Sayfa Yükleniyor...
Uzm.Dr. Onur Oral, İzmir’in su sporları için avantajlı bir kent olduğunu söyledi. Oral, su sporlarının düzenli olarak devam ettirildiğinde sağlık açısından birçok fayda sunduğunu ifade etti
ONURHAN ALPAGUT/ÖZEL HABER
Koronavirüs pandemisi sürecinde spor ve hareket önem kazandı. Yaz aylarına girmemiz itibari ile birlikte dış mekanda spor yapma imkanı kazandık. Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr. Onur Oral, deniz kenarı bir şehir olan İzmir’de yaşamamızın biz bireylere su sporları için büyük bir avantaj sağladığını söyledi.
DİSİPLİN ÖNEM ARZ EDİYOR
Uzm.Dr. Onur Oral, “Egzersiz denince aklımıza su ve karada yapılabilecek sporlar gelmekte. Sporun birçok çeşidi var. İzmir su sporları açısından şanslı bir şehir. Su egzersizleri arasında; su topu, yüzme, su balesi ve Aqua gym olarak adlandırılan birçok egzersiz var. Su egzersizleri fiziksel gelişime sunduğu katkı yanı sıra ortopedik, travmatolojik rahatsızlıklarında çözümünü bizlere sunuyor. Kas ve iskelet problemlerine karşı bizlere daha iyi sonuçlar veriyor. Bununla beraber obezite tedavisinde sıkça kullanılıyor” diye konuştu. Oral, “Egzersiz ve spor bir birim olduğu için yapılan işlemlerin bilimsel ve sağlık şartları ile uygun sürdürülmesi bir ön koşul. Bir yaşam biçimi olarak değerlendireceğimiz egzersiz dönemlik olarak yapıldığında bizlere çok derin katkılar vermeye biliyor. Her yaşta devam ettirilirse ciddi katkılar görebiliyoruz. Korona Pandemi sürecinde egzersiz faktörü tüm dünya tarafından benimsendi. Egzersiz ve spor aktivitelerin bağışıklığı yükselttiği kanıtlandı. Bu bağlamda egzersizin ev içi ve dış ortamda yapılan türleri daha çok biliniyor. Fakat son 15 yıl içerisinde su içerisinde yapılan egzersizler önem kazandı. İnsanlar sağlık adına su içerisinde egzersiz yapmaya başladı. Son dönemde su içi egzersizlerin daha çok verim sağladığı kanıtlandı. Egzersiz mekanizmasında oksijen tüketimi oldukça önemli. Bu anlamda egzersizin yapıldığı ortamda oksijen bol miktarda bulunmalı. Çünkü egzersiz boyunca artan kalp atım hızı ve artan solunum sayısı metabolik anlamda beklenen metabolik katkıyı bireye sağlamakta. Egzersizin süresi ve dozu kadar ortamın oksijenlenmesi de son derece önemli. Egzersiz türleri içerisinde en çok koşma ve tempolu yürüyüşler en sıklıkla uygulanandır. Aynı zamanda son yıllarda yüzme, havuz içi egzersizleri ve bisiklet programları ayrı bir popülarite kazandı. Su içerisinde yapılan egzersizin karada yapılana göre çok daha fazla verim sağladığı bilimsel olarak ispatlandı. Bir egzersiz programının haftada 3 gün 45 dakika süreyle devam ettirildiği takdirde bireye metabolik katkı sunduğu belirlendi” diye konuştu.
İZMİR SU SPORLARI İÇİN UYGUN
Uzm.Dr. Oral, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İzmir su egzersizleri açısından son derece müsait bir şehir. Temiz bir denizi ve oldukça uzun süren bir deniz mevsimi var. İzmir birçok alanda avantaja sahip. Aynı zamanda havuz sayısı bakımından da oldukça zengin. Bahar ve sonbahar aylarında havuz çalışmaları önem kazanıyor. Havuzun getirmiş olduğu avantaj çok soğuk kış aylarında bile bizlere su sporu yapma imkanı sağlaması. Tüm yıl boyunca egzersiz olanağını gündeme getiriyor. Havuz çalışmalarında birçok avantaj var. Kişi hem yavaş tempoda hem de hızlı tempoda havuzda egzersiz yapabilir. Havuz içerisinde yapılan ısınma, esneme hareketleri, duvar çalışmaları tüm vücut için yüksek bir fiziksel getirir. Aynı zamanda lokal olarak karın ve bölge çalışma yapabilir. Havuz içi bisiklet çalışmaları kardiyovasküler sağlık açısından fayda getirir. Su’da yapılan egzersiz karada yapılana göre daha çok katkı verir. Su içerisinde yapılan hareketler karada yapılan hareketlere göre daha rahat yapılabilir. Suyun kaslara uygulamış olduğu basınç ile hareketler daha sağlıklı olarak tamamlanabiliyor. Daha az sportif yaralanma meydana geliyor. Psikolojik olarak da katkı veriyor. Daha uzun süre yapılabiliyor. Su sporları sonucu ortaya çıkan sonuçlar oldukça olumlu.”
Haber Merkezi