Sayfa Yükleniyor...
DEÜ tarafından düzenlenen etkinlikte konuşan Bayraktar, “İnsanoğlu kendini önceleyen bir varlık. Kendinden öte aileni, milletini ve bütün insanlığın faydasını gözeterek her şeyi yapmaya çalış. Milli teknoloji hamlesinin ve bizim verdiğimiz mücadelenin sırrı bu” dedi
Türkiye’nin ilk milli SİHA-İHA sistemlerinin ve ilk milli insansız savaş uçağı Bayraktar’ın mimarı, Teknofest Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde (DEÜ) düzenlenen ‘Milli Teknoloji Hamlesi’nin Bayraktarı Selçuk Bayraktar DEÜ’de’ isimli etkinliğe katıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Sabancı Kültür Sarayı’nda gerçekleşen programda, Bayraktar ve DEÜ Rektörü Nükhet Hotar’ın yanı sıra AK Parti İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, akademisyen ve öğrenciler yer aldı.
DEÜ BİZİM YOL ARKADAŞIMIZ
Salondaki gençleri selamlayarak konuşmasına başlayan Bayraktar, “Sizlerle birlikte Cumhuriyet’imizin 100. yılında İstanbul ve Ankara’dan sonra İzmir’de sizlerle birlikte olmak benim için de büyük bir mutluluk. Dokuz Eylül Üniversitesi de ilk yılından itibaren bizim yol arkadaşımız oldu” dedi. Baykar’ın bugüne kadar gelen hikayesi hakkında sunum yapan Bayraktar, “Havacılık dünyada bundan 100 yıl kadar önce başlıyor. Bir yandan kurucu bilim insanları çıkarmış bir medeniyetin çocukları olduğumuz halde bu organik bağın zamanla koptuğunu ve ülkemizin hak ettiği yerde olamadığını görüyoruz. Havacılıkta da böyle oluyor. Bir konuya erkenden başlamış olmak milli insansız hava araçlarındaki başarımızın temelini oluşturuyor. Ben Baykar’da mühendis abi ve ablarınızın orkestra şefi gibi çalışıyorum. İnsanoğlu uzak mesafelere büyük merceklerle bakıyor. Bu optiğin kanunlarından birisi. Uzak mesafeye baktığımızda geçmişe bakmış oluyoruz. Güneşe baktığımızda aslında o anki güneş değil, 8-10 dakika önceki güneş. Işığın gelmesi zaman alıyor. Teleskop o kadar uzak mesafelere baktı ki hatta bir iğne deliğinden kainata baktı. Milyarlarca galaksi ve yıldız gördü. Bu kadar büyük bir evrenden bahsediyoruz. Biz zamanda da, mekanda bir hiçiz aslında arkadaşlar. Ne yaparsak yapalım kocaman bir hiç oluyor en başta. Dolayısıyla pozitifi bilimciler olarak maalesef çok bir yere gidemedik” dedi.
İNSANLIĞIN FAYDASI GÖZETİLMELİ
Teknoloji hamlelerinin bütün insanlık düşünülerek yapılması gerektiğini savunan Bayraktar, “Ülkemiz tam bağımsız olsun diye, ülkemizin yüksek teknolojiye ihtiyacı vardı büyük sıkıntı içindeydik, dışarıdan da alamıyorduk. Ülkemizi bu alanda bağımsız ve egemen kılmak için çabaladık. Pandemide bütün dünya solunum cihazlarının peşine düştü. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde bile insanların solunum cihazı bulamayıp öldüğünü gördük. Yüksek teknolojili cihazlar da değil bunlar. Sonra kimse solunum cihazı üretemez oldu ve çok sayıda insanın öldüğünü gördük. Bizde solunum cihazı Türkiye’de milli olarak üretilmiyordu. O dönem bir girişimin geliştirdiği prototipi hazırladık. Medeniyetimizin bize öğrettiği iyilik, güzel ahlak, adalet duygularıyla bu teknolojiyi geliştirirsek bütün işlerde neden sorusuna verdiğimiz cevapla asıl anlamını kazanmış olur. İnsanoğlu hep kendini önceleyen bir varlık, kendinden öte aileni, yaşadığın toplumu, milletini ve bütün insanlığın faydasını gözeterek her şeyi yapmaya çalış. Ancak böyle hayatını en doğru şekilde değerlendirmiş olursun. Milli teknoloji hamlesinin ve bizim verdiğimiz mücadelenin sırrı bu arkadaşlar. Benim bunu öğrenmem 40 sene sürdü” ifadelerini kullandı.
LİDERLİĞİMİZİ KORUMAMIZ MÜMKÜN
2005 yılında Türkiye’nin savunma sanayisinin yüzde 85’inin yurt dışına bağımlı olduğunun altını çizen Bayraktar, “O dönemde ufak bir insansız hava aracı çalışmamız başladı. Buna 4 firma katıldı. O gün Savunma Sanayi Başkanlığının düzenlediği yarışmaya katılınmış. Milli olarak geliştirilen araçlardan sadece bir tanesi uçabilmiş. Bir tek milli olarak geliştirilen uçak uçmuş. Desteklenirse 5 sene dünyada bir numara olur dedik o dönem. 5 değil ama 15 senede dünyanın en fazla ülkeye satılan SİHA’larını geliştirmek nasip oldu. Yarış bir yandan devam ediyor sürekli. Ancak liderliğimizi ülkemiz adına korumamız mümkün. Yarın Teknofest başlıyor. Benim havacılık tutkum babamın götürdüğü böyle bir etkinlik sayesinde başladı. Sizler de gelip o uçaklara dokunacaksınız, teknolojik alanda insanlığa faydalı nice eserler geliştireceksiniz. Biz 4 bin kişiye yakın bir aileyiz. Ekibin yaş ortalaması epey genç. Bunun 2 bini mühendis kadromuz” diye konuştu.
2024’TE KULLANIMA SUNULACAK
Baykar'ın öz kaynaklarla yerli ve milli olarak ürettiği insansız hava aracı Bayraktar Kızılelma hakkında bilgi veren Bayraktar, “Bu alanda çalışmaya başladığımız ilk günden beri hedefimizdi. Ülkemizin ilk insansız savaş uçağı… Dünyadaki birkaç prototipten bir tanesi. İnşallah 2024’te ülkemizin kullanımına sunacak hala getireceğiz. Dünyadan da büyük talep var. Kızıl Elma’yı tamamen ihracattan elde ettiğimiz gelirle hazırlıyoruz. 20 senede 4 tane hava aracı yaptık, bir alana odaklanarak dünyanın en iyisini yapmayı hedefledik. Her şeyi yaparız derseniz her şeyi vasat yaparsınız. Başarının bir sırrı da bu. Bizim zamanımızda üniversitede hedefler yabancı firmada bakım mühendisi olayımdı. Şimdi kendi eserlerini tasarlayan bir hale getirmiş olduk bu hedefleri. Teknofest bunun daha da fazlasını gerçekleştirecek” diye konuştu.
ENSEYİ KARARTMAYA GEREK YOK
Bayraktar, sözlerini şöyle sonlandırdı: “O kadar hızlı devinim oluyor ki, milli teknoloji hamlesinde hiç enseyi karartmaya gerek yok. Biz yeter ki doğru niyetlere sahip olalım. Gün geldiğinde doğru bilgi ve hedefle en yıkılmaz zannedilenler bir anda devrilir ve siz öne geçersiniz. 2018 yılında Teknofest’in adımlarını attık. İkinci yılından itibaren dünyanın en büyük organizasyonu olmayı başarmıştı. 1 milyon öğrenci başvurdu bu yarışmalara. Bu tohumlar serpilip muhakkak bir yere gelecek. Toprağı öyle bir harmanlayacağız ki o ekipler Türkiye’den çıkmış olacak. Teknofest bunun işaretini veriyor.”
BAYRAKTAR BU SÜRECİN EMEKTARI
Etkinlikte konuşan DEÜ Rektörü Nükhet Hotar ise, havacılık ve uzay teknolojilerinin bu alana gönül veren gençlerin, girişimcilerin, firmaların ve üniversitelerin omuzlarında yükselmesi gerektiğini belirtti. Türkiye’nin son 20 yılda kabiliyetlerini keşfettiğine dikkat çeken Hotar, “Maalesef geçmişte, milli kimliği olan birçok girişimin ve başlangıcın önü kesilmiş; şu veya bu sebeple insanlara zorluklar çıkartılmıştır. Hatta ülkesi için mücadele edenler dışlanmıştır. Bütün bunlar üzücüdür ama gerçektir. Günümüzde ise Sayın Selçuk Bayraktar gibi başarılı insanlarımız, ülkemizi küresel ölçekte temsil etmektedir. Gönlü zengin milletimiz de kendi evlatlarını bağrına basmaktadır. Bakınız; insansız hava aracı teknolojilerini geliştirmek ve bunu ihraç edebilmek muazzam bir başarıdır. Geçmişte böyle bir şeyi bırakın yapmayı; hayali bile sektöre çok uzaktır. Kendisi ve elbette ailesinin kıymetli fertleri, bu gururu ülkemize yaşatmıştır. Ayrıca Sayın Bayraktar, buradaki başarıda herkesin payının olduğunu gösterecek kadar da mütevazidir. Konuşmamın başında söz ettiğim kahramanlık aslında budur. Mühendisinden işçisine kadar bu ülkenin evlatları, artık yüzünü utangaçlıkla yere değil gururla gökyüzüne çevirmiştir. Esas başarı, özgüveni yüksek, bilgili ve donanımlı insanları topluma kazandırmaktır. Türkiye Yüzyılı’nın idelojik arka planı zaten budur. Sayın Bayraktar’da bu sürecin emektarıdır” açıklamasını yaptı.
BAYRAKTAR AKINCI MAKETİ HEDİYE ETTİ
Rektör Hotar, Selçuk Bayraktar’a konuşmaların ardından günün anısına DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Hacı Yakup Öztuna’nın kişisel arşivinden 1929 yılına ait bir brovür çalışması hediye etti. Selçuk Bayraktar da Rektör Hotar’a, Bayraktar Akıncı’nın maketini hediye etti. Etkinlikte ayrıca uluslararası yarışmalarda ödül alan öğrencilere de ödülleri takdim edildi.
BU HABER DE İLGİNİİZ ÇEKEBİLİR: Japon deprem uzmanından korkutan İzmir uyarısı
Haber Merkezi