Büyükşehirde yan hak kesintisi işçileri çıplak ayak sokağa döktü

KEMAL ÖZKURT - İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ, İZFAŞ, Ege Şehir ve İZTEK şirketlerinde çalışan Genel-İş üyeleri, yan haklarının ödenmeyeceğinin bildirilmesi üzerine başlattıkları bir haftalık eylem sürecinin ilk gününde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde sendika binası önünde bir araya gelen işçiler, 'çıplak ücret' uygulamasına tepki göstermek için çıplak ayakla belediye binasına yürüyüş gerçekleştirdi. Şube başkanları, aylardır yapılan müzakere girişimlerinin tıkandığını, işten çıkarmaların ve hak gasplarının çalışma barışını yok ettiğini belirterek eylemin maaşlardan sosyal haklara, havuz uygulamasından iş güvencesine kadar bir dizi yapısal soruna karşı verildiğini vurguladı. Sendikanın açıkladığı program, belediye ile anlaşma sağlanmaması halinde hafta boyunca farklı eylemlerle devam edecek.

SOSYAL BELEDİYECİLİĞE AYKIRI

İşveren tarafından maaşların 4 aydır ödenmediğini ve yüzlerce işçinin havuzda bekletildiğini ifade eden 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, “Haklarımız gasp ediliyor. Toplu iş sözleşmemizde yer alan sosyal haklar aylardır ödenmemektedir. Büyükşehir yönetimi ne ödeme yapmıştır ne de somut adım atmıştır. Yemek yardımı yakacak yardımı gibi yardımlar birden kesilmek istenmiştir. Maaş ödememesinden bir gün önce emekçilerin maaşının sadece çıplak ücretinin ödeneceğini bildirmişlerdir. Bu tutum sabrımız taşır ış ve işçiyi bilinçli olarak sokağa itilmiştir. Onlarca arkadaşımız haksız ve hukuksuz şekilde işten çıkarılmış, yüzlerce arkadaşımız ise şirketlere iade edilip havuzda belirsizlik içinde bekletilmektedir. Bu uygulama çalışma barışını yok etmiş, iş güvencemizi ortadan kaldırmış ve yaşam hakkımızı tehdit eden bir yıldırma politikasına dönüşmüştür. Bu saldırı kabul edilemez. Bizler bu baskıları ve hak gasplarını hiçbir şekilde sineye çekmiyoruz. Eylemimiz tamamen hukuki ve meşrudur. Belediye başkanımızın “Sendikalar agresif davranıyor, aylardır eylem yapmadıkları için kendilerini hatırlatmak istiyorlar” şeklindeki açıklamaları gerçeği yansıtmamaktadır. Biz kendimizi hatırlatmak için değil, üyelerimizin 4 aydır ödenmeyen hakları ve havuzda bekletilen arkadaşlarımızın çilesi için buradayız. Müzakere masasına oturduğumuzda bir dönemde karşımıza el uzatıp sonra bizi sokağa iten, ardından da eylem yapacak arkadaşlarımızı tehdit eden bir anlayışla karşılaşmak, sosyal demokrat bir belediyeye yakışmamıştır. Bizler bugün başlattığımız eylemi sadece maaşlarımız için değil, 4 aydır zamanında ödenmeyen sosyal haklarımız için de yaptığımızın bilinmesini isteriz" diye konuştu.

BU DAHA BAŞLANGIÇ

İşçilerine taleplerini yineleyen Ercan Gül, "Bu daha başlangıçtır; biz bu mücadeleyi haklarımızı bekleyerek değil, mücadele ederek kazanacağız. Bugün sabah saatlerinden itibaren tüm işyerlerimizde yarım gün iş bırakarak sesimizi yükseltiyoruz. İşçiler tek ses, tek yürek haykırıyor: İşten çıkarılan ve havuza alınan arkadaşlarımız derhal işbaşı yaptırılsın.Toplu sözleşmedeki gecikmiş haklarımız — ikramiye, gıda kartı, iş risk primleri, mesai alacakları, öğrenim yardımları — ivedilikle ödensin. Maaşımızın içine dahil edilmek istenen yemek ve yakacak gibi köklü haklarımıza yönelik saldırı durdurulsun. Emeğimize, ekmeğimize uzanan eller çekilsin. Emeğimizi savunmakta kararlıyız. Ekmeğimiz için buradayız. Yaşam hakkımıza yönelik saldırılar karşısında boyun eğmiyoruz" dedi.

DİSK PARA İÇİN SOKAĞA İNMEZ

DİSK'im hiçbir zaman para için sokağa inmediğini söyleyen Genel İş 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal, "Deniyor ki bize “Bizim canımız sıkıldı, yine sokağa indik. Biz hiçbir şey bulamadık, hadi ne yapalım yine sokağa indik.” Bir kere kamuoyuna, halka durmadan seslenen İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarına ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımıza buradan şunu söylemek istiyorum. Hafızamızı çok az geriye götürelim. Birkaç ay önce Alsancak’ta, meydanlarda bu işçi, bu emekçi yine alandaydı. Biz, o gün haksız hukuksuz bir şekilde seçilmiş belediye başkanlarının tutuklanmasını protesto etmek için alandaydık. Ve o günkü şartlarda aramızda şube başkanları ve yöneticilerimiz tutuklanıp cezaevlerine atılmıştı. Kaldı ki bugün kamuoyuna, İzmir halkına DİSK’i sadece para için sokağa inen bir yapı olarak göstermek, aslında hem halkı hem işçiyi aldatmaktan başka bir şey değildir. Kaldı ki DİSK’in geçmiş döneminde de bugünkü döneminde de hiçbir zaman sadece para için sokağa inme durumu olmamıştır" diye belirtti.

AYLARDIR MÜZAKERE YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ

Aylardır müzakere yolunu açmak için neredeyse her gün İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarıyla görüşmeler yaptıklarını söyleyen Genel İş İzmir 3 No'lu Şube Başkanı Serap Yılmaz, "Gelinen noktada, maalesef 5 aydır sonuç alamadığımız için bugün sokaklardayız. Bugün baktığımızda, insanların ekmeğiyle ve aşıyla sınanması kadar kötü bir şey yoktur. Bizim derdimiz sokağa çıkmak değil. Aylardır müzakere yolunu masada sürdürmeye devam ettik. Ama işçinin kırmızı çizgisi maaşa dokunmaktır. Maaşa dokunduğunuz zaman işçiye dokunuyorsunuz ve bunu maalesef İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları anlamıyor. Kendi maaşlarına dokunulduğu zaman ne yapacaklar? Önce bunu hissetsinler, sonra işçinin maaşına dokunmanın ne demek olduğunu görsünler" dedi.

EMEĞİN SİYASETİ OLMAZ

Siyasi bir sapma olduğu ya da siyasi bir hesapları olduğu için sokağa çıkmadıklarını ifade eden Genel İş İzmir 3 No'lu Şube Başkanı Sedat Kenar, "  "Biz sendikalıyız, biz işçiyiz; emeğin alınterinin siyaseti bu. Emeğin alacağının sadece onuru olur. Biz de bu onura sahip olmak istiyoruz. Yaşadığımız sorunlar bir değil, birden fazla. Ama yürekleri dağlayan, içimizi acıtan; ülkenin içinde bulunduğu bu ekonomik şartlarda geçimimizi idame ettiremediğimiz noktada ücretlerdeki eksik ödemelerdir ve bu bizim birinci sorunumuzdur. Ancak en çok da içimizi acıtan; yıllarca bu kuruma emek vermiş, 10 yıl, 15 yıl, 20 yıl çalışmış, yeri gelmiş izin bile kullanamamış, her türlü fedakârlığı yapmış arkadaşlarımızın bir akşamüstü bir mesajla şirketlerine iade edilmesidir. Bu en büyük sorundur, içimizi en çok, ama en çok acıtan sorundur. Bu kente, bu kente çalışan; bu kenti güzelleştiren, doğumdan ölüme 7 gün 24 saat hizmet üreten bizleriz. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir aile ise biz bu ailenin fertleriyiz. Bu aileden, yaşadığımız sorunların çözümünü bekliyoruz" diye konuştu.