Yeni uygulama kafa karıştırdı

NİLGÜN TAZE

Maliye Bakanlığı tarafından 1 Ocak 2016’dan itibaren mecburi olarak kullanılması istenen karara uymayanlara ise cezai işlem yapılacağı belirtildi. Uygulamada akıllı yazar kasaların kayıt dışı geliri engellemesi hedefleniyor. Gün sonunda ‘Z Raporu’nu eski yazar kasalarla da alabildiklerini söyleyen esnaflar ise bu karardan hiç memnun değil.

Devlet yetkililerinin hazinedeki paraları erittiğini bu nedenle de tekrar para toplayabilmek amacıyla bu tür girişimlerde bulunulduğunu iddia eden esnaf Metin Sorgeç, yazar kasa ihalelerinde rant sağladığını söyledi.

“KORKU YÖNETİMİ YAPILIYOR”

Esnafa yük getirme amaçlı yapılan kanuni uygulamaların sadece yazar kasa ile sınırlı kalmadığını ehliyetlerin değişimi konusunda da aynı yola başvurulacağını iddia eden Metin Songeç, “Bazı insanlar diğer insanların üzerinde egemen olmaya çalışarak onları sömürüyor. Bence burada fark edilmesi gereken konu bu sömürüyü gerçekleştirmek isteyen insanlara müsamaha vermemek. Eğer bireyler olarak bizler bilinç seviyemizi yükseltir üzerimizde oynanmak istenen oyunları fark edersek kendi ellerimizle bizleri sömüren insanlara oy vermeye kalkışmayız. Bence lider olarak kendini vasıflandırdığımız insanlarda ne yaptıklarının bilincinde olmayan insanlar. Koalisyon dönemi gerçekleştirilemediği için sonrasında ‘eğer bizi seçmezseniz neler olabileceğini görün’ resmi çizildi ve sonuç olarak da tek başına iktidar dönemi tekrar oluşturuldu. Bence insanlar üzerinde korku yönetimi yapılıyor” dedi.

“YÜKSELİŞ VAR DÜŞÜŞ YOK”

Doların yükselmesinin ardından tüm ürünlere fiyat zammı uygulandığını ancak düşüşün ardından fiyatlarda herhangi bir inişin yaşanmadığını belirten Songeç, “Savaş çıkacak korkusuyla insanlar paralarını harcamak istemiyor ve herkes birbirine bağlantılı şekilde yokluk çekiyor. Pazar fiyatlarının üretim fazlası olmasına rağmen bu kadar yüksek olması bir şeylerin ciddi anlamda yanlış gittiğinin göstergesi.  Pazarcı halden 5 liraya mal alıp 6 liraya satarak para kazandığını söylerken, üretici malının kilosunu 25 ile 50 kuruşa verdiğini söylüyor. Peki, aradaki fark kimin cebine gidiyor? Aracıları dinlediğimizde ise ‘Kamyon, hamal, benzin parası veriyoruz’ diyorlar. Herkes kendince haklı olmakla birlikte kullandığımız ürünlerin çoğunun ülkemizde üretim yetersiz olduğundan dolayı ithal olduğu da bir gerçek. Dolar 3.20’ye yükseldiğinde tüm ürünlere zam geldi ancak 2.90’a tekrar düştüğünde ise ürün fiyatlarında tekrar bir düşüşe gidilmedi” açıklamasını yaptı.

“YASALARA UYULMALI”

Devletin doğru olanı yaptığını ve her vatandaşın üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini söyleyen esnaf Haluk Uncu, “Benim cebinden para çıkmasından memnun olmuyor olabilirim ancak bazı şeylerin de yapılması gerekiyor. ‘Gün sonunda Z raporunu eski kasalarda alabiliyor ne gerek var’ bakış açısı bence doğru bir bakış açısı değil. Ben hükümetten yana değilim oyumu da vermedim ancak bazı şeylerin düzen ve ahenk içinde işleyebilmesi için teknik olarak yapılması gerekiyor. Doğru olan şeyleri doğru olduğu için kabul etmek yanlış olanları ise yanlış olduğu için reddetmek en doğru seçim. At gözlüklerimi takarak etrafıma bakmaya devam edemem. Akıllı yazar kasaların fiyatları esnafı çok etkilemez. Taksitle dahi rahatlıkla alına bilinir. Bende almadım ancak efendi efendi alacağım” şeklinde konuştu. 

“GEREKSİZ UYGULAMALAR”

Devlet karar almışsa yapılabilecek bir şey olmadığını ve vatandaşların buna karşı çıkabilecek güce sahip olmadığını ifade eden Harun Caferoğlu, belli bir kitlenin nemalanabilmesi için kasaları yeni olan esnaflara bile kasa değiştirme mecburiyeti getirildiğini belirterek, “Bence çok gereksiz bir karar. Gün sonunda esnaflar Z raporlarını eski kasalarla da alabiliyorlar. Bu gereksiz kararlara birey olarak karşı koymamızın imkanı yok. Organize olmuş gruplar halinde dahi meydanlara çıkılsa yine de sonuç alınamıyor çünkü devlet topluluklarda daha güçlü. Bu istek sadece yan, yandaş ve kendi cebini doyurmakla ilgili bir konu” ifadelerini kullandı.

“YATIRIM YAPILMASI GEREKİYOR”

Devletin ödenen vergilerin harcamasından kaynaklanan hazine boşalımlarında her zaman aynı yönteme başvurduğunu belirten Orhan Kılıç ise, “İzmir’e yatırım yapılabilmesi için Ankara’dan bu tarafa yatırım yapılması gerekiyor. Bence Ankara’nın şehrimize yatırım yapabilmesi için bu uygulamaların yapılması gerekli” dedi.

Haber Merkezi