Yollarımız köstebek yuvası gibi

NİLGÜN TAZE

Dershane Sokağı olarak da bilinen 1479 Sokak sakinleri, sokaklarında sürekli kazı çalışmaları yapıldığı için temiz nefes almayı unuttuklarını belirterek, elektrik, doğalgaz, telefon gibi çalışmalardan dolayı sürekli kazı yapılan sokağa bir çözüm üretilmesini istedi. Yollarının sürekli kazılmasından dolayı köstebek yuvasına döndüğünü belirten esnaf Mehmet Atay,  bir yıldır çalışmaların sabırla bitmesini beklediklerini söyleyerek, “Bu kazı çalışmaları biteceğe hiç benzemiyor. İnsanlar sokağın haline bakarak daha caddenin başından yollarını değiştirerek sokağımıza girmekten vazgeçiyorlar.  Şu an köstebek çukurları görüldüğü üzere su dolu. Bu sulama işlemini de tozun bir süreliğine de olsa solunmasını engellemek için yaptılar. Lakin yaz ayındayız ve çok sıcak olduğu için yarım saat sonra yol tekrar eski haline dönecek. Buranın Sevgi Yolu gibi yapılması için bir proje hazırlandığını söylüyorlar ancak ne zaman yapılır bilmiyoruz. Bu proje gerçekleştirilirse çok rahat ederiz. Aldığımız duyumlara göre yollara eski Arnavut kaldırımlarından döşemek istiyorlar. Arnavut kaldırımlarının tek avantajı herhangi bir yol çalışmasında ya da çökmesinde tekrar altı doldurularak kullanılabilir olması. Müşterimiz olan bir yol yapım çalışanı, yolun araçlara kapatılıp sadece yayalara açık olması durumunda sokağımızın daha da canlanabileceğini söyledi. Bu bizim için sevindirici bir haber. Esnaflar olarak bizim dileğimiz bizden çok gelecek insanların sokağımızda kendilerini konforlu ve güvende hissetmeleri.  Eğer böyle bir rahat ortam oluşturulursa bu direkt bizim işlerimize de yansır” açıklamasını yaptı.

GELENEKSEL SU BASKINLARI

Kış ve bahar aylarında yaşanan su baskınlarının sokağın vazgeçilmez sahnesi haline geldiği belirten Atay, sokaklarında su gideri bulunmadığını ve acilen yapılmasını istediklerini belirtti. Temizlik ve ışıklandırma hizmetlerinde gösterdikleri yeterlilikten dolayı belediyeye olan memnuniyetini dile getiren Atay, “Su baskınları konusundaki en basit örneğimiz son yaşanan dolu yağışında sokağımızın geldiği hal oldu. Her yağışta dükkanlarımızı su basıyor ve ellerimizde süpürgelerle suyu boşaltmaya çalışıyoruz. Bizim dükkanların girişi 20 cm. yi geçtiği halde su baskınlarını yaşıyoruz, alçak girişli dükkan sahibi esnaf arkadaşlarımızın durumu daha da içler acısı halde. Temizlik ile ilgili bir sıkıntımız yok. Görevli arkadaşları sürekli iş başında görüyoruz ve verilen bu hizmetten gayet memnunuz. Işıklandırma konusu da olumlu.  Ben gece 24:00 sularına kadar çalışıyorum ve ışıklarımız her zaman yeterli ölçüde yanıyor. 2007 yılından beri bu sokakta esnaflık yapıyorum ve eski ile yeni halini kıyasladığımda kesinlikle eski halinin daha kötü olduğunu söyleyebilirim. Burada bulunan depolar harabe şeklindeydi. Müşavirler odası ve mimarlar odası yapıldıktan sonra sokağımıza biraz canlılık ve kalite geldi. CHP’nin seçim bürosunu sokağımıza açmış olması da sokağımız için büyük avantaj olmuştu. Açık yüreklilikle sokağımızın eskiye nazaran daha iyiye gittiğini söyleyebilirim” dedi.

“GÖRÜNEN KÖY KLAVUZ İSTEMEZ”

Sokaklarıyla ilgili çözülmeyi bekleyen pek çok sorun olduğunu ve esnafların sıkıntı içinde olduğunu belirten lokantacı Tarkan Utuş, sokaklarının dar bir sokak olmasına rağmen trafiğe açık bulunduğunu ifade ederek, “Yayalar ve araçlar birlikte sokağı kullanamıyorlar çünkü yaya kaldırımları dar. Biri geçerken diğeri bekleyerek diğerine yol vermek zorunda kalıyor. Sokağımızı trafiğe kapatıp masa ve sandalyelerimizi koymamıza izin verseler burası çok daha hoş bir hale gelir. Kazı çalışmalarını önce doğalgaz başlattı, 5-6 ay süreceğini söylediler ancak çalışmalar bir yılı geçmesine rağmen hala bitmiş değil. Alsancak gibi bir yere doğalgazın yeni geliyor olması da ayrı bir soru işareti. Su ve elektrik gibi kazıların da arkasından geleceği söyleniyor. Durum ortada, çok büyük sorunlar var ortada ve  görünen köy kılavuz istemez. Kanalizasyon kapaklarının içine ilaç sıkılmadığı için her yer sinek, hamam böceği kaynıyor. Sokağımızda restoran ve pastaneler var ancak hamamböceklerinin ortalarda cirit atıyor olması ne kadar sağlıklı buna siz karar verin. Az sayıda olan sokak lambalarımızın çoğu zaman birkaç tanesi yanmıyor. 10 yıldır burada esnaflık yapıyorum ve CHP’nin seçim bürosu açıldığı için 3-4 tane sokak lambası konulmuştu. Bu sayı hala aynı. En işlek cadde olmamıza rağmen sayı bu kadar az ise diğer arka sokaklarda hiç yoktur diye düşünüyorum. Arka sokakların kazı çalışmaları bizim sokağımızdan çok daha beter halde. Dükkanımızın diğer sokağa bakan kapısında kazı çalışmaları 3 aydır yapılmayı bekliyor. Her gün toz soluyoruz. Kendi adıma yaya kaldırımları genişletilmiş, yerlere renkli taşlar döşenmiş ve ışıklandırılması canlandırılmış bir sokak hayal ediyorum.  Dilerim tüm bunlar en kısa zamanda gerçekleşir.  Alsancak’ın en işlek sokaklarından biri olduğumuz için sokağımızın trafiğe kapatılması imkansız gibi görünüyor. Sürücüler buradan geçerken sürekli bir dikkat içinde, ‘yayalara ya da park eden araçlara vurmayım’ diye.  Alsancak’ın sokakları çok dar olmasına rağmen kendi sokağımızın trafiğe kapatılmaması benim için çok daha iyi olur ancak benim için iyi olan sürücüler için iyi olmuyor” ifadelerini kullandı.

“BELEDİYELER ENGELLENİYOR”

Yakın bir zaman içinde sokaklarında yangın çıktığını ancak sokakları dar olduğu için yangına zamanında müdahale edemediklerini belirten Sedat Yılmaz,  Konak Belediyesi’nin Kamu İhale Kurulu’nun yaptırımlarından dolayı harekete geçemediğini ifade ederek, “Yangının söndürülmesinin ardından Kültür Mahallesi’nin muhtarı ile görüştüm. Kendisi belediyenin de elinin kolunun bağlı olduğunu belirtti. Önceden belediyeler rahatlıkla en uygun fiyatı veren firmalara ihalelerini verebiliyorlardı ancak şimdi böyle bir şey söz konusu değil. Bu çok uzun bir süre kaybı anlamına geliyor. Kısa bir sürede yapılabilecek bir işi yapmanız engelleniyor. Vatandaşın habersiz olduğu birçok şeyden ben yakından takip ettiğim için haberdarım. Kamu İhale Kurumu biliyorsunuz her şeye müdahale ediyor. Kendi menfaatine ters düşen tüm projeler geri dönebiliyor. Bu kurul iktidarın elinde olduğu için İzmir belediyeleri bir şey yapamıyor.  Şuan sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin elinde 30 küsuru aşkın projesi durdurulmuş durumda. Diğer ilçelerin bekleyen projelerini de hesaplarsanız İzmir’in neden gelişemediği net olarak ortaya çıkar. Vatandaşa, ülkeye verilecek hizmetlerin önüne siyaseti koyarsanız ortaya çıkan durumun bu şekilde olması kaçınılmazdır. Bir avuç insanın keyfine ters düştüğümüz için İzmir cezalandırılıyor. Geçenlerde Kent Kart ihalesinde sıkıntı yaşandı. Neler olup bittiğini hep beraber gördük. Yandaşlık maalesef her yerde kol geziyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Bey yine durumu iyi kontrol etmeye çalışarak otobüslere girişleri ücretsiz hale getirdi. Tüm bunlar için sadece yazık günah denilebilinir. Hizmetin önüne siyasetin getirilmemesi gerektiğine tüm bu yaşananalar en büyük örnek. 3 günde 20 trilyon zarara uğratmak ne demektir?” dedi.

