Yıldırım: Başkanlık sistemi şart

E. ÇAĞLA GENİŞ

TCDD ile İzmir Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile gerçekleştirilen İZBAN Torbalı hattının açılış töreninin ardından Bakan Yıldırım, Kaya Termal Otel’deki İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı.

Toplantıya Yıldırım’ın yanı sıra AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, AK Parti İzmir milletvekilleri AK Parti Antalya Milletvekili Mustafa Köse, AK Partili İlçe Belediye Başkanları, AK Parti İlçe Başkanları ve çok sayıda partili katıldı.  Toplantıda konuşan Bakan Yıldırım, 35 Proje ne oldu diye soranlara yanıt vererek, “35 Proje tıkır tıkır devam ediyor. Ama siz mosmor oldunuz” diye konuştu. CHP'li belediyelerin İzmir'i köykent haline getirdiğini söyledi. Başkanlık sistemine yöneltilen eleştirilere de yanıt veren Yıldırım, başkanlık sistemini diktatörlüğü benzetmenin bilgisizlik olduğunu söyledi.

DELİCAN: CHP’DE DİK DURUŞ GÖRDÜNÜZ MÜ?

Toplantının açılış konuşmasını yapan AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, “Uzun bir yolumuz var. Bu uzun yolda biz siyaseti vatanı sevmekle eş tutuyoruz. Yıllarca çirkin kampanyalarla bize sataştılar. Cumhurbaşkanımıza yıllarca hak etmediği saldırılarda bulundular. Cumhurbaşkanımız ‘Buca’da İzmir’in kaderini değiştireceğiz’ dedi. Ben yemin ederim ‘Gavur İzmir’ demedi ama yıllarca konuştular. Bunu bugün İZBAN’ın açılışında da gördük. Ahmet Piriştina vefat ettiğinde bir seçim yapıldı. AK Parti grubu kesinlikle aday çıkarmayacak CHP sandıktan çıkmıştır biz ona saygılıyız CHP kimi çıkardıysa ona oy vereceğiz dedi. Bu bir dik duruştur. Siz hiç CHP’de böyle bir duruş gördünüz mü?” şeklinde konuştu.

İZMİR’DE EZBER BOZACAĞIZ

Delican, İzmir için çalışmaya devam edeceklerini ifade ederek, “İzmir CHP’de kaynaklarını birere birer kaybediyor. Biz ne yapsak freni yapıyorlar. Kentsel dönüşümde yetki istediler, bir çivi çakabildiler mi? Körfez projesinde ÇED bekliyoruz diyorlar. ÇED de 3 madde var yerine getirsinler, haftasına Ankara’dan onay alacak. Ama topu taca atıyorlar. Biz İzmir’de ezber bozacağız” şeklinde konuştu.

YILDIRIM: ECEVİT’İN VASİYETİNİ YERİNE GETİRDİNİZ

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, CHP’li yerel yönetimlere Merhum Başbakan Bülent Ecevit’in vasiyeti üzerinden yüklendi. Yıldırım, “İzmirli yapılanı da kimin yaptığını da kimin yapamadığını da görüyor. Güneş balçıkla sıvanmaz. İzmir’de haksızlık etmeyelim. İzmir’de en büyük değişim yerel yönetimde Ecevit’in vasiyetini yerine getirmektir. Neydi Ecevit’in vasiyeti, ‘Köy kent kurmak’ bizim yerel yönetimler Ecevit’in vasiyetini uyguladılar. İzmir’i köy kente çevirdiler” diye konuştu. 35 proje eleştirilerine yanıt veren Yıldırım, “İzmir’de AK Parti 13 yılda 35 milyar liralık yatırım yaptı. 35 proje ne oldu diyenlere soruyorum. 35 proje tıkır tıkır gidiyor. Siz mosmor oldunuz. 7 tanesi bitti, 18 tanesinin çalışması sürüyor. 10 tanesi de proje aşamasında.  Biz suya yazı yazanlardan değiliz. Biz söz verdik mi sözümüzün arkasında dururuz” şeklinde konuştu. 

“TERÖRİSTE TERÖRİST DİYEMEDİLER”

Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğine ve terörle mücadele için halkın desteğini aldıklarını vurgu yapan Yıldırım, “Türkiye önemli bir süreçten geçiyor. Ülkemizin birliği, beraberliği ve kardeşliğine karşı kurulan tuzaklar var.  Bu ülke esaret altına girmeyen iki ulustan biridir. Tarihte sabıkası olanlar Türkiye’nin olduğu bölgeye ayar vermeye çalışıyorlar. O dönem Şark meselesi dediniz, şimdi de Kürt meselesi diyorsunuz. Milletimiz çözüm dedi, oradaki bölge milletvekillerine yetki verdik. Ama onlar terörün baskısı altında kaldılar. Teröriste terörist diyemediler. Terör mücadelesi başarılı gidiyor. Millet arkamızda” ifadelerini kullandı. 

“BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞART”

Başkanlık sistemine yöneltilen eleştirilere de yanıt veren Yıldırım, başkanlık sistemini diktatörlüğü benzetmenin bilgisizlik olduğunu söyledi. Yıldırım, “Başkanlık sistemi neden bu kadar önemli diyenler var. 13 yılda yaptıklarımızı herkes biliyor. Bunları siz anlatacaksınız. İzmir’de çalmadık kapı bırakmayacaksınız. AK Parti kalkınma hamlesini kararlılıkla yaparken sürekli vesayet ile mücadele etti. Parti kapatma, cumhurbaşkanı seçimleri, paralel girişimi ve diğerleri. Hepsinin üstesinden geldik. Biz artık sürekli ne darbe yiyeceğiz diye düşünmeyelim, işimize bakalım. Onun için başkanlık sistemi şart. Başkanlıkla Türkiye bölünecek diyorlar. Böyle bir şey yok. O, Amerika. Onlar doğru görebilselerdi Irak bugüne gelmezdi. Onlar kendi işine baksın” diye konuştu.

“BÜYÜKŞEHİR’İ AŞSAK…”

Stat konusunda Büyükşehir’in engel olduğunu söyleyen Yıldırım, “Büyükşehir’i aşsak statlar hallolacak. Stat işi için 2012 de ihale yaptık. Geldik 2016’ya iyi kötü işler halloldu diye seviniyorduk. Birden bire mahkemenin durdurma kararı geldi. Kim dava etmiş, Aziz Kocaoğlu. ‘İzmir’in işleri için her türlü fedakarlığı yapacağız’ dedik. Sözümüzde duruyoruz. Geçen gün geldi yardımcı olduk. İzmir’e hizmette siyaset olmaz. İzmir’e hizmetleri engellere rağmen yaptık. Çıkıp da hiç İzmirliye şikayet etmedik mücadele ettik. Engelleri aşa aşa Konak Tüneli’ni, Limanı, Sabuncubeli’ni yapıyoruz. İzmir-İstanbul Otoyolu 2017’de açılacak. Bunların projesi olmayınca siyaset üretmeleri lazım” şeklinde konuştu.

“İZMİR’İN YERİ İSTANBUL’UN YANIDIR”

Binali Yıldırım, Üçkuyular Pazaryeri konusunda da, “Balçova semt pazarından gelirken yolumu çevirdiler aman bakanım bize destek ol dediler. Sorunun parçası olmayın çözümün parçası olun dedi. Ancak o zaman bu millet için bir şeyler yapabilirsiniz. Orada değerlendirme yaptık. Balçova viyadüklerinin altını yeni semt pazarı olarak kararlaştırdık” ifadelerini kullanırken; CHP İzmir milletvekili Atila Sertel’in gündeme getirdiği Tire yolu hakkında, “Tire Belevi yolunu mal bulmuş mağribi gibi CHP’li milletvekili mecliste söylüyor. Biz o sözleri verirken sen mışıl mışıl uyuyordun. Bu sene başlıyoruz. Bunlar proje nedir bilmedikleri için boyacı küpü sanıyorlar. Sizi İzmir’e hizmet yapılmıyor diye suçlayacaklar. Önce aynaya baksınlar. İzmir’in yeri İstanbul’un yanıdır” dedi.

HARMANDALI VE TÜP GEÇİT

Yıldırım son olarak körfez tüp geçit projesi ve harmandalı çöplüğüne değinerek, “Harmandalı çöplüğünü İzmir Büyükşehir Belediyesi ile beraber kaldıracağız. Gereken neyse yapacağız. Başkanla konuştuk onu da sonuçlandıracağız. Mazeret kalmasın.  İzmir’in inci gerdanlığında itirazlar var. Ama bu sefer bu istemezükçülerin işi kolay değil. O bizim sözümüzdür. Her türlü hazırlığını yaptık. Yeter ki İzmir yürü desin” ifadelerini kullandı.

STK’LARLA BİR ARAYA GELDİ

İzmir mesaisine akşam saatlerinde de devam eden Bakan Binali Yıldırım, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Balçova Termal Otel’de gerçekleşen ve İzmir Valisi Mustafa Toprak'ın da katıldığı toplantıda konuşan Yıldırım, ülke gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“BAŞKANLIK SİSTEMİNE İLGİ ARTIYOR”

Yeni Anayasa çalışmaları ve başkanlık sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, “Günden güne başkanlığa ilgi artıyor. Sorun siyasette. Maalesef siyaset Türkiye’de istenen olgunluğa gelmedi. Şu anda Türk siyasetinde sorunların tanımında anlaşamama var. Biz sorunların tanımını henüz konuşuyoruz. Demokrasimizin yol alması gereken epey zaman var. Asla öyle bir oyuna gelmememiz gerekir. İki tercihimiz var. Biri, ya tekrar güçlendirilmiş parlamenter sistemine geçeceğiz ya da üniter başkanlık sistemine geçeceğiz. Başkanlık sistemi ile belediye başkanı seçimi arasında hiçbir fark yok. Tek farkı var, belediye başkanı 10 dönem seçilebilir iyi çalışırsa. Başkanlıkta artık diktatörlüğe dönüşmesin diye iki dönem şartı getirilmiş iyi çalışsa bile. Niye başkanlık sisteminde ısrar ediyoruz? 7 Haziran’da Türkiye’nin yaşadıklarını gördünüz” ifadelerini kullandı.

TERÖR GÜNDEMİ VE MÜLTECİ SORUNU

Terör gündemi ve mülteci sorunu hakkında da açıklamalar yapan Yıldırım, “PKK terör örgütünün Kürtler diye bir sorunu yok. Ne var? Orada yaşayan Kürt vatandaşlarımızın terör örgütü gibi bir sorunları var. Bizim görevimiz terör örgütünü etkisiz hale getirmek. Büyük bedel ödediğimiz toprakların bölünmesine asla izin vermeyeceğiz. Bunun için milletimizin desteği tamdır. Bugün dünyada yaşayan her 122 insandan biri mülteci konumuna düştü. Eğer mülteciler ayrı devlet kursa dünyanın 24. büyük devleti haline geliyor. O insanlar niye bıraksın yurdunu? Malı mülkü, soyu sopu orada ama yaşam hakkı en kutsal haktır. Maalesef onu bile çok gördüler. Uygar dünya bölgede olanlara gözünü kapamış kulağını tıkamış izliyor. . Bu gidişat gidişat değildir. Daha fazla kan dökülmesinin önüne geçmek için tarihin verdiği sorumluluğu yerine getirilmeli. Sadece insanlar ölmüyor. İnsanlık da ölüyor. Küresel barışın sağlanması için mutlaka Birleşmiş Milletler yapısının tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor” dedi.