Yeni ve güçlü bir meclis oluşturacağız

E. ÇAĞLA GENİŞ - ÖZEL HABER

16 Nisan’da yapılacak referanduma sayılı günler kala siyasi partiler çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Referandum çalışmaları kapsamında saha faaliyetlerini yoğunlaştıran AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Mevcut sistemin geçmiş dönemlerde yarattığı siyasi krizlere değinen Kocabıyık, “Yeni istem boşuna getirilmedi. Mevcut parlamenter sistem ağır yaralı. Şimdi biz bu parlamenter sistemi çöpe atacağız. Yeni ve güçlü bir meclis oluşturacağız. 1960’dan bugüne kadar çıkan yasaların yüzde 99,9’unu bürokratlar yaptı. 57 senedir Türkiye’de yapılan bütün yasaların yüzde 1’ini bile milletvekilleri yapmamıştır. Bizim getirdiğimiz sistemde ise açık hüküm var. Bundan sonra yeni hükümet sisteminde yasaları kanunları sadece milletvekilleri yapabilecek. Kanun yapma tekeli meclise veriliyor” şeklinde konuştu.

“PARLAMENTER SİSTEM AĞIR YARALI”

16 Nisan’da referandumda oylanacak yeni hükümet sistemi ile güçlü bir meclis oluşturacağını vurgulayan Kocabıyık, “Millet bir Köroğlu aradı. ‘Bu milleti dünyaya rezil ettiler. Gel bizi bunlardan kurtar Allah aşkına’ dedi. Bu millet kendine bir Köroğlu yani Recep Tayyip Erdoğan’ı buldu. Tam buldu derken Erdoğan kendini hapishanede buldu. Bir şiir okudu diye hapishaneye atılan tek büyükşehir belediye başkanı. Daha sonra başbakan olacaktı adam. Millet destekledi ama yok olamazsın dediler. Millet öfkelenince baktılar arkadan başka bir şey gelecek 6 ay sonra başbakan olmasına izin verdiler. Adam gayet iyi Türkiye’yi yönetiyor. 2003 ile 2007 yılları arasında ahlaklı insanlardan oluşan bir parlamento ortaya çıktı. En azından AK Parti grubu olarak diğer partilerin grupları da bu ahlaklı topluluğa bakarak ahlaklı davrandılar olabildiğince. Bu Recep Tayyip Erdoğan’ın getirdiği standartlardan dolayıdır. Sayın Erdoğan, AK Parti iktidar olduğu gün, ‘Milletvekili lojmanlarını boşaltacaksınız’ dedi. Ondan sonra, ‘Hep bu çizgide millete hizmet edeceksiniz, sizin başka işiniz yok’ dedi. Ahlaklı insanların daha çok yer aldığı bir parlamento oluştu. Yeni sistem boşuna getirilmedi. Mevcut parlamenter sistem ağır yaralı. Şimdi biz bu parlamenter sistemi çöpe atacağız. Yeni ve güçlü bir meclis oluşturacağız” diye konuştu.

“BOZUK ANAYASA İLE DİKİŞ TUTMAZ”

2007 yılında 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in görev süresinin dolmasının ardından Meclis’te gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaya atılan 367 kuralını anımsatan Kocabıyık, şu ifadeleri kullandı: “Parlamento bu bozuk anayasa ile dikiş tutmaz. Nitekim bu parlamento içerisinde bir yığın olay oldu. 2007 yılında 367 diye bir hukuk yolsuzluğuna mahkum oldu. Olan şey korkunçtu; sadece bu bile mevcut anayasayı alıp çöp tenekesine atmayı gerektiriyor. Cumhurbaşkanını mevcut anayasaya göre parlamento seçer. 367 diye bir şey uyduruldu. Parlamentoda bulunan AK Parti dışındaki partilerin tamamı cumhurbaşkanını seçme hakkını TBMM’den alıp Anayasa Mahkemesi’ne gönderdi. TBMM’nin haysiyetini ve namusunu Anayasa Mahkemesi’ne peşkeş çekmek istediler. Zaten Recep Tayyip Erdoğan’ın bu tabloyu gördükten sonra yapacağı tek şey vardı onu yaptı. ‘Cumhurbaşkanını bu meclis seçemiyorsa halk seçer’ dedi. Ardından AK Parti’ye yönelik kapatma davası açıldı. Tek bir hakimin oyuyla parti kapatılmaktan kurtuldu. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sistemin değişmesi gerektiğine dair fikri bence 2007’de cumhurbaşkanı seçmemizi engelledikleri an oluştu.”

“YASANIN İÇERİĞİNİ KİMSE BİLMEZ”

Mevcut sistemde yasaların bürokratlar tarafından hazırlandığını ve daha sonra hükümetin önüne geldiğini söyleyen Kocabıyık, “Hükümet de meclise getiriyor. Biz de milletvekilleri olarak meclis grup başkanvekilimize bakarız, en önde oturur o. Geriye döner evet veya hayır der, biz de ona uyarız. Yemin ediyorum yasanın içeriğini kimse bilmez. CHP’liler de bilmez. 1960’dan bugüne kadar çıkan yasaların yüzde 99,9’unu bürokratlar yaptı. 57 senedir Türkiye’de yapılan bütün yasaların yüzde 1’ini bile milletvekilleri yapmamıştır. Bürokratlar yazdı, meclise geldi bizde grup başkanvekili ne dediyse ona göre elimizi kaldırdık. Bizim getirdiğimiz sistemde ise, yasaları kanunları sadece milletvekilleri yapabilecek. Kanun yapma tekeli meclise veriliyor. Bir tek istisna var; cumhurbaşkanı senede sadece bir kere bütçe kanunu teklifi verebilecek. Biz milletvekilleri o kanun tasarısını reddediyoruz veya kabul ediyoruz. Reddettiğimiz zaman ikinci bir geçici bütçe getiriyor. Onu da reddedersek bu sefer geçen senenin bütçesini enflasyon oranında artırıp cumhurbaşkanına veriyoruz. O bütçe ile zaten cumhurbaşkanı hiçbir şey yapamaz. O yüzden meclisle uzlaşmak zorunda cumhurbaşkanı. Yoksa bütçesi meclisten geçmez” açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi