Sayfa Yükleniyor...
İstanbul'da Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi ile birlikte yeniden ibadete açılan Kariye Camii, Osmanlı döneminden kalan dört asırlık minber, vaiz kürsüsü ve diğer eserlerin kayıp olduğu ortaya çıktı. Restorasyonla eski yapı yeniden canlanacak.
İstanbul'da Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi ile birlikte yeniden ibadete açılan Kariye Camii, 79 yıl sonra aslına döndürülürken, içerisinde Osmanlı'dan kalan dört asırlık minber, vaiz kürsüsü, şamdan, kandil ve hat eserlerinin kayıp olduğu ortaya çıktı. Sanat Tarihi Uzmanı ve Kariye Camii Bilim Kurulu Üyesi Hayri Fehmi Yılmaz, yapının uzun süre müze olarak kullanılması nedeniyle bu eserlerin kaybolduğunu belirtti.
Kariye Camii'nin müzeye çevrilmesi sırasında Osmanlı döneminden kalan dört asırlık minber, vaiz kürsüsü, şamdan, kandil ve hat eserlerinin kaybolduğu öğrenildi. Hayri Fehmi Yılmaz, minberin en son Molla Zeyrek Camii’nde görüldüğünü ve fotoğraflarının bulunduğunu, ancak sonrasında izinin kaybolduğunu belirtti. Eski fotoğraflardan yola çıkarak minber ve vaiz kürsüsünün yeniden üretildiğini ve caminin içine yerleştirildiğini ifade eden Yılmaz, yazı levhalarına henüz ulaşılamadığını, ancak bir gün müzelerden bunlara ulaşma umudu taşıdığını söyledi.
Hayri Fehmi Yılmaz, Kariye Camii'nin Bizans ve Osmanlı dönemlerindeki önemine değinerek, 14. yüzyılda Theodoros Metokhites tarafından yeniden inşa edilen yapının zengin mozaik ve freskolarla süslendiğini belirtti. İstanbul'un fethinden sonra camiye çevrilen manastırın, Osmanlı döneminde de önemli bir ibadethane olarak kullanıldığını ve Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde de sanatlı bir cami olarak anıldığını vurguladı. Yapının cami olarak kullanıldığı dönemde de mozaik ve freskoların korunduğunu, 1947-1958 yılları arasında müzeye çevrildiğini ve restorasyon çalışmaları yapıldığını aktardı.
Yılmaz, Kariye Camii'nin restorasyonu sürecinde Osmanlı dönemi mimari unsurlarının eski fotoğraflardan tespit edilerek yeniden üretildiğini ve caminin içerisine yerleştirildiğini belirtti. Ayrıca, caminin giriş bölümlerinin halı kaplı olmadığını ve ziyaretçilerin mozaikleri görme imkanı olduğunu ifade etti. Yılmaz, yazı levhalarının bulunması ve camiye dönmesi halinde, caminin çok katmanlı yapısının yeni bir zenginlik kazanacağını ve hem Hristiyan hem de İslam sanatının örneklerinin izlenebileceğini belirtti.
Arun Acumsal