Yücel CHP’nin Menemen kararını açıkladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Halk TV canlı yayınına katıldı. Ankara İl Başkanı Hikmet Akılı ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun da yer aldığı programda önemli açıklamalar yapıldı. Programda 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde büyük kentlerin CHP ve İYİ Parti’den oluşan Millet İttifakı’na geçmesine değinildi. Başkanlar ayrıca yerel seçimlerin genel iktidara giden yolda etkili olduğuna vurgu yaptı.

İZMİR’İN HASSASİYETLERİYLE ÖRTÜŞÜYOR

Siyasette uzlaşının sağlanması gerektiğine vurgu yapan Yücel, “Siyaset hizmet için yapılıyor. Her şeyden önce ülkeye, yaşadığınız kente hizmet için yapılıyor. Elbette siyasi partinizin beklentileri var ama ülke menfaati her şeyin üzerinde. İzmir CHP’nin geçmişten beri güçlü olduğu bir kent ama bu tesadüf değil. İzmir kuruluş ve kurtuluşun kenti, cumhuriyet değerleriyle özdeşleşmiş bir kent. Demokrasi, yaşam tarzı, insan farklılıklarının her şeyin üzerinde tutulduğu görüyoruz. Hoşgörü kenti. CHP’nin savunduğu değerler İzmir’in hassasiyetleriyle büyük ölçüde örtüşüyor. Bu zenginlik aslında Türkiye’de de var. Türkiye aslında bir mozaik… Tabii İzmir’de bu hassasiyetler daha güçlü olduğu için CHP’nin önde olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

DERİN BİR UÇURUM YOK

İzmir’in kırsalı ve metropolü arasındaki farklılığın sorulması üzerine konuşan Yücel, ayrıca merkezi ve yerel iktidarın ilişkisine de değinerek, “Kırsal ve merkez yaşantısının çok uçlarda olduğunu düşünmüyorum. İl genel meclisleri olduğu dönemde yine CHP iktidarda olduğu için devlet v valilik eliyle gelen yardımlar daha sağlıklı dağıtılabiliyordu. Bütünşehir yasasıyla bunlar kaldırıldı ve belediyelerin üzerindeki yük arttırıldı. Aynı oranda belediye kaynakları arttırılmadı. Kırsaldaki ilçelere hizmet ulaştırmak eskiye oranla daha kötü diyebiliriz. Neticede İzmir kırsalı ve metropolü arasında derin bir uçurum yok. Belediye ve örgütler eliyle ihtiyaçlara erişiliyor, karşılanıyor. Bir merkezi yönetim ve yerel yönetim arasında çatışma, savaş demek istemiyorum ama pandemi sürecinde bunu yaşadık. Yerel yönetimler vatandaşla doğrudan doğruya temas kurabileceğiniz önemli enstrümanlardır. Bu dönemde belediyelerin inisiyatif almaları bakanlıklar eliyle engellendi. Bu iktidarı rahatsız eden bir durum… Ama bizim yaptığımız görevler hizmet için yapılıyor” ifadelerini kullandı.

ORTAK AKLIN HAYATA GEÇTİĞİNİ GÖRMEDİK

İzmir depremine dair açıklamalar yapan Yücel, yaraların sarıldığı sürece ayrı bir parantez açtı. Yücel, “Türkiye’nin böyle bir dayanışmaya ihtiyacımı var. 118 vatandaşımız hayatını kaybetti. Zor bir dönem yaşadık. Hala daha yaşıyoruz. İzmir’deki vatandaşlarımız bir travma yaşadı. Deprem sonrasında dayanışma, birliktelik, beraberlik oldu. Türkiye’nin dört bir yanından gelen destekler depremdeki yaraları bir nebze azalttı. İzmir Büyükşehir Belediyesi örnek bir süreç yürüttü. 55 vatandaşımız ekipler tarafından enkazlardan kurtarıldı. Birçok vatandaş evsiz kaldı. Büyükşehir Belediyemizin ‘1 kira 1 yuva’ adıyla düzenlediği kampanyasında 43 milyonluk destek toplandı. 147 aileye toplu konutlarda ev tahsis edildi. Büyükşehir Belediyemizin hissedarı olduğu bir otelin odaları açıldı. 1 aydan kısa bir sürede sokakta ve çadırda kalan insan kalmadı. Hepsi evlere yerleştirildi. 2020 yılının başında Van ve Elazığ’da depremler yaşandı ama bu kadar kısa sürede yardımlar yapılmadı. Tunç Soyer kendi öncülüğünde dayanışmayı organize etti. Yerel yönetimlerin yaptığı hizmetler, kriz yönetimi, sosyal devlet ilkesi hayata geçirilemediği ortamda belediyelerin vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaları iktidara geldiğimizde neler yapacağımız konusunda somut bir gerçek. Belediyelerimizin yaptığı kampanyalar ortada. Birçok bakan geldi. Gizli kapaklı kapılar ardında toplantılar yapıldı ve kararlar alındı. Kararlar sonra deklare edildi. Demokrasi ve ortak aklın hayata geçirildiğini görmedik. Büyükşehir Belediyemiz ciddi bir inisiyatif aldı ve dayanışmayı örgütledi. CHP’li belediyeler Türkiye’nin her yerinde pandemi sürecinde başarı hikayesi yazdı” diye konuştu.

MENEMEN İÇİN İTİRAZ KARARINI AÇIKLADI!

Menemen’de Serdar Aksoy’un önce partiden istifa etmesi sonrasında tutuklanmasına dair bilgiler veren Yüce, başkan vekilliği seçimine ilişkin de açıklama yaptı. Yücel, “Serdar Aksoy tutuklandıktan sonra belediye başkan vekili seçilmesi gündeme geldi. Bir arkadaşımız üzerinde uzlaşı sağlandı. Seçim günü geldi. Gerekli çalışmalar yapıldı. Oylamada bizim arkadaşlarımızdan bir tanesi bizim arkadaşımıza oy vermedi, ikinci oylamada iki, üçüncü oylamada üç arkadaşımız adayımıza oy vermedi. Neticede kuraya kalındı. Kura tarafların uzlaşısıyla AK Parti adayı, il başkanı, genel başkan yardımcısı, milletvekilleri önerisiyle gerçekleşti. Aday arkadaşların isimleri cam fanusa konuldu, hile ve şaibeden uzak bir şekilde kura çekildi. AK Partililer tebrik etti ve hayırlı olsun dediler. 2 gün sonra bir itirazda bulundular. Meclis çalışma yönetmeliğindeki şekil şartı, kavanozdan değil de torbadan çekilmesi gerektiğini söylediler. Gerekçe buydu. İlk aşamada herhangi bir itirazları olmadı. Kurayı çeken arkadaş toplar fanusa konulurken dışarı çıkmıştı. CHP adayı kuradan çıktı. Aslında bu itiraz kura sonucuna yapılmış bir itiraz. Adalete güveniyoruz diyoruz ama her zaman yasaya uygun kararlar çıkmıyor. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Meclis çalışma yönetmeliğinde torbadan diyor. Siyah mı şeffaf mı belli değil. Yürütmeyi durdurma kararında kuranın tekrar edilmesi gibi bir okta atışı ibaresi yer aldı. Mahkeme bu kararı verebilir ama idarenin yerine geçip işlem yapamaz. Dava nihai olarak sonuçlandığında o karara göre gereken işlem yapılırdı. Sanki davanın esası hakkında karar erilmiş gibi sonuç alındı. Arkadaşlarımız meclis toplantısına katılmadılar, vali yardımcısı kura işlemini tekrar çekti. İkinci kurada da AK Parti’nin adayı çekildi. Biz de sonuca itiraz edeceğiz. Bu konuda profesörlerden mütalaa aldık. İptal edilmesi yasal olarak mümkün değil. CHP orada yüzde 53 oy almasına rağmen şu an AK Parti başkan vekili Menemen Belediyesi’ni yönetiyor” açıklamasında bulundu. HABER MERKEZİ