151 zeytin ağacı taşındı, yerine 300 yeni fidan dikildi

Enerji arz güvenliğini güçlendirmeye yönelik düzenlemelerin ardından, Ege ekonomisinin merkezi konumundaki Muğla’da önemli bir süreç başarıyla tamamlandı. Yeniköy Kemerköy Enerji, Milas’taki rezerv alanlarından taşınan 151 zeytin ağacını koruma altına alırken, bu ağaçlara komşu olacak 300 yeni zeytin fidanını toprakla buluşturdu. Çalışma, hem enerji arz güvenliğini destekliyor hem de doğaya ve bölgenin tarımsal üretim gücüne katkı sağlamayı amaçlıyor

  • Oluşturulma Tarihi :
  • Güncelleme Tarihi :
  • Kaynak : BÜLTEN
151 zeytin ağacı taşındı, yerine 300 yeni fidan dikildi haberinin görseli

Türkiye’nin elektrik ihtiyacının önemli bölümünü karşılayan Ege Bölgesi’ndeki termik santraller, enerji arz güvenliğinde stratejik öneme sahip. Yeniköy Kemerköy Enerji’nin Milas’ta faaliyet gösteren iki termik santrali, bölgenin elektrik üretim kapasitesini artırırken yerli kaynak kullanımıyla dışa bağımlılığı azaltıyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılında elektrik üretiminin yüzde 35,2’si kömür santrallerinden elde edildi. Yerli kömürle çalışan Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan termik santralleri, Güney Ege’deki Aydın, Denizli ve Muğla gibi büyük şehirlerin enerji ihtiyacını karşılamanın yanı sıra binlerce kişiye doğrudan ve dolaylı istihdam sağlıyor.

Bununla birlikte, santrallerin rezerv alanlarının kullanımı zaman zaman tartışma konusu olabiliyor. Özellikle zeytinliklerin bulunduğu sahaların durumu, yıllardır çözüm bekleyen önemli başlıklardan biri olarak öne çıkıyor. Yeniköy Kemerköy Enerji’nin yürüttüğü bu son çalışma, sorumlu madencilik anlayışının bir örneğini oluştururken, sektörün yerleşik algısının değişmesine de katkı sunuyor.

MEHMET

TAŞIMALARDA TUTMA ORANI YÜZDE 97

Enerji arz güvenliği ile tarımsal üretimin birlikte korunabileceğini vurgulayan Yeniköy Kemerköy Enerji Genel Müdürü Mehmet Eroğlu, “Artan nüfus, sanayi yatırımları ve turizm hareketliliği, elektrik tüketiminde rekor seviyelere ulaştığımız bir dönemi beraberinde getiriyor. Türkiye enerji ihtiyacını karşılayabilmek için yılda yaklaşık 70 milyar dolarlık ithalat yapıyor. Enerji arz güvenliğini sağlamak ve ithalatı azaltmak için yerli kaynakların kullanımı kritik önem taşıyor. Küresel ölçekte de enerji arz güvenliği yeniden tanımlanıyor. McKinsey’in son raporu, 2035’e kadar kömür talebinde yüzde 1’lik artış öngörüyor; oysa geçen yıl aynı dönem için yüzde 40 düşüş bekleniyordu. Bu değişim, dünyanın enerji dönüşümünde arz güvenliğini hâlâ merkezde tutmak zorunda olduğunu açıkça gösteriyor” dedi.
Zeytin ağaçlarının taşınmasının mümkün ve verimli olduğunu bugüne kadar defalarca kanıtladıklarını söyleyen Eroğlu, “2022 yılına kadar yaptığımız taşımalarda tutma oranımız yüzde 97’ye ulaştı. Ağaçlarımız yeni yerlerinde yaşamlarını sürdürüyor, hatta yapılan budama işlemleri sayesinde gençleşerek daha yüksek verim sağlıyor. Yapılan yasa değişikliği kapsamında sahamızda yaklaşık 48 bin zeytin ağacının taşınması planlanıyor. Bu rakam Türkiye’nin toplam zeytin varlığının sadece yüzde 0,018’ine denk geliyor. Üstelik taşınan zeytin ağaçlarının iki katı kadar zeytin fidanı dikilmesi sayesinde zeytin varlığımız daha da artacak. Bu çalışma, sürdürülebilir madencilik faaliyetleriyle tarımsal üretimin birlikte yapılabileceğinin güzel bir örneğidir” ifadelerini kullandı.
 
ZEYTİN

KÖK KORUMA UYGULAMALARI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

İlk zeytin taşıma işlemi öncesinde Ankara Üniversitesi Teknokent bünyesinde Ar-Ge çalışması yapıldı. Yüzde 100 başarı sağlanan Ar-Ge çalışmasından bir ay sonra 151 zeytin ağacı da bilimsel yöntemlerle yeni alanlarına nakledildi. Tamamen şeffaf bir şekilde yapılan ilk zeytin taşıma işlemi, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) ve 14 bölge muhtarı tarafından oluşturulan Muhtarlar Danışma Kurulu ve Uzman Heyeti’nin gözetiminde gerçekleştirildi. 
Taşıma çalışmalarına önderlik eden kurulun başkanı Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya, çalışmanın bilimsel esaslara dayandığını vurgulayarak şunları söyledi: “Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından yayımlanan taşıma esas ve usullerinde belirtildiği üzere içinde benim de bulunduğum bir bilim kurulu oluşturuldu. Taşıma işlemesi öncesinde her bir ağacı tek tek inceledik, sağlıklı bir şekilde yeni alanlarına uyum sağlamaları için gençleştirme budaması yaptık, kök koruma uygulamaları gerçekleştirdik. GPS koordinatlarını, yaşlarını, gövde çaplarını ve sağlık durumlarını kaydettik; fotoğraflarını çekip dijital arşive ekledik. Böylece taşınan her ağacın gelişimini düzenli olarak takip edebileceğimiz bir veri tabanı oluşturduk.”
 
ARAZİ

ZEYTİN VARLIĞI 3 KATINA ÇIKTI

Her yaşta zeytin ağacının uygun tekniklerle taşınmasının mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özkaya, “Doğru dönemde, doğru yöntemlerle yapıldığında zeytinler yeni topraklarında yeniden meyve vermeye devam eder. Bizim görevimiz, bu süreci hem bilimsel hem de şeffaf biçimde yönetmek ve kamuoyunu düzenli olarak bilgilendirmektir” dedi.
Taşınma sürecinin ardından yeni bir dikim hamlesi başlatıldı. Milas’ta düzenlenen etkinlikte 100 ilkokul öğrencisi, taşınan 151 ağaca eşlik edecek 300 zeytin fidanını toprakla buluşturdu.
Böylece kanundaki ‘taşınan her bir ağaç için bir fidan dikimi’ maddesinin de ötesine geçilerek, taşınanın iki katı kadar yeni zeytin fidanı dikilmiş oldu. Bu sayede zeytin varlığı üç katına çıktı. 
Taşınan ağaçlar ve yeni dikilen fidanlardan elde edilecek zeytinin bölge halkı arasında dağıtımından Muhtarlar Danışma Kurulu’nun asıl sorumlu olacağını belirten Mehmet Eroğlu, “Bölgesel kalkınmaya destek olması için bir Zeytin Kalkınma Kooperatifi kurulmasının planlıyoruz. Kooperatif yapısı sayesinde, zeytin ağaçlarının bakımından nihai ürüne kadar bütün değer zincirinde bölge halkı aktif rol alacak. Böylece bölgesel istihdam artarken ortak bir refah modeli oluşacak” dedi.

48 BİN ZEYTİN AĞACI TAŞINACAK

Enerji arz güvenliği için kritik öneme sahip olan Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin rezerv alanlarında bulunan yaklaşık 48 bin zeytin ağacının önümüzdeki dört yıl içinde kademeli olarak taşınması planlanıyor. Bu sayı, bölgedeki yaklaşık bin ağaçtan birine tekabül ediyor. Ağaçların kesilmesi kesinlikle söz konusu değil; her biri tek tek bilimsel yöntemlerle taşınacak. Bölgedeki maden ruhsat alanı 24 bin hektar, ancak kazı faaliyetlerinin yürütüldüğü alan yalnızca 885 hektar büyüklüğünde. Çalışmalar sadece kazı sınırları içinde, yetkili kurumların onayladığı koordinatlar çerçevesinde gerçekleştirilecek.

'MADENCİLİĞE KISITLI ALAN'

Dünyanın her yerinde madenler bulundukları yerde çıkarılıyor, madenciliğe izin verilmeyecek alanlar önceden belirlenerek, ‘madenciliğe kısıtlı alan’ olarak ilan ediliyor. Söz konusu alanlara maden ruhsatı verilmiyor. Ülkemizde yaklaşık 10 milyon hektarlık alan madenciliğe kısıtlı alan kapsamında yer alıyor. Türkiye genelinde orman alanlarında geçici olarak madencilik faaliyetlerine tahsis edilen alanlar, toplam orman varlığımızın yalnızca binde 3’üne karşılık geliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın resmi verilerine göre ise Muğla ilinde fiilen madencilik yapılan kazı alanlarının, ilin toplam yüz ölçümüne oranı yalnızca yüzde 0,44’tür. 
(Kaynak: Tarım ve Orman Bakanlığı Tabiatı Koruma Durum Raporu)

300 YENİ FİDAN DAHA EKLENDİ
 
Türkiye, zeytin ağacı varlığı bakımından dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alıyor. 2002 yılı Türkiye zeytin ağacı verisi 99 milyon. 2025 itibarıyla ülkede toplam 204 milyon 437 bin zeytin ağacı bulunuyor. Aradan geçen 23 yıllık süreçte ağaç sayısı iki kattan fazla artış gösterdi. Bu ağaçların 171 milyonu meyve verirken, yaklaşık 32 milyon adedi henüz genç ağaçlardan oluşuyor. Özellikle Ege Bölgesi, Türkiye zeytin varlığının yüzde 53’üne ev sahipliği yapıyor. Ege’deki madencilik rehabilitasyon sahalarında bugüne kadar 100 binden fazla zeytin ağacı yeniden toprakla buluşturuldu. Milas’taki son dikimle birlikte bu sayıya 300 yeni fidan daha eklendi. Bu çalışma, Ege’nin bereketli topraklarında enerji, tarım ve doğanın birlikte var olabileceğini kanıtlayan örnek bir model olarak öne çıkıyor.

BÖLGEYE 5 MİLYAR TL KATKI SAĞLIYOR
 
Yeniköy Kemerköy Enerji yerli linyit kömürü kullanarak, Türkiye elektrik ihtiyacının yüzde 2,19’unu, turizm açısından stratejik öneme sahip Güney Ege’nin (Aydın, Denizli, Muğla) ise yüzde 62’sini karşılıyor. Bu sayede 510 milyon dolar değerindeki 1,4 milyar metreküp doğalgazın ithalatının önüne geçiliyor. Yerli linyit kaynaklarıyla üretim yapan Yeniköy ve Kemerköy Santralleri 3 bin kişiyi istihdam sağlarken, etki ettiği 100 bin kişilik ekosistemle birlikte bölge ekonomisine yılda 5 milyar TL katkı sağlıyor.

Kaynak : BÜLTEN

Okumaya Devam Et

Aşağı kaydırmaya devam edebilir veya ilgi alanınıza göre seçim yapabilirsiniz.