“Zayıflama hapları Sağlık Bakanlığı onaylı değil”

EMİRCAN IŞILDAK

Zayıflama hapları ve ürünleri can almaya devam ediyor. Kişilerin hızlı sonuç alabilmek için başvurduğu kimyasal yöntemlerin olumsuz sonucu, son olarak İzmir Karşıyaka’da kendini gösterdi.

Lise öğrencisi 15 yaşındaki Belgin Elmalı’nın hayatına mal olan zayıflama ürünlerine karşı, Beslenme ve Diyet Uzmanı Buket Adanç uyarılarda bulundu. Bu tarz zayıflamaya yardımcı olan ilaçların Sağlık Bakanlığı onaylı olmadığını belirten Adanç, “El altından satılan ilaçlardan uzak durulmalı. Kişiler sağlıklı beslenme ve egzersizle kilo kontrolünü sağlamalı” dedi.

“İLAÇLAR RESMİ DEĞİL”

Adanç, zayıflama ürünlerinin mutlaka hekim tavsiyesinde kullanılması gerektiği ifade etti. El altından satılan ilaçların Sağlık Bakanlığı onayı almadığını hatırlatan Adanç, “Öncelikle kimyasal olan her şeyin vücuda yararlı olduğu kadar zararlı da etkileri var. Gündelik yaşantımızda kullanmış olduğumuz ilaçlar için de bu geçerlidir diyebilirim. Bu tarz ilaçlar da zaten Sağlık Bakanlığı onaylı olmuyor, genelde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı onayı alıyor. İlaçlar kişiye özel reçete edilen şeylerdir, ancak hekim tavsiyesinde kullanılması önerilen maddelerdir. Dolayısıyla uzman tavsiyesi alınmadan kullanılması sakınca doğuracaktır. Özellikle de bu tarz zayıflama ilaçları kesinlikle hekim tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır. Öte yandan bu ilaçların vücudun hormonlarına, sinir sistemine, beyin fonksiyonlarına ya da tiroitlere bir etki yaratacağı düşünülürse, doğabilecek zararlar da artmış olacaktır. Çoğunlukla ölüm vakalarıyla karşılaşılan zayıflama ilaçları el altından satılan ve resmi olmayan ilaçlardır. Kesinlikle uzak durulmalıdır” dedi.       

HEKİMLER TAVSİYE ETMİYOR

Zayıflama ilaçlarının vücudun normal işleyişine zarar verdiğini söyleyen Adanç, “Aşırı kullanımda da vücudun farklı bölgelerine zarar verme olasılığı var. Düzensiz ve aşırı kullanımda kalp ritmini bozma ihtimalleri çok yüksek olacaktır. Bu ilaçları zaten hekimler de önermiyor” değerlendirmesini yaptı.

Hekim tarafından yazılan zayıflamaya yardımcı ilaçların sayısının az olduğunu hatırlatan Adanç, “Doktor tavsiyesiyle kullanılan resmi zayıflama ilaçlarının sayısı da azdır. Bunlar da kişinin beden kitle indeksi değerleri hesaplanarak yazılır. Kişi obezite gibi risk grubunda ise bu ilaçlar kullandırılıyor. Doktorlar bu süre zarfında kişinin karaciğer enzimlerini düzenli olarak kontrol ediyorlar” dedi.

“CİDDİ ZARARLARI VAR”

Adanç, ilaçların kısa sürede sonuç garantisi verdiği için cazip gelebildiğini ifade etti. İlaçların içeriğinde zararlı kimyasallar bulunduğunun altını çizen Adanç, “Bu tarz ilaçlar kısa vadede sonuç vadettiği için çok cazip gelebiliyor. Kişi sağlıklı beslenmeyle bir ayda verilebileceği kiloyu, zayıflama haplarıyla 10 günde verebiliyor. Ancak bu ciddi zararları da beraberinde getiriyor. Kişinin vücudunda tamiri zor olan hasarlar veriyor. En kötü senaryo ise ölüm oluyor” ifadelerini kullandı. Sağlıklı kilo kaybının beslenme alışkanlığından geçtiğini de belirten Adanç, “Kiloyu koruyabilmenin en önemli noktası sağlıklı beslenme alışkanlığı edinebilmektir. Bu alışkanlık oturtulmadığı takdirde kiloların geri dönüşü olacaktır. İlaçlar kullanıldığı zaman, beyne hükmedip iştah mekanizmasını etkiliyor. İlaç kullanma bırakıldığı zaman da eski yeme alışkanlığına dönmüş olunuyor. Kısacası ilaçlar yanılgı oluşturuyor” şeklinde konuştu.

DÜZENLİ BESLENME VURGUSU

Zayıflamak isteyen kişilerin mutlaka günlük beslenmelerini düzenlemeleri gerektiğini ifade eden Adanç, “Biz kişilere 3 temel ana öğünü yemelerini öneriyoruz. Bunların yanı sıra da ara öğünlerde sağlıklı atıştırmalıklar tüketmelerini istiyoruz. Bu tarz bir beslenme tarzı kişinin rahatsızlığının olup olmamasına göre değişkenlik gösterebilir ama genel hatlarıyla ara öğünlerde kuruyemişler, meyveler, yulaf ezmesi, probiyotik yoğurtlar sağlıklı tercihler olacaktır. Tabi beslenmenin yanı sıra egzersiz de yaparak sağlıklı bir şekilde kilo kontrolünü sağlayabiliriz” yorumunu yaptı.

Haber Merkezi