“SOKAĞIMIZ HEP AYNI”

Sokağın Cumhuriyet Caddesi ile Atatürk Bulvarı’nı beslemesinden ötürü trafiğe kapatılama gibi bir şansının olmadığını  belirten Yılmaz,  ancak diğer ara yolların genişletilmesi ile bir alternatif oluşturulabileceğini  söyleyerek, “Arka yollar tek yön geliş tek yönde gidiş şeklinde yaralanırsa sokağımız trafiğe kapatılabilinir.  Sokağımıza temizlik yapılmasının bir anlamı yok çünkü yollar bu durumdayken temizlik bir işe yaramıyor. Ne zaman buralara taş döşenir, asfaltlanır işte o zamana sokağımız bir düzen ve nizama girer. Işıklandırma ile ilgili bir problemimiz yok. Güvenlikle ilgili de çok sorun çıkmıyor. Eskiden çok fazla kapkaç vardı ancak şimdi huzur timlerinin de etkin hareket etmesi ile  birlikte bu tür sorunlar da yaşanmıyor. Travesti ve hayat kadınları ise kapkaç yapma gibi bir eylem  içinde zaten bulunmuyorlar. Ben 20 yıldır bu sokaktayım ve sokakla ilgili hiçbir gelişme göremiyorum. Yerinde sayıyor. Ben daha düzgün, daha bakımlı ve daha çağdaş bir sokak hayal ediyorum” açıklamasını yaptı.

“DİLEKÇELERİMİZ CEVAPSIZ KALIYOR”

Esnaf olarak kendilerinin masa ve sandalyelerini dışarı atarak haksız bir eylemde bulunduklarını ancak bu yola kendilerine yeterli alan verilmediği için başvurmak zorunda kaldıklarını belirten esnaf Cevdet Karabağ, kendilerine belediyenin yeterli alan sağlaması durumunda aralarından böyle bir sorunda yaşanmayacağını söyleyerek, “Eğer sokağımız herkesi memnun edecek bir biçimde, düzgün olarak planlanırsa neden sorun çıksın? Hepimiz bu düzgünlüğe esnaflar olarak seve seve uyarız.  Kaldırımlarımız çok dar, yollarımızın hali zaten gözler önünde.  Bu kaldırımlar için üç kere internet aracılığıyla dilekçe yazdım belediyeye. Ne bir cevap yazan nede gelip bakan oldu. Kara Yolları kendi işi dışında her şeyle ilgileniyor. Sokaktaki ışıklandırma, yaya yolu, araç yolu ve aklınıza gelebilecek her şey bir düzene girmeyi bekliyor. Ben 15 yıldır 1479 sokaktayım, sokak hep aynı sokak. 1472 sokak yapıldı biz hala bekliyoruz. 15 yıllık esnafım ben bu sokakta ve 15 yıldır en basit iş olan şu yol yapımını bitiremediler. Yap boz tahtasına döndük.  Senede en az 3 kez kazılıyor yollar, postane geliyor, o gidiyor doğal gaz geliyor, o gidiyor telefon geliyor. Her kazışta kışın sudan, çamurdan geçilmiyor, yazında tozdan.  Onca müracaatımıza rağmen aynı sistemle devam etmelerine de vatandaşlar olarak anlam veremiyoruz.  Her yağışta yaşanan su baskınları ise akıllara ziyan bir halde. Belediyeye gidiyorum imara git diyor. İmara gidiyorum biz karışmıyoruz bu iş Büyükşehir’in işi diyor.  Büyükşehir’e gidiyorum biz ana caddelere bakıyoruz ara sokaklar Konak Belediyesi’nin işi diyor. Anlayacağınız her kes birbirine topu atıyor. Öylesine dengesiz bir yönetim var ki sadece bize  ‘masalarınızı, sandalyelerinizi buradan kaldırın’ demeye geliyorlar. Diğer hizmetlerde ortada yoklar.  12 Eylül cuntası gibiyiz. Masa sandalyeleri Zabıtalar geldiğinde hemen topluyoruz, arkalarını döndüklerinde tekrar dışarı atıyoruz. Bu durumdan hem biz hem de onlar memnun değil iken neden aynı şekilde devam ediyoruz? Tıpkı bir çocuk oyunu gibiyiz”  dedi.

Haber Merkezi