- İzmir
- 07.04.2025 21:19
Menemen Belediye Meclisi'nde 2024 yılı faaliyet raporu oylandı.
Menemen Belediyesi Nisan Ayı Meclisi, faaliyet raporunun oylanması ve yeni dönem komisyon üyelerinin belirlenmesi gündemiyle toplandı. Toplantıda 2024 yılı faaliyetleri sıralanırken açılış ve hizmetlere dikkat çekildi. Faaliyet raporunda, 10 bin metrekarelik Türkiye'nin en büyük tematik çocuk oyun köyü açılışı, Menemen Belediyesi'nin öz kaynaklarıyla yalnızca 4 ay gibi kısa sürede açılan 460 metre uzunluğundaki battı çıktıyı da kapsayan Menemen Belediyesi 100. Yıl Köprülü Kavşağı, 2 bin metrekarelik alanıyla bölgenin en büyük spor salonlarından biri olarak hizmete giren Halil Alkaya Spor Salonu, 15 bin metrekarelik alanıyla Asarlık Gençlik Merkezi, yarı olimpik açık ve kapalı yüzme havuzları, MEBGEM'in 3. Şubesi'nin açılışı gibi açılışlar yer aldı.
Ayrıca rapora yansıyan hizmetlerin içinde pansumandan, hasta nakline, evde bakımdan diyetisyen hizmetleri ve evde ücretsiz fizyoterapiye kadar sağlık hizmetleri, ilkokul 1. sınıftan üniversiteden henüz mezun olmuş gençlere kadar verilen maddi kırtasiye desteği, YKS harçlarının belediye tarafından karşılanmasından 8 ve 12. sınıflara dağıtılan dijital eğitim paketlerine kadar eğitime yapılan destekler, sosyal yardımlar, Uluslararası Menemen Çömlek Festivali'nden, yüz binleri buluşturan Emiralem Çilek Festivali'ne kadar düzenlenen kültürel faaliyetler, ücretsiz spor ve kültür kurslarından, kültür gezilerine kadar kadın, çocuk ve gençlere yönelik çalışmaların öne çıktığı hizmetlere yer verildi.
Raporun okunması ve oy çokluğuyla kabul edilmesi sonrasında konuşan ve muhalefet grubundan gelen eleştirilere yanıt veren Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Girmedik mahalle bırakmadık. Bu faaliyet raporu aynı zamanda seçim kazandırmış çalışmaları barındıran, seçim kazanan bir faaliyet raporudur. Menemen'de belediye ailenme tarih yazdık. Türkiye'nin en güzide projelerini aslan gibi bürokratlarımız ve personelimizle Menemen'e kazandırdık. Menemen'de açılışlarımıza ve hizmetlerimize devam edeceğiz. Menemenli hemşehrilerimize en iyiyi sunmak için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz." dedi.
Konuşmasının son bölümünde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası yaşanan gelişmeler ve boykot çağrılarını da değerlendiren Başkan Pehlivan, "Yatırımların siyasi hesaplaşma malzemesi yapılmasını ve yüz binlerce insanın alın terini hedef alınmasını doğru bulmuyorum." dedi.
Başkan Pehlivan sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ana muhalefet partisi tarafından bazı markalara yönelik başlatılan boykot çağrıları, yalnızca o markaları değil; aynı zamanda bu markalarda çalışan yüz binlerce insanımızın alın terini, geçimini ve emeğini de doğrudan hedef almaktadır. Unutmayalım ki, o markalar bu topraklara güvenerek yatırım yaptı. Bu ülkenin potansiyeline inandı, bu milletin gücüne dayandı. Ve karşılığında binlerce insanımıza iş, aş, umut sağladı. Bugün bu yatırımların, siyasi hesaplaşmaların malzemesi yapılmasını doğru bulmuyorum. Bu tür yaklaşımlar ne vicdanla bağdaşır ne de adalet duygusuyla. Bugün bu markaların yanında durmak; yalnızca bir vefa borcunun ifası değil, aynı zamanda insan emeğine ve ülke ekonomisine sahip çıkmaktır. Bu hepimizin ortak sorumluluğudur. Her bir vatandaşımız, kendi aile bütçesine göre tercihini yapabilecek olgunluk ve basirete sahiptir. İnsanları yönlendirmeye, baskılamaya ya da suçlayarak hedef göstermeye kimsenin hakkı yoktur.
Unutmayalım ki, bu çağrıların hedefinde olan her işletmenin çatısı altında binlerce insanın emeği, umudu, hayali var. Bu hassasiyeti göz ardı etmek, sadece ekonomik değil, insani bir kayıptır.''
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu ile ilgili süreç artık hukuka intikal etmiştir. Böyle bir durumda bize düşen, hukukun tarafsızlığına güvenmek ve yargı sürecinin sağduyuyla tamamlanmasını beklemektir. Kendine güvenen bir insanın hukuk önünde kendisini ifade etmekten çekinmesine gerek yoktur. Hukuk; hem yanlış yapanın hesabını soracak kudrete, hem de haksızlığa uğrayanın hakkını teslim edecek vicdana sahiptir. Bu süreç hakkında ne söylersek söyleyelim, polemikten öteye gitmeyecektir. Son sözü hukuk söyleyecektir. Elbette herkes anayasal haklarını özgürce kullanmalıdır. Bu herkesin en doğal haktır. Ancak unutulmamalıdır ki, özgürlük sınırsız bir hak değildir. Birinin özgürlüğü, bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerle sınırlıdır. Menemen’de yaşayan her bir vatandaşımızın yanında olmaya, onların emeğine, alın terine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Dün nasıl halkımızdan yana olduysak, bugün de, yarın da aynı duruşumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz.
Bu arada dün ana muhalefet partisinin genel başkanı yaptığı konuşmasında Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize yönelik 'cunta' ithamında bulundu. Bunu sadece siyasi bir nezaketsizlik olarak değil; aynı zamanda milletimizin sandıkta ortaya koyduğu iradeyihedef alan ağır bir saygısızlık olarak görüyoruz. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, doğrudan milletimizin hür iradesiyle, sandıkta seçilmiş bir liderdir. Böyle bir lidere 'cunta' demek, aslında milletin iradesini yok saymak, demokrasiye saygı duymamaktır. Milletimiz, kimin hangi niyetle konuştuğunu da kimin gerçekten millet için mücadele ettiğini de gayet net biliyor.