- İzmir
- 07.08.2025 16:06
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İzmir’deki su kesintilerinin temel nedeninin yanlış su yönetimi ve altyapı eksiklikleri olduğunu, bu sebeple her yıl bir Tahtalı Barajı kadar suyun yok olduğunu belirtti
İzmir’de artan su kesintileri gündemdeki yerini korurken, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bir televizyon kanalında katıldığı programda İzmir’deki su kesintilerine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İzmir’in su ihtiyacının yönetilmesinde ciddi planlama sorunları yaşandığını belirten Yumaklı, suyun yanlış zamanlarda yanlış kaynaklardan temin edildiğini söyledi. İzmir’deki su sorununun başlıca sebeplerinden birinin yeraltı suları yerine barajların tüketilmesinin olduğunu ifade eden Bakan, bölgedeki kayıp-kaçak su durumu İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından halledilseydi, altyapı yatırımları yapılsaydı İzmir’in 100 günlük suyu garanti altına alınabileceğini vurguladı. Yumaklı, “İzmir’de 68 milyon metreküp su kayıp-kaçak. Yani her yıl, bir Tahtalı Barajı kadar su yok oluyor” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin enerji tasarrufu gerekçesiyle yanlış zamanlarda barajlardan su kullandığı için sıkıntıların yaşandığını ifade eden Yumaklı, “İzmir’deki sorun, işletme programının göz ardı edilmesidir. İzmir’de yıllık yaklaşık 250 milyon metreküplük su ihtiyacı var. Bunun yarısı yeraltı sularından, yarısı da barajlardan sağlanmak durumunda. Bizim gözlemimiz, yeraltı sularının kullanımıyla alakalı bölgede enerji tasarrufu amacıyla suyun bol olduğu zamanlarda bile barajlardan su kullanımı yapıldığı. Kuraklığın ve sıcaklıkların en yoğun olduğu dönemlerde barajların kullanılması gerekiyor. Kalan zamanlarda ise yeraltı sularından içme suyu temin edilmesi gerekirken, barajlar kullanıldığı için gelinen noktada ne yazık ki su kesintileri yapılmak zorunda kalındı. İzmir’de 68 milyon metreküp su kayıp-kaçak. Yani her yıl, bir Tahtalı Barajı kadar su yok oluyor. Bölgedeki kayıp-kaçak su durumu İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından halledilmiş, altyapı yatırımları yapılmış olsaydı İzmir’in 100 günlük suyu garanti altında olmuş olacaktı. Bu konuda ‘Devlet Su İşleri suyu getirmeli’ söylemleri görüyoruz, biz bu konuda ilk olarak herkesin kendi sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini düşünüyoruz. İkinci olarak; belediyeler zaman zaman Devlet Su İşleri’ne gelip bir protokol talebinde bulunurlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bir protokol yapıldı ve hali hazırda iki adet baraj projesi tamamlanmak üzere” dedi.
Yeraltı sularının kritik olduğu bölgelerde kuyu açılmaması gerektiğini belirten Yumaklı, “Beyanatlardan gördüğümüz kadarıyla ‘kuyu açmak istiyoruz ancak izin verilmiyor’ deniyor. İzmir’in 41 adet kuyusu var, eğer siz yeraltı sularının bittiği ya da kritik olduğu yerlerde kuyu açmak isterseniz elbette izin vermiyoruz. Özellikle belirtmeliyim ki, kayıp-kaçaklar engellenmeli, her yıl bir Tahtalı Barajı kadar su yok edilmemeli, altyapı yatırımı yapılmalı. İkinci olarak, işletim planına uyulmalı, suyun bol olduğu zamanlarda yeraltı suları kullanılmalı. Kuraklığın olduğu dönemlerde ise barajlardan su kullanımı yapılmalı. Bütün yük barajlara verildiği için bugün su sorunu yaşıyoruz. Bu konuda belediyenin ilgili kurumu ile yöneticileri arasında bir iletişim problemi olduğunu düşünüyorum” ifadelerinde bulundu.
Çeşme’deki su çalışmalarına değinen Yumaklı, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ile olduğu gibi Çeşme Belediyesi ile de bir protokolümüz var. Bu protokol çerçevesinde Devlet Su İşleri, yapılması gerekenleri protokoldeki zamanına göre yapıyor. Kamuoyunu yanıltmak amacıyla ‘Devlet Su İşleri işlerini zamanında yapsın’ söylemleri mevcut. Hali hazırda bulunan bu söylemler ile yapılanlar perdelenmeye çalışılıyor. İzmir Karaburun Karareis Barajı, Salman Göleti Ortak Deposu, iletim hattı ve bunun arıtma tesisinin projesi 1,7 milyar liralık bir bütçe ile yapılıyor. Bu sayede yılda 3,7 milyon metreküplük su Çeşme’ye verilmiş olacak. Test işlemleri şu anda devam ediyor, birkaç gün içerisinde bu vanalar açılacak ve Çeşme’ye su verilecek. Burada şunun altını çizmek istiyorum, bunları imar uygulamalarınızı ve elinizdeki su miktarınızı dikkate alarak yapmak durumundasınız. Elinizdeki su varlığı ile bunun kullanılacağı yerleri imara açıyorsunuz fakat su varlığına dikkat etmiyorsunuz. Dolayısıyla, mevcutta yapılanları kendileri söylemiş ve yapılıyormuş gibi gösterilmemeli. Protokolümüz ve bu protokolün zamanı var, planlarımız buna göre yapılıyor” diyerek konuştu.
Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA