- İzmir
- 26.04.2025 17:33
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Bayraklı ve Bornova ilçelerinde tamamladığı yapı envanteri çalışmasının sonuçları yurttaşlarla paylaşılmaya başlandı
Bilimsel yöntemlerle yapılan bu çalışma, konutların olası bir depremde nasıl davranacağını ortaya koyuyor. Analizler sonucunda Bornova’da 2 bin 830, Bayraklı’da ise bin 14 yapının, diğerlerine kıyasla öncelikli olarak incelenmesi gerektiği belirlendi. Bu binalarda oturan yurttaşların, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş firmalara başvurarak detaylı analiz yaptırmaları ve gerekli önlemleri almaları öneriliyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, sürdürülebilir ve güvenli yaşam alanları oluşturma hedefi doğrultusunda, Türkiye’nin en kapsamlı deprem araştırmaları ve risk azaltma projelerini çok yönlü bir şekilde yürütüyor. Yapı envanteri, depremsellik ve tsunami araştırmaları ile mikrobölgeleme etüt çalışmalarını eş zamanlı olarak sürdüren Büyükşehir Belediyesi, tüm bu çalışmaların sonuçlarını bir araya getirerek Deprem Master Planı’nı hayata geçirecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 30 Ekim 2020’de yaşanan İzmir depreminin en çok etkilediği Bayraklı ve Bornova ilçelerinde başlattığı yapı envanteri çalışmalarını tamamladı. Bilimsel yöntemlerle yürütülen bu çalışmayla, konutların olası bir depremde nasıl davranacağı analiz edildi ve yaklaşık 100 bin yapı için bina kimlik belgesi oluşturuldu. Bu belgeler sayesinde, her binaya ait ruhsat, mimari proje ve en yakın toplanma alanı gibi bilgilere hızlı ve doğrudan erişim sağlandı. Çalışmalar, sahada görev yapan yaklaşık 200 inşaat mühendisiyle iki etapta gerçekleştirildi; Bayraklı’da 200, Bornova’da ise 300 gün süren süreç sonunda yapıların durumu ayrıntılı şekilde belgelendi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, kentin deprem açısından riskli bir konumda olduğunu anımsatarak, “950 binin üzerinde yapı var. Bayraklı ve Bornova’da yapı stokunu inceledik. Yaklaşık 100 bin yapının incelemesini tamamladık. Bu incelemeler hem gözlemsel hem de belediyelerin arşivindeki bilgiler ışığında yapıldı. Çalışmalar kapsamında Bornova’da 2 bin 830 yapı, Bayraklı’da da 1014 yapının, diğer yapılara oranla daha öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirledik. Bu binalarda ileri analiz yapılması gerekiyor” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışmaların sonuçları hakkında ilçe belediyelere yazı gönderildiğini ifade eden Eylem Ulutaş Ayatar, yurttaşların bundan sonraki süreçte izleyeceği yolu şu sözlerle anlattı: “İlçe belediyeleri, o binalarda yaşayan yurttaşlara bu konuda bilgilendirmelerini yapıyor. Apartman yönetimleri de bir araya gelerek çıkan sonuca dair karar verecek. Bizim yaptığımız çalışma, binaların önceliklendirilmesi konusundaydı. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ve 6306 sayılı yasa kapsamında belirtilen analizin birebir aynısı değil. Ama onunla uyumlu bir çalışma. Binaların taşıdığı riskler açısından, yapıların önceliklendirilmesini sağladık. Yaptığımız analizler ve gözlemsel tespitler, öncelikle kendi içerisinde bir sıralamayı ortaya koyuyor. Çalışma kapsamında ‘Bu bina riskli veya değil’ diyemeyiz. Bunu diyebilmemiz için mevzuatta tanımlı yöntemler var. Biz burada hangi yapı daha öncelikli olarak incelenmeli, bunu belirledik. Çalışmanın sonucunda yurttaşların ilgili analizleri yaptırması gerekiyor. Çünkü bir yapının güvenliğinden bahsedebilmek için ana kılavuzumuz Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ve 6306 sayılı yasa.”
Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ve 6306 sayılı yasa kapsamında yapılacak çalışmalarda, binadan karot alınacak ve beton dayanıklılığı tespit edilecek. Binaya ilişkin analizler yapıldıktan sonra 6306 sayılı yasa kapsamında bina “riskli” veya “riskli değil” diye tanımlanacak. Riskli tespit edilen yapılarda yasal süreç başlayacak. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği kapsamında yapılacak deprem performans analizi çalışmalarında ise bu yapıların can güvenliği açısından riskleri değerlendirilecek. Çalışmaların ardından yapıların güçlendirilmesi veya yıkılarak yeniden yapılması netlik kazanmış olacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, “Eline belge geçen hemşehrilerimiz ilgili mühendislik bürolarına başvurarak performans analizi yaptırabilir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş firmalar da var. Bu firmalara giderek yapılarını 6306 sayılı yasa kapsamında analiz ettirmeleri gerekiyor. Yapı stokumuz oldukça fazla. Deprem yönetmeliklerindeki köklü değişimlerin yanı sıra yapı denetim sisteminin belirli bir tarihten sonra yürürlüğe girmiş olması, mevcut yapılarımızın ileri analizlere tabi tutulması gerektiğini ortaya koyuyor. İzmir deprem kuşağında yer alan bir kent. Bu nedenle yapılarımızı olası bir deprem riskine karşı daha güvenli hale getirmemiz lazım. Yurttaşlarımızdan yaptığımız ön değerlendirme çalışmalarını dikkate almalarını bekliyoruz. Böylece daha güvenli yapılara kavuşacağız” diye konuştu.