- İzmir
- 15.05.2025 14:59
Adaylık sürecinin başından bu yana gerilimli seyreden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay ilişkileri karşılıklı yapılan son açıklamalarla daha da gerilirken Tugay’dan aradaki buzları eritecek açıklama ve Soyer’e İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu konusunda destek geldi
CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, NTV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Seçim süreci ve İzmir siyasetine ilişkin çarpıcı açıklamalar yapan Tugay, Soyer ile arasındaki gerilim iddiaları ve Soyer’in İstanbul ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Tugay ağırca partisinin Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal’ın “Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi'nin kapıları, DEM Parti hariç bütün siyasi partilere açık olacak" sözlerine de tepki gösterdi.
Kampanya sürecine ilişkin genel değerlendirme yapan Tugay, “Yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Demokratik bir yarış ortamı var. İzmir her zaman huzurun, barışın ve hoşgörünün kentidir. Seçim süreci devam ediyor. 20 gün sonra İzmir halkının iradesi sandıklarda ortaya çıkacak ve yeni bir dönem başlayacak” dedi.
Adaylığının açıklanmasının ardından Soyer ile bir araya gelmemesi konusundaki iddialara açıklık getiren Tugay, geçtiğimiz günlerde Soyer’e ilişkin ‘bir dakika bile yanımda durmadı’ sitemine de değinerek, “Aslında 5 yıl beraber belediye başkanlığı yaptık Tunç Başkan ile. Uyumlu çalıştık. Bu dönemde partimiz yeni bir karar verdi ve beni aday gösterdi. O günden beri olabildiğince iletişim içerisinde olmaya çalışıyoruz. Ben kendisini ziyaret de ettim. Karşılıklı görüşlerimizi paylaştık. Birkaç defa telefonla da görüştük. Ben geçenlerde bir dost ortamında kendisine biraz sitem ettim ama aslında çok büyük bir problemimiz yok Önümüzdeki günlerde bir araya geleceğimize ilişkin bir şüphem yok. Yani öyle büyük bir gerilim yok. CHP’nin çatısı altında hepimiz CHP neferleriyiz. Herkes üstüne düşeni yapacaktır. Yani büyük bir gerilim yok aramızda” diye konuştu.
Aynı gün Soyer’in kendisiyle fotoğraf vermemesi üzerine fotoğraf konusunda yaptığı siteme de değinen Tugay, “İlk ziyaretimde öyle bir şey oldu. Kendisi uygun olmayacağını söyledi ama ilerleyen dönemde fotoğraf vereceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Soyer’in İstanbul ziyaretinde İmamoğlu’na destek açıkladığı “Ekrem Başkan, 5 yıldır sevgiyle, tutkuyla, aşkla baktı. Şimdi ona sahip çıkma sırası bizde” ifadelerinde de Soyer’e destek çıkan Tugay, şunları söyledi; “Ekrem İmamoğlu partimizin en önemli belediye başkan adaylarından biri. Önümüzdeki dönemde devam etmesi hepimiz için önemli. Dolayısıyla çalışmasını yanlış görmüyorum. Ben o günkü sitemimde bizim yanımızda da olsaydı diye dedim. Fırsat bulsam ben de gider çalışırım orada çünkü İstanbul seçimini kazanmamız hepimiz için önemli.”
DEM Parti’nin İzmir’de de aday çıkarması üzerinden İzmir’deki seçim yarışına ilişkin değerlendirmelerde bulunan partisinin Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal’ın DEM Parti açıklamalarına da ‘eşitlik’ ilkesi üzerinden eleştiri getiren Tugay, “DEM Parti ile partimiz arasında bir ittifak yok. İzmir’de güçlü bir adayları var. Bu demokratik bir yarış her parti kendi adayını çıkarabilir Gayet normal karşılıyoruz. Biz kendi haklılığımızı, kendi belediyeciliğimizi insanlara anlatarak oy kazanmaya çalışıyoruz. Bu bir yerel seçim ve yerel seçimlerde farklı dinamikler söz konusudur. İzmir’in hassasiyetleri bellidir. İzmir’in daha iyi bir hizmet alması için bizim daha iyi bir seçenek olduğumuz konusunda ikna etmeye çalışıyoruz insanları. İnsanlar belediye başkanı olduktan sonra kimseyi kimseden ayırt etmeden hizmet etmek zorundalar. Burada kimin hangi siyasi görüşte olduğuna bakılmaz. Ben belediye başkanlığı yaparken kimseyi kimseden ayırmayı düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
‘Nasıl bir belediye?’ sorusunu yanıtlayan Tugay, kentteki bazı sorunlardan örnek vererek, “Biz Süt Kuzusu gibi şu anda uygulanan gelenekleri bir adımı daha öteye taşıyacağız. Ayrıca şehrin sorunlarıyla ilgili kalıcı çözümler üreteceğiz. Şehrin en önemli sorunlarını biliyoruz. Bunun için kısa ve orta vadeli planlarımızın yanında uzun dönemli master planlarımız var. Ben ortasında masmavi denizin olduğu, çarpık kentleşmenin ve ulaşım konusunda sıkıntılar yaşanan bölgelerde hepsine dokunan planlar yaptım. Yapay zekası ve teknolojileri kullanarak süreci götürmek istiyorum. Önümüzdeki 5 yılda İzmir’in 25 yıllık sorunlarını çözeceğiz. Mesela Basmane Çukuru denen bir yer var. Çok ortaklı bir projeydi. Daha sonra TMSF’ye geçti bu alan. TMSF hukuki süreçler içerisinde olayı sonuçlandıramadı. Belediyenin de orada hissesi var. Bunlar çözülmeye yakınken… Şu anda seçim arifesindeyiz. Ben uzlaşmacı bir tavır içerisinde bu sorunu çözeceğimize inanıyorum” dedi.
İlk 100 günde hayata geçirmek istediği projelerinden bazılarını da açıklayan Tugay, “Her şeyden önce su fiyatlarında indirime gideceğim. İndirimin miktarı için şöyle bir sistematik belirleyeceğiz genel anlamda bir indirim yapacağız. Ama bunu yanında dezavantajlı vatandaşlarımıza ek indirim yapacağız. Bazı kesimler için de ilk 4-5 metreküp su için sembolik rakamlar düşünüyorum. Ayrıca musluktan güvenle içilen, tadı lezzetli olan bir su içmemiz gerekiyor. Bunun için de çalışma başlatacağız. Bu benim için önemli. Bunu başka ülkeler yapabiliyorsa biz de yapabiliriz. Suyuna arıtılması, temizlenmesi ve sterilizasyonu yapılacak. Bunun için bir yatırım gerekiyor ve o yatırım yapılacak. Aynı indirim politikasını ulaşım hizmetlerinde de sağlayacağız” diye konuştu.
En önemli vaatleri ve projeleri arasında yer alan kentsel dönüşüm noktasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB)’ni örnek gösteren Tugay, finans konusunda da hükümete seslenerek şunları söyledi; “Biz 30 Ekim depremi yaşadık. Ondan sonra oluşturduğumuz önemli bir tecrübemiz var. O deprem Manavkuyu bölgesinde bir yıkıma yol açtı. Orada bir çanak durumu var. Bu bölge yapılaşma açısından dikkatli olunması gereken bir bölge. Ayrıca kıyılara yakın yerlerde alüvyon zeminler var. Bununla ilgili hem sismik araştırmalar hem de sondajla mikro bölgeleme çalışması yapılıyor ben de buna devam edeceğim. Ayrıca mevcut binaların depreme dayanıksız olup olmadığını saptayacağız. Hem zemini hem de binaları inceleyeceğiz. Bunun ardından tespit ettiğimiz binaları hızlıca dönüşüme sokacağız. Bakanlığın yarısı bizden kampanyasının İzmir’de uygulanması bizim açımızdan çok kolaylaştırıcı olur. Bakanlık bunu da uygulamalı. Diğer yandan belediyenin yetkisinde olan işler var. Öncelikle İzBB’nin kentsel dönüşüme ilişkin ilkesel kararları var. Bunlar, yerinde, tam uzlaşıyla yapılan kentsel dönüşüm. Ama diğer taraftan inşaat maliyetlerinin artmasıyla birlikte tıkanan bir süreç var. Bizim bu maliyetleri düşürmek için bir revizyon kararı almamız gerekiyorsa ve bu karar kötü şehirleşmeye neden olmayacaksa bu kararı hızlıca almayı düşünüyorum. Ayrıca İBB’nin KİPTAŞ üzerinden yaptığı bazı çalışmalar var. Riskli binaların yıkımı ya da kira yardımı gibi. Bu gibi çalışmaları İzBB de yapabilir Bunun için bizim binalar yapılırken insanların yaşayabileceği yedek rezerv konutlarımız olmalı. Finans konusunda ulusal ve uluslararası kaynaklar var. Bu konuda hükümetimizin de bize destek olacağını düşünüyorum.”