- İzmir
- 14.03.2025 15:48
Tıp Bayramı nedeniyle düzenlenen panelde konuşan Başkan Tugay, “Hekimleri en fazla üzen, mesleğinden soğutan şey; sağlık çalışanlarına şiddet konusuyla ilgili yeterince önlem alınmamasıdır. Bu yüzden hep beraber mücadele edelim ve her bir yılı nasıl daha iyi yapabiliriz buna kafa yoralım” dedi
SEMİ TEKTAŞ/ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında İzmir Tabip Odası ile ortaklaşa düzenlenen ‘Terk’ isimli panele katıldı. Kültürpark İzmir Sanat’ta düzenlenen panele Tugay’ın yanı sıra Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Alpay Azap ve İzmir Tabip Odası Başkanı Ceyhun Özyurt katıldı. Panelde konuşan Başkan Tugay, “Artık devlet hastanesi şartlarında gittikçe kötü hale geldiği bir ortamda herkesin bütün dengesi bozuldu, bugün nereye gitsem herkesin söylediği şey ‘Burada doktor kalmadı’, ‘Buradaki doktorlar gitti’ gibi cümleler duyuyorum” diye konuştu.
Devlet hastanelerinde hekim kalmadığını söyleyen Tugay, “Ben 6 yıl oldu tıp mesleğini icra etmeyeli, bunun bir yerde çok bilinçli bir eylem olmadığını söylemeliyim. Ben aslında mesleğimi keyifle yaptım. Bugün bulunduğum konumda temsiliyet anlamında önemli bir sorumluluk taşıdığımın farkındayım. Henüz ne kadar yoğun çaba harcadığımızı ve mücadele ettiğimizi anlamamış olabilir bazı meslektaşlarımız ama burada bulunmamın tek sebebi ülkemizin iyi durumda olmamasıdır. Türkiye’de her şey düzeldiği anda ben kendi hayatıma dönmeye hazırım. Ben kendi muayenehanemde olacağım ülkeye ne olursa olsun şeklinde bir yaklaşımın içinde olamam. Bizim hocalarımız bize bu ülkeyi sevmeyi ve insanlara sahip çıkmayı öğretti. 14 Mart'lar uzun zamandır üzüntü ve acı hissettiğimiz günler oldu. Kimse unutmasın bu ülkenin iyi hekimlere ihtiyacı var. Bu iyilik önce gerçekten mesleğin anlamını anlamaktır. Bununla ilgili büyük sorunlar yaşıyoruz. Artık ben tıp fakültelerinde bizim zamanımızdaki gibi koruyucu hekimlik, toplum sağlığı, halk sağlığı gibi konuları öğrettiklerinden emin değilim. Birkaç saat önce Kemalpaşa’da bir yangında evde bırakılmış iki küçük çocuk kurtarıldı ama ağır yanıklarla kurtuldular. Neticede bu gibi durumları görünce ülkede ne kadar ağır sorunlar yaşandığını çok daha fazla görüyoruz. İnsana değer vermek, yaşamın devamı için ne yapılması gerektiği konusunda bilince sahip olmak, hekimlere çok uygun bir tanımdır. Yoksul bir ailenin çocuğu olarak başladığım hayatımda çok iyi bir kariyer yaptığıma inanıyorum. Artık devlet hastanesi şartlarında gittikçe kötü hale geldiği bir ortamda herkesin bütün dengesi bozuldu. Bugün nereye gitsem herkesin söylediği şey ‘Burada doktor kalmadı’, ‘Buradaki doktorlar gitti’ gibi cümleler duyuyorum. Hekimleri en fazla üzen, mesleğinden soğutan şey; sağlık çalışanlarına şiddet konusuyla ilgili yeterince önlem alınmamasıdır. Bu yüzden hep beraber mücadele edelim ve her bir yılı nasıl daha iyi yapabiliriz buna kafa yoralım” şeklinde konuştu.
İktidarın son 14 yıllık uygulamalarıyla Türk Tabipleri Birliği’nin itibarının zedelendiğinin altını çizen, “İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, “Siyasal iktidarın tercihi ve son 14 yılın uygulamalarıyla TTB’nin saygınlığı zedelendi. Mesleğimizin itibarsızlaştırılması beraberinde en kolay meslek grubu olmamızı beraberinde getirdi. Ancak son yaşadığımız bir travma diğerlerinin önüne geçti. 14 Mart’ta gerçekleşecek Anıtkabir ziyaretimizin duyurulması isteğimiz merkez konseyi tarafından oylanarak reddedildi. Bunun oylanması bile insanı rahatsız edici bir durum. Cemil Başkan her zorluğumuzda yanımızda, 14 Mart Haftası programının oluşturulmasında çok büyük emekler verdiniz. Hepinize müteşekkirim” ifadelerini kullandı.
Gelecek yıllarda Türkiye’nin bugünden çok daha iyi bir sağlık sistemine kavuşacağından şüphe duymadığını vurgulayan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap ise, “Bu ülkede tüm sağlık çalışanları her zaman büyük sorumluluk taşımışlardır. Mesleklerine sadece para kazandıkları bir iş olarak görmemişlerdir. Çoğu zaman topluma hizmet etmenin bir aracı olarak görmüş ve toplumun her sorunuyla yakından ilgilenmişlerdir ve büyük bir geleneği de yaratmışlardır. Dünyada başka kutlanan bir tıp bayramı yok, bu Türkiye’ye özel bir kutlama; kökeni 1919’a dayanıyor. Bu anlamlı ve önemli hafta bizler açısından biraz daha önem taşıyor. Ülkemizin yıllardır içinde bulunduğu sağlık politikası, artık sağlığı işlemez bir duruma getirmiş durumdadır. Daha güzel bir sağlık sistemine kavuşacağımızdan en ufak bir şüphemiz yok” diyerek sözlerini tamamladı.