava olayları ile depremler arasında bir ilişki olduğunu vurgulayarak, “7 büyüklüğündeki bir deprem havayı açar. Peki daha küçük depremler ne yapar? Hava kapalı da olsa olabilir. Ama 6 büyüklüğünün üzerindeki bir deprem hava kapalıyken asla yaşanmaz. Gökyüzünde alçak bulutlar varken dünyanın hiçbir yerinde büyük bir depremin olduğunu göremezsiniz. Meteoroloji İstanbul’da yağış olduğunu söylüyor, o zaman 7 büyüklüğünde bir deprem olma ihtimali yok. Fakat meteoroloji bir anda tahminlerinde değişiklik yaparsa durum değişebilir” açıklamalarına yer verdi.



“BİLİM SİSTEMİNE SORUYORUM”
Kadir Sütçü, öncelikle deprem tahmini konusunda bazı önemli bilgilere yer vererek şunları söyledi: “Büyük bir alanda bu şekilde bir yüksek hava basıncı olduğunda bir enlem boylam üzerinde gerçekleşirse 7 büyüklüğünde bir deprem olur. Ama birkaç yerde deprem olursa 4.0’ın üzerinde deprem fırtınası dediğimiz olay meydana gelir. İtalya’da, Arnavutluk’ta, Yunanistan’da, Fransa’da, Polonya’da, Romanya’da, İran’da ve Türkiye’de depremler olduğunda 4.0’ın üzerinde olması gerekir ki oradaki biriken deprem enerjisi atmosferde serbest kalsın. Biz buna Deprem Kuvveti Organize Sistemi (DEKOS) diyoruz. DEKOS, depremin büyüklüğü ile alakalı ve Sütçü Bulutları’nın yön istikametlerinin hareket etmesi ile ilgilidir. Mevcut bilim şuanda olan depremlerin enerjisinin atmosfere dağılmasıyla beraber ölçüm yapıyorlar ve büyüklükleri tespit ediyorlar. Biz ise bunlar olmadan büyüklük tespiti yapıyoruz.” Bir depremin 2 tane büyüklüğü olduğuna da dikkat çeken Sütçü, “Bir tanesi olmadan önceki, bir tanesi de olurken atmosfere çıkan enerjidir. Birinci kuvvet gizemlidir, yani mevcut bilimin şu anda kör kaldığı nokta. Benim mevcut bilim sistemine sorum şu; mademki siz depremin büyüklüğünü atmosfere dağılan enerji ile ölçüyorsunuz, bu atmosfere dağılan enerji ne iş yapıyor? Dünya bilimi neden bu enerji ile ilgili kafa yormuyor? Mademki bu enerjinin açığa çıkması tespit ediliyorsa bu enerji atmosferde ne işe yapıyor? Bugüne kadar bu bilime sorulmuş bir soru değil. İşte bundan sonra da depremin kuvveti var mı yok mu sorusu akıllara geliyor. Orada da DEKOS devreye giriyor” diye belirtti.  



“METEOROLOJİYE BAĞLI”
Sütçü, “Eğer DEKOS sistemini çalıştırıyorsa o enerji, hava Avrupa’ da ve Türkiye’ de büyük bir oranda açıksa ve bir enlem boylamda olacaksa bu 7’lik depremdir. 7 büyüklüğündeki bir deprem havayı açar. Peki daha küçük depremler ne yapar? Hava kapalı da olsa olabilir. Ama 6 büyüklüğünün üzerindeki bir deprem hava kapalıyken asla yaşanmaz. Gökyüzünde alçak bulutlar varken dünyanın hiçbir yerinde büyük bir depremin olduğunu göremezsiniz. Eğer bir bilim adamı buna rastladıysa gelsin tartışalım. Yağmurun yağdığı yerde büyük deprem olmaz diyoruz. 7 büyüklüğündeki bir deprem teleskop görevi görür. Yani uzayı net olarak çıplak gözle bir teleskop gibi görebilirsiniz. Gece olursa yıldızlar neredeyse elle tutulabilecek büyüklükte görünür. Buradan yola çıkarsak ise bugünkü hava durumunda İstanbul’da meteorolojide yağış olduğu söyleniyor. Diyorlar ki Marmara Bölgesi yağışlı, o zaman 7 büyüklüğünde bir deprem olma ihtimali yok. Fakat meteoroloji bir anda tahminlerinde değişiklik yaparsa durum değişebilir. Meteoroloji istasyonlarını çalıştıran kuvvet depremlerden gelir. Depremler olmazsa meteorolojideki hareketlilik olmaz. Örneğin Ay’da yaşanan depremler 2 kuvvetindedir. Orada atmosfer canlı değil. Bunun sebebi budur. Havalar çok fazla soğuyorsa ya da çok fazla ısınıyorsa bu depremlerin işaretidir” dedi.



AĞAÇLANDIRMA ÖNEMLİ!
Sütçü yağışların da ağaçlandırmaya bağlı olduğunun altını çizerek, “Dünyada her doğan çocuk en az 500 metrekarelik bir alanda ağacın yok olmasına sebep oluyor. Dünya nüfus artış hızını sabitleyemezse yakın zamanda ormanlarımız hızla tükenecek. Deprem ise küresel ısınmanın etkilerini soğutamaz hale gelecekler. Ve eğer depremler Dünya’yı soğutamazsa Dünya’nın canlı türü tamamen değişecek, insan diye bir canlı türü kalmayacak. Ormanları yok eden bizleriz. Devletler bu nüfus artışının önüne geçmeyerek küresel ısınmaya destek veriyor demektir. Oysaki yol kenarlarına kasis yapmaya para harcamaktansa fidan dikmeye para harcasalar dünyanın sorunları çözülebilir hale gelir” diye konuştu. Sütçü son olarak Ege Denizi için ise şu an için herhangi korkulacak bir durumun olmadığını ifade etti.