- İzmir
- 27.11.2025 22:28
AK Partili Atmaca anlattı: Milyonları aşan akşam yemeği ihaleleri!
İZSU Genel Kurulu’nda konuşan AK Parti Grup Sözcüsü Atmaca, İZFAŞ’ın üç akşam yemeği ihalesinin tutarını paylaştı ve “Sadece gariban emekçinin sırtına yüklenerek bu tablodan kurtulmamız mümkün değil” dedi.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
GÜLPERİ TİBİN
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Kurulu Kasım Ayı 2’nci oturumu gerçekleştirildi. Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zafer Levent Yıldır başkanlık etti. İZSU Genel Müdürlüğü’nün 2026 bütçesinin görüşüldüğü toplantıda Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ne ilişkin ihale de gündeme geldi. Konuyla ilgili olarak söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grubu Üyesi Onur Saatli, “Su atıksu tesisinin özelleştirilmesinden bahsediliyor. Özelleştirilmiyor. Verimli hizmet için üç yıl süreyle işletiliyor” dedi.
SAATLİ: İZMİR HAK ETTİĞİ DESTEĞİ ALAMIYOR
Saatli, şunları söyledi: “İzmir Türkiye’nin en iyi beşinci şehri. Birinci şehri olma yolunda da İZSU çalışmaya devam etmeli kabul ediyorum ama kayıp kaçak oranları üzerinden getirilen bir eleştiriyi de kabul etmiyorum. DSİ’nin yaptığı 55 kuyu baraj nerede yapılmış bize de gösterin. İzmir merkezi idareden hak ettiği desteği alamıyor, bunu kabul edin. Yapılan yatırımların yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? İzmir’den toplanan vergilerin 4’te 1’den azı kadar doğrudan yatırım yapılmasını doğru buluyor musunuz? Rakamlar yalan söylemez. Hazirundan gelen bilgiye göre ortalama üç gün içinde kayıp kaçak bilgisi netleştiği bilgisini ilettiler. Ciddi bir yatırım kapasitesi olan bir bütçe. Bunun daha ileriye gitmesi için lütfen siz de bakanlıkta bekleyen onayların yapılmasını sağlayalım.”
ATMACA: NİYETİNİZ VARSA ADRESE TESLİM HALE GELİR
CHP’li Saatli’nin konuşmasına İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Uğur İnan Atmaca yanıt verdi. DSİ’nin hizmetlerinin 2003 – 2025 yıllarını kapsadığını vurgulayan Atmaca, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisine de değindiği konuşmasında şunları kaydetti: “DSİ’nin hizmetleri 2003 ile 2025 yılını kapsar. Kayıp kaçak oranlarının yasal sınırlar içinde olması sorunu çözmüyor. Bu şekilde su sorunun çözülmesi mümkün değil. Ayrıca Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinde özelleştirme olmadığını söylediler ama bu konuda kendisini düzeltmesini anlamlı buluyorum ama biz oradaki işletmenin hizmet alımı yönetimiyle karşılanmasıdır. Orada çalışan arkadaşlarımızın ne olacağını da sorduk. Tamamen firmaya 3 seneliğine teslim oluyoruz. 3 yıl sonra biz o işletme için tekrar ihaleye çıkmak zorunda kalacağız. Biz bu kısır döngüyü anlatmaya çalıştık. Dolaysıyla bu tür kritik tesislerin mutlaka bizim tarafımızdan yönetilmesi gerekilmektedir. İzmit’teki sistemle buradaki sistem aynı şekilde işlemiyor. İzmir’deki sistem farklı. Dolayısıyla iki ihaleyi karşılaştırmak armutla elmayı karşılaştırmak gibidir. Açık ihalelerle ilgili yüzde 2’lik kısımdaki rakamsal boyut yüzde kaça tekamül ediyor? Bu son derece önemli. Benim okuduğum bir açık ihalede bir aracın aks aralığının özel yapım olmasından dolayı diğer firmaların yeterlilik alamadığını biliyorum. Bu İstanbul Soruşturmasında da gündeme gelen bir konu. Dolayısıyla herhangi bir madde koyarsınız, eğer niyetiniz varsa bunu adrese teslim hale getirisiniz.”
MİLYONLARI AŞAN FATURALAR
Ayrıca işçilerin maaşlarını alamamasıyla ilgili sorunlara da değinen Atmaca, İZFAŞ’ın yaptığı akşam yemeği ihalelerini de paylaşarak şu ifadeleri kullandı: “En önemli konu emekçi arkadaşlarımız. Orada da bizim ifadelerimiz anlaşılmamış olabilir. Cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesinde der ki şoför hizmet alımı yöntemiyle alınmayacak önce kurum içerisinde bu karşılanacak ondan sonra ihtiyaç varsa dışarıda temin edilebilir. Oysaki bizim arkadaşlarımız önce bu tür hizmet alımları yöntemiyle sanki personel fazlası var gibi bir algı oluşturuluyor, sonra personellerimiz havuzlara çekiliyor sonra sistemi yaygınlaştırarak kar elde edildiği söyleniyor. Ama bakın bu ihalelerden biraz önce ifade etmediğim bazı şeyler var. Mesela İZFAŞ’ın bir ihalesi var, 3 Eylül 2025 günü. Bir gece Marriot otelde akşam yemeği yenmiş. 745 BİN 349 lira bir gece. Bir gece sonrasında monteis köşkünde 536 bin liraya akşam yemeği yenmiş. Çin Seyahati var, 2 milyon 980 bin lira altı günlük. Kim gitmiş kim ne yapmış bilmiyoruz. Şimdi kıyaslayınca çılgın rakamlar çıkıyor. Biz nereden tasarruf etmeye çalışıyoruz? İşçiden. Söylemek istediğimiz bu. Personel azaltacaksanız beyaz yakalılardan başlayalım. Bizim eleştirimiz şu değil, siz 33 tane şirketin, 33 tane genel müdürü, müdür yardımlarını bürokratları nereye koyacağız. Sadece gariban emekçinin sırtına yüklenerek bu tablodan kurtulmamız mümkün değil.”
Kaynak : HABER MERKEZİ