- İzmir
- 28.07.2025 16:56
Sayfa Yükleniyor...
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, Çeşme’deki su sorununu çözecek olan Karareis Barajı ve Salman Göleti projeleri hakkında önemli açıklamalar yaptı. Saygılı, yapılan yatırımların büyüklüğüne ve projede gelinen aşamaya dikkat çekerek, eleştirilere sert yanıt verdi.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, Çeşme’deki su kriziyle ilgili açıklamalarda bulunarak, Çeşme’ye su sağlayacak Karareis Barajı ve Salman Göleti projelerinin büyük bir kamu yatırımı olduğunu vurguladı. Saygılı, AK Parti hükümetlerinin İzmir’deki su yatırımlarına son 23 yılda büyük katkı sağladığını belirtti ve suyun siyasallaştırılmasına tepki gösterdi. Ayrıca, Çeşme için yapılan yatırımların bakanlık tarafından üstlenildiğini ve projenin kontrol testlerinin başarıyla tamamlanma aşamasına geldiğini ifade etti.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, Çeşme'deki su sorununun çözülmesi amacıyla yapılan yatırımlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Saygılı, Çeşme için yapılan Karareis Barajı ve Salman Göleti projelerinin belediyeler yerine bakanlık tarafından üstlenildiğini ve yaklaşık 600 milyon TL ilave yatırımla tamamlandığını belirtti. Ayrıca, AK Parti hükümetlerinin İzmir’e 80 yılda yapılan yatırımın fazlasını son 23 yılda kazandırdığını vurgulayan Saygılı, su konusunda yapılan yatırımların İzmir’in geleceği için hayati önemde olduğunu ifade etti.
Saygılı, Çeşme'deki su krizi ve İzmir'deki baraj yatırımları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İklim değişikliğinin etkisiyle giderek artan su sıkıntısına dikkat çeken Saygılı, Devlet Su İşleri'ne (DSİ) yönelik yapılan eleştirileri üzülerek takip ettiklerini belirtti. Saygılı, AK Parti hükümetinin su yatırımlarına verdiği önemi vurgulayarak, "Bir gerçeğin altını özellikle çizmek istiyoruz: Su, tüm insanlık için tartışmasız en kıymetli yaşam kaynağıdır. AK Parti hükümetleri olarak bu hayati gerçeğin farkında olarak, 2002 yılından bu yana “su” konusunda tarihi yatırımlara imza attık. Sözle değil, sayılarla konuşuyoruz:
Cumhuriyet tarihinden bu yana İzmir’e DSİ vasıtasıyla 42 baraj, 10 gölet, 9 yeraltı depolama tesisi, 106 sulama tesisi, 7 içmesuyu tesisi, 230 taşkın koruma tesisi olmak üzere toplam 406 dev eser kazandırılmıştır.
Bunlardan 36 adet baraj, 10 adet gölet, 9 adet Yeraltı Depolaması, 51 adet Sulama Tesisi , 5 adet içmesuyu Tesisi, 109 adet Taşkın Tesisi olmak üzere toplam 221 adedi, 2003-2025 yılları arasında, AK Parti döneminde tamamlanmış ve işletmeye alınmıştır.
Şu anda ise 10 adet baraj-gölet ve 6 adet sulama tesisi inşaatı devam etmektedir. Ayrıca 6 adet gölet-baraj, 3 adet sulama tesisi yeni proje planlama aşamasındadır.
Bu tablo, lafla değil işle hizmet ettiğimizin açık bir ispatıdır. 80 yılda yapılanın fazlası, sadece son 23 yılda, bizim dönemimizde İzmir’e kazandırılmıştır. Bugün itibariyle baraj sayısı İzmir için yeterli seviyededir. Ancak biz rehavete kapılmadan, iklim krizine karşı mücadelemizi artırarak, yeni baraj ve gölet projelerini de aynı kararlılıkla sürdürüyoruz.’’
Saygılı, Çeşme’deki su krizini ve devam eden baraj projelerini değerlendirdi. Çeşme’ye su sağlamak için hayata geçirilen Karareis Barajı ve Salman Göleti projelerine dair detaylar veren Saygılı, bakanlığın 600 milyon TL’lik ek yatırımla projeyi tamamladığını ve bu çalışmaların Ağustos sonunda sonuçlanacağını açıkladı. Saygılı, Çeşme için hayata geçirilen Karareis Barajı ve Salman Göleti projeleri kapsamında yapılanları şöyle sıraladı;
33.689 metre uzunluğunda çelik boru hattı,
3 adet yükleme deposu,
3 adet terfi merkezi,
23.760 m³/gün kapasiteli arıtma tesisi tamamlanmıştır.
Arıtma tesisinde performans testleri sürdüğünü belirten Saygılı şöyle konuştu;
“Testlerde bir aksaklık yaşanmadığı takdirde Ağustos ayı sonunda Çeşme’ye su verilmesi planlanmaktadır. Çeşme özelinde yürütülen bu projede, aslında arıtma tesisleri ve iletim hatlarının belediyeler tarafından yapılması gerekirken, Çeşmeliler ve tatil için Çeşme’ye gelen vatandaşlarımız mağdur olmaması adına bakanlığımız sorumluluk üstlenmiş, yaklaşık 600 milyon TL ilave yatırımla bu üniteleri de bizzat üstlenerek tamamlamıştır. Bugün 1 milyar TL’yi aşan bir kamu yatırımı, kontrol testleri aşamasına gelmişken; İzmir’de başladıkları her işi yarım bırakan bir anlayışın, bu seviyeye ulaşmış bir projeye haksız ve mesnetsiz eleştiriler yöneltmesi kabul edilemez. Kısacası, biz görevimizi fazlasıyla yapıyoruz. Ama görüyoruz ki bazı çevreler, su gibi hayati bir konuyu bile siyasallaştırma peşindedir. Suyun siyaseti olmaz. Bu topraklara düşen her damla için çalışmak, bu ülkeye ve milletimize borcumuzdur. İzmir’in susuzluğuna çözüm üretmek için değil, siyasi malzeme üretmek için mikrofon başına geçenleri kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. Biz, milletimizin suya erişimini güvence altına alacak her adımı atmaktan asla geri durmadık, durmayacağız. Çünkü biz lafla değil, işle konuşuruz”