- İzmir
- 14.03.2025 17:12
Suriye’deki Alevilere yönelik saldırıları değerlendiren Alevi Bektaşi Federasyonu Ege Bölge Temsilcisi Bahar Kaplan, “Bu yaşananlara artık katliam demeyelim, bu bir soykırımdır” dedi
GÜLPERİ TİBİN – ÖZEL HABER - Suriye’deki geçici yönetim HTŞ’ye bağlı güçlerle Esad destekçisi gruplar arasında yaşanan gerilimin yankıları sürüyor. Yaşanan çatışmaların ardından, HTŞ güçleri ülkede yoğun olarak Alevilerin yaşadığı Lazkiye ve Tartus’ta operasyon yapıldı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, olayların başladığı günden beri toplamda bin 311 kişinin öldüğünü doğruladı. Alevi Bektaşi Federasyonu Ege Bölge Temsilcisi Bahar Kaplan, Suriye’de Alevilere yönelik olarak düzenlenen saldırıları değerlendirdi. Kaplan, “Bu yaşananlara artık katliam demeyelim, bu bir soykırımdır. Katliam kelimesi de yaşanan olaylar karşısında az kalıyor. Burada resmen bir etnik grubun soykırımı yaşanmaktadır” ifadelerini kullandı.
Daha önce federasyon olarak bürokratik yollarla durumu öğrenmeye çalıştıklarını belirten Kaplan, “Bizler federasyon olarak daha öncesinde Dışişleri Bakanlığı’ndan İçişleri Bakanlığı’ndan bürokrasiyle muhatap olup işin aslını detayını öğrenmeye çalıştık ve ‘Burada birlikte neler yapabiliriz’i konuşmaya çalıştık. Çabamız hiçbir şekilde karşılık bulmadı. Karşılık bulmadığı gibi şiddetin dozu da arttı. Biz de bundan sonra alanlarda Alevi toplumu olarak desteğimizi sürdüreceğiz. Orada katledilen Alevi canlarımıza destek olacağız” diye konuştu. Kaplan ayrıca, Suriye’de bulunan Alevi gruplarla da temaslarda bulunulduğunu belirttiği açıklamasına şöyle devam etti: “Orada ilk etapta genel başkanlarımızın katılımıyla görüşmeler yapıldı, yapılmaya da devam ediliyor. Ulaşabildiğimiz kadar insana da ulaşmaya çalışıyoruz. Zaten ilk etapta yaptığımız buydu, ulaşmaya çalıştık. Samandağ’da özellikle. Samandağ’daki canlarımızla birlikte ulaşılmaya çalışıldı. Tabii ki de orada oranın federasyonu olsun ya da herhangi bir dernek başkanı olsun ulaşılmaya çalışıldı ve görüşmeler yapıldı. Görüşmeler birlik beraberlik içerisinde, katliama dur demek için bir araya gelindi. Aleviler başka türlü siyasal bir şey içerisine girmezler. Alevilerin tek derdi birlik beraberlik içinde hak ve özgürlükler mücadelesini vermektir. Bizlerin çarpıtılmış olayların içerisine girmek gibi bir düşüncemiz olamaz.”
Kaplan, yaşanan olaylarla ilgili Türkiye’den beklenen adımlarla ilgili konuştu. İktidardan ya da muhalefetten hiçbir beklentileri olmadığını belirten Kaplan, konuyla ilgili görüşme taleplerine dahi dönüş yapılmadığını belirtti. Birlik ve beraberlik çağrısı içinde de olsalar Alevilerin soykırıma uğradığına dikkat çeken Kaplan, değerlendirmesini şöyle noktaladı: “Aleviler hiçbir zaman siyasi kanattan bir beklenti içerisine girmemiştir. Çünkü her siyasi dönemde ülkede bir şeyler olacaksa bunun en büyük eziyetini Aleviler çekiyor. Tabii ki de hükümetlerin ya da iktidarın ya da muhalefetin desteği olmalı ama dediğim gibi bizler iktidardan beklenti değil ama bir katliama soykırıma cevap vermesini beklerdik. Ama bizim görüşme taleplerimiz bile karşılık bulmadı. Biz bu görüşmelerin karşılığını göremeyince zaten basın açıklamalarımıza ya da mitinglerimize karar verdik. Daha öncesinde genel başkanlığımız Dışişleri Bakanlığı’yla İçişleri Bakanlığı’yla hatta Tayyip Bey’le bile (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) görüşme talepleri oldu ama karşılık bulmadı. Neden bulmadığını da hepimiz biliyoruz. O yüzden bizim hiçbir siyasi kanattan beklentimiz yok. Hiçbir siyasi güç de bizim sırtımızdan bu işi menfaate çevirme çalışmasın. Çünkü artık Alevilerin sinir uçları çok açıldı. Aleviler hep birlik beraberlikten bahsederken, Aleviler her dönem soykırıma uğruyorsa; bizim sinir uçlarımız açık. Biz kendi işimizi kendimiz görürüz.”