- İzmir
- 02.06.2025 00:54
Muğla’da yaşayan 39 yaşındaki Selda Yılmaz Aydoğdu, 15 yıl önce geçirdiği ilk böbrek naklinin ardından ikinci kez organ nakliyle hayata tutundu.
Muğla’nın Marmaris ilçesinde 2010 yılında yaşadığı motosiklet kazası sonucu beyin kanaması geçiren ve kullandığı ilaçların etkisiyle böbrek rahatsızlıkları gelişen Selda Yılmaz Aydoğdu, uzun bir sürenin ardından başarılı bir organ nakliyle yeni bir hayata adım attı. Yaklaşık 10 yıl sonra tekrar ortaya çıkan şikayetleri nedeniyle tedaviye başlayan Aydoğdu, 45 gün önce İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi Nefroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erhan Tatar ve ekibi tarafından gerçekleştirilen nakil operasyonuyla sağlığına kavuştu. Nakil işlemi, eşi Hasan Aydoğdu’nun bağışladığı organla başarıyla tamamlandı.
Malulen emekli olan Selda Yılmaz Aydoğdu, 15 yıl önce herhangi bir kronik rahatsızlığı yokken böbreklerinde sorun yaşadığını dile getiren, "Motosiklet kullanırken bir araçla çarpıştım. Beyin kanaması geçirdim. Bu nedenle kullandığım ilaçlar ve darbenin etkisiyle kazadan 1 sene sonra bazı belirtiler ortaya çıktı. Yüksek tansiyon, gözde bulanıklık, görme kaybı, aşırı derecede kusma ve geceleri aşırı idrar çıkışı başladı. Beyin kanaması nedeniyle tedavi gördüm. Böbreklerimde yaşadığım sorun yüzünden İzmir'e geldik. Bazı tahliller yapıldı. Yine Prof. Dr. Erhan Tatar, teşhis koydu. 15 yıl önce 2 sene diyalize girdim. Diyalizden sonra kadavradan ilk naklim yapıldı. 10 sene bu böbrek beni yaşama tutundurdu. Kendimden kaynaklanan sorunlar yüzünden nakilli böbreğim de iflas etti. Yine Erhan hocanın kontrolünde 3 yıl diyalize girdim. Daha sonra eşimin böbreği nakledildi" ifadelerini kullandı.
Eşi Hasan Aydoğdu ve 2 kedisiyle birlikte Muğla Dalyan'da yaşayan Aydoğdu, tedavisi süresince ona en büyük desteği de eşinin verdiğini söyledi. Nakli de en çok eşinin istediğini belirten Aydoğdu, "Evlendiğimizde hastalığımı biliyordu. Diyaliz döneminde de sürekli yanımdaydı. Haftada 3 gün ev diyalizi yaptım. Evde makinem vardı, eğitim aldım. Hemodiyaliz 8 saat sürüyordu. Eşim diyalizden çıktıktan sonraki yorgunluğumu ve halsizliğimi görüyordu. Artık dayanamaz oldu. 'Yeter kadavradan beklemeyelim' deyip, beni nakil olmaya ikna etti" dedi.
Nakilden sonra kendisini çok iyi hissettiğini anlatan Aydoğdu, 16 Nisan'da nakil olduğunu 18 Nisan'da ise hastane odasında doğum gününü kutladığını dile getirerek, "Hayatım daha enerjik, daha keyifli. Kısıtlı değilim, artık istediğimiz gibi zaman geçirip seyahatlere çıkacağız. Daha özgürüm, daha sağlıklıyım. Maalesef organ bağışı ülkemizde çok düşük. Pandemiden sonra kadavradan organ bağışı oranı da çok azaldı. Eşim çok sağlıklı. Canlıdan da organ bağışı yapılabileceğini düşünüyorum. Binlerce organ bekleyen var. 1 yaşında bebekler diyalize giriyor. Organ bağışı gerçekten hayat kurtarır. Bir kişiye nefes olmak büyük bir onur" şeklinde konuştu.
Ziraatle ilgilenen Hasan Aydoğdu (40), "Eşime böbreğimi verdiğim için çok mutluyum. Bununla ilgili herhangi bir korku yaşamadım. Çünkü bir insana hayat vermek, dünyanın en güzel şeyi. Hele bu eşiniz olursa daha farklı duygular içeriyor. Onun rahatsızlığı bizi zorluyordu. Şu an eski enerjisine kavuştu. Hiçbir zorluk yaşamıyoruz, mutluyuz daha sağlıklıyız" dedi.
Prof. Dr. Erhan Tatar, 10 yıl önce böbrek nakli yapılan hastasında geç dönemde ret sorunuyla karşılaştıklarını söyledi. Bazı ilaçların da böbreğe zarar verebildiğini belirten Prof. Dr. Tatar, "Ağrı kesici ilaçlar ya da çeşitli antibiyotiklerin uzun süreli kullanımı ve bunlara karşı reaksiyona bağlı hastalarımızın böbreklerinde problemler yaşıyoruz. Böbrek hastalıkları sinsidir. Son evreye kadar hiçbir semptom vermeden işlevini kaybedebiliyor. Selda Hanım için ilk etapta bir organ bağışıyla kadavradan organ nakli gerçekleştirdik. Böylelikle 10 yıl kadar sosyal hayata katılım sağladı. Eşi, Selda'ya evlendikleri yıldan itibaren sürekli organını bağışlamak istedi. Gerekli tetkiklerle bu işin değerlendirilebileceğini söylemiştik. Bu evliliklerinin 6'ncı yılında nasip oldu" diye konuştu.
Prof. Dr. Tatar, "Kontrollerine gelecek, ilaçlarını düzenli kullanacak. Enfeksiyonlara dikkat edecek. Özellikle kalabalık ortamlarda ve salgınların olduğu dönemlerde kendisine dikkat edecek. Grip ve zatürre aşılarını yaptıracak. Hedefimiz bu organla ömür boyu yaşaması. Ama maalesef her zaman her böbrek nakli uzun süre devam etmiyor. Böbrek naklinin diyalize göre çok avantajı var. Uzun yıllar takibe devam edeceğiz" dedi